1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Lifestyle

İklim korumada en önemli beş adım

15 Şubat 2019

Günümüzde iklimin korunması hayatî bir öneme sahip. Küresel ısınmanın önlenmesi için zararlı gaz salımının da bir an önce azaltılması gerekiyor. İşte bu amaçla atılması gereken en önemli beş adım:

Symbolbild Erde Umweltschutz Rettung
Fotoğraf: imago/AFLO

1. Kömür petrol ve doğal gaz yerine yenilenebilir enerjiler

Sanayileşme başladığından bu yana küresel sıcaklık 1 derece arttı. Bunun en önemli müsebbibi kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar. Bunların yakılması sırasında atmosfere metan ve karbondioksit gazları salınıyor. Sera etkisine neden olan bu gazların toplam enerji tüketimindeki oranı yüzde 72’yi buluyor.

Alternatif olarak yenilenebilir enerjilere yönelmek mümkün. Elektrik enerjisi, güneş, rüzgâr ve su gücüyle de üretilebilir. Üstelik yenilenebilir enerjilerin üretimi ve kullanımı fosil enerjilere oranla çok daha ucuz.

Aynı şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen sentetik yakıt, halihazırda kullanılan kerosin ve dizelin yerini alabilir. Uzmanlar, dünya genelinde fosil enerji kaynaklarının yerini yenilenebilir enerjilerin almasının 2050 yılını bulabileceğini tahmin ediyor

Fotoğraf: Nordex

2. Tarım: İklim katilinden iklim kurtarıcısına

Sera gazlarının en önemli ikinci müsebbibi, yüzde 24’lük pay ile tarım. Gıda maddelerinin üretimi, nakli, soğutulması, ambalajlanması ve işlenmesi de eklenince bu oran daha da artıyor.

En önemli faktörlerin başında arazilerinin kullanımında meydana gelen değişiklik geliyor. Ormanlık alanlar, yeni tarım arazisi açmak uğruna yok ediliyor. Bu alanlarda yakılan anız, ağaç ve topraktaki karbonun atmosfere karbondioksit olarak salımına neden oluyor. Yine tarım ve hayvancılık yapılırken metan ve suni gübre kaynaklı zararlı gazlar da sera etkisine neden olan diğer etkenler.  

Tarım  ve hayvancılıkta uygulanacak modern yöntemlerle sera gazı salımının azaltılması mümkün. Bu nedenle araştırmacılar, tarım ve hayvancılığı küresel iklimin istikrarlı hale gelmesinin  en önemli anahtarlarından biri olarak görüyor.

Fotoğraf: Getty Images

3. Daha az enerji, daha çok verimlilik

Günümüzün modern tasarımlı evleri giderek daha  az enerjiye ihtiyaç duyuyor. İyi bir ısı yalıtımına sahip olan bu evlerin enerji ihtiyacı, büyük ölçüde güneş enerjisi ile karşılarınabiliyor.

Ulaşım, nakliye ve gıda üretimi gibi alanlarda da daha az enerji ve daha çok verimlilik prensibine uyulması, iklimin korunmasına yönelik diğer önlemler arasında sıralanıyor. Gerek ekonomik teşvikler gerekse yasal düzenlemeler sayesinde, geniş çaplı verimlilik artışı sağlamak mümkün. Bunun en başarılı örneklerinden biri Avrupa Birliği genelinde 2009 yılında yasaklanan akkor ampuller. Bu sayede LED ampuller yaygınlaşırken, aynı zamanda yüzde 90 oranında enerji tasarrufu da sağlandı.

4. İyi bir iklim politikası

İklim değişikliği ile mücadelenin kilit noktalarından biri de siyasi açıdan gerekli adımları atabilme yeterliliğine sahip olmak. Hükümetler gelecek nesilleri de düşünerek öngörülü bir siyaset izleyebilir. Çıkarılacak yasalar, getirilecek özel vergiler ve teşvik programları gibi düzenlemelerle iklimin korunmasına ivme kazandırmak mümkün.

İklim uzmanları, pek çok ülkenin uyguladığı iklim politikasını yıllardır gözlemleyip değerlendiriyor. Fas, Çin, Fransa ve Portekiz bu alanda zirvede yer alıyor. Almanya'nın çevre ve iklim politikası orta düzeyde kalırken, Bulgaristan, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye ise listenin en sonunda yer alıyor.

Fotoğraf: Rolf Disch Solararchitektur

5. Mevcut imkanları azamî ölçüde kullanmak

Paris İklim Anlaşması hedeflerine ulaşabilmek için yeryüzündeki her bireyin, bir tondan daha az karbondioksit salımına neden olması gerekiyor. Ancak sanayileşmiş ülkelerdeki insanların mevcut yaşam tarzları ile bu hedeflerin tutturulması imkansız gibi görünüyor.  

Yine de kişisel karbondioksit salımınını azaltmak için pek çok yol mevcut: Enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji  kaynaklarının kullanılması, iklim dostu taşıtlara yönelinmesi ve yine iklim dostu koşullarda üretilen gıdaların tüketilmesi bunlardan sadece birkaçı. Tüketim ve yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmek suretiyle çevre ve iklim korumaya da önemli bir katkıda bulunabiliriz.

Gero Rueter

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster