"Climate Transparency" (İklim Şeffaflığı) adlı uluslararası girişim, "Brown to Green 2019" (Kahverengiden Yeşile 2019) raporunu açıkladı. Raporda Türkiye dâhil G20 ülkelerinin, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma hedefinden uzakta olduğu belirtildi.

Söz konusu hedef, 2015 yılındaki Paris Anlaşması'nda yer almıştı. Anlaşma, küresel sıcaklık artışının bu yüzyıl içinde sanayi devri öncesine kıyasla 2 derecenin, hatta mümkünse 1,5 derecenin altında tutulmasını hedefliyor. Tarafların fosil yakıt kullanımını giderek azaltarak yenilenebilir enerjiye yönelmelerini amaçlayan anlaşmayı imzalayan ülkeler, maksimum 2 derecelik artış hedefinin tutturulabilmesi için sera gazı emisyonlarını belli ölçülerde azaltma taahhüdünde bulunmuştu.

Türkiye anlaşmayı 2016 yılında imzaladı ancak TBMM'den geçirmedi. "Brown to Green 2019" raporunda, anlaşmanın hâlen onaylanmamış olması Türkiye'nin eksi hanesine yazılırken Ankara'nın 2030 yılı için öngördüğü sera gazı emisyonu azaltımı hedefi "kritik derecede yetersiz" olarak tanımlandı. Türkiye, sera gazı emisyonlarını, artıştan azalış yöntemiyle 2020-2030 yılları arasında yüzde 21'e kadar azaltacağını bildirmişti.

Türkiye'ye kömür eleştirisi

G20 üyesi ülkelerin iklim krizi konusunda politikaları ve uygulamalarının incelendiği raporda, Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının, G20 ortalamasının altında olduğu ancak halen elektriğinin yüzde 38'ini kömürle ürettiği belirtildi.

Türkiye'nin yeni termik santraller açmaya da devam ettiğinin hatırlatıldığı raporda, Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının 1990-2016 yılları arasında yüzde 129 arttığı bildirildi.

Raporda ABD, Avustralya, Çin, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan, Japonya, Meksika, Rusya ve Türkiye'de kömürden çıkış planına ihtiyaç olduğu belirtildi. 2018 yılında elektrik üretimi emisyonlarının en fazla arttığı iki ülke ise Türkiye ve Endonezya olarak açıklandı.

Türkiye, 2013-2018 yılları arasında kişi başına düşen ulaşım emisyonundaki artış bakımından yüzde 38 ile diğer tüm G20 ülkelerini geride bıraktı.

Raporda, Türkiye'de yenilenebilir enerjinin payının artması ise memnuniyetle karşılandı.

DW,dpa/CÖ,SSB

© Deutsche Welle Türkçe