1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İklim-tarım denklemi çözülmeye çalışılıyor

Madeleine Amberger/DW6 Haziran 2007

Küresel ısınmanın dünya üzerindeki tarımı nasıl etkileyeceğini araştıran Amerikalı bilim adamları, hava sıcaklığı ile doğadan elde ediler ürün miktarı arasında yakın bir ilişki olduğuna işaret ediyor.

Soğuk bölgeler küresel ısınmadan olumlu, sıcak bölgeler olumsuz etkileniyor.
Soğuk bölgeler küresel ısınmadan olumlu, sıcak bölgeler olumsuz etkileniyor.Fotoğraf: AP

“Geleceği yaşamaya başladık bile. Çünkü küresel ısınmanın tarıma etkisi şimdiden görülebiliyor.” Bu sonuca, ABD’deki Ulusal Lawrance Livermore Laboratuvarı ve Kaliforniya’daki Carnegie Enstitüsü ulaştı. Bilim adamları, 1980 ile 2002 yılları arasında buğday, mısır, arpa ve soya fasülyesi hasılatlarını inceledi.

Ulusal Lawrance Livermore Laboratuvarı’ndan David Lobell sonuçları şöyle açıklıyor: “Küresel düzeyde, hava sıcaklığı ile hububat hasılatı arasındaki ilişkiyi çok açık bir şekilde görmek benim için şaşırtıcıydı. Kuzey Avrupa veya Kanada gibi soğuk bölgelerde mevcut hava sıcaklığı hasılatı daha olumlu yönde etkiliyor. Ancak zaten sıcak olan tropik bölgelerde hava sıcaklığının artması belli hububat türlerini olumsuz yönde etkiliyor. Fakat küresel düzlemde bunların birbirini eşitleyip eşitlemeyeceği henüz belli değil.”

Mahsul miktarında gerileme

Bilim adamlarının hesaplamalarına göre 1980 yılından bu yana yıllık mahsul miktarı yüzde 2 ila 3 oranında geriledi. İlk etapta bu oran çok da büyük bir oran gibi görünmüyor. David Lobell açıklık getiriyor: “Ton ile hesaplandığında 40 milyon tondan söz edebiliriz. Ekonomik etkisini hesaplamak için bir çiftçinin bir ton Mahsul için kazandığı geliri dikkate alırsınız. Bu da yıllık 2 milyar dolar zarar demek.”

Bu göreli bir kayıp. Sulama sistemlerinde ve ısıya karşı dayanıklı tohumlardaki yeni teknolojiler sayesinde mahsuller küresel çapta artıyor. Ancak Carnegie Enstitüsü uzmanı Christopher Field, bu artışı sağlamanın o kadar da kolay olmadığını söylüyor: “Ben bunu el freni çekik bir arabayı harekete geçirmeye benzetiyorum. Yeterince gaza basmanız halinde hız alabilirsiniz. Ancak hep daha fazla güce ihtiyaç olacak. Evet, tarım mahsulleri artıyor. Ancak küresel ısınma el freni işlevi görüyor. Tarım alanlarında mahsullerin artmasını güçleştiriyor.”

Christopher Field, gelecekte ekim ve tohumculuk uygulamalarının sistematik bir şekilde iklim koşullarına uyarlanması gerektiğini söylüyor. Ancak birçok çiftçi bugüne kadar iklim değişikliği gerçeğini kabullenmedi. Field’e göre bunda iklim araştırmacılarının meydada yansıtılan tartışmalarının rolü olabilir. David Lobell ise daha iyi ürün elde edilecek olunmasına ilişkin tespiti şöyle anlatıyor: “Gelecekte bir takım yeni teknolojilerle, iklimin mahsulleri üzerinde olumsuz etkide bulunmasına zaman tanımadan mahsullerin arttırılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Ancak başka bir sorun var. Talebin artacağını biliyoruz. Bu nedenle konu bizim mahsulleri arttırıp arttırmayacağımız değil. Sorun bizim artan talebi karşılayacak düzeyde mahsulleri arttırıp arttırmayacağımız. Ayrıca talep eğilimlerini, teknolojik yönelimlerle kıyaslarsak iklim değişikliğinin etkileri çok daha çarpıcı bir hal alıyor.”

Gelecek belirsiz

Neredeyse tüm iklim araştırmacıları küresel ısınmanın tarım hasılatlarını azalttığı konusunda hemfikir. Ancak karbondioksit salınımının iklim denklemindeki rolü tartışılıyor. Christopher Field, bilimsel alanda yaşanan tartışmayı anlatıyor: “Taşıl yakıtlarının yanması atmosferdeki karbondioksit oranını arttırıyor. Ve laboratuvar koşullarında, yüksek karbondioksit, bitkilerin gelişimini hızlandıran gübre etkisinde bulunuyor. Öte yandan hava sıcaklığının belli düzeyleri aşması küresel boyutta mahsulleri azaltacak. Bunu ispatlayan somut delillerimiz var. Yani biz geleceğin tarım sektöründe, ısınma ile mahsullerin azalması ve karbondioksit ile mahsullerin artması arasında şiddetli bir rekabet yaşanmasını bekliyoruz. Ve açıkçası nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı belirsiz.”

Yeni modellemelere göre gelecekte bu ikisi arasında bir denge oluşabilir. Ancak Field, hava sıcaklığının sadece bir ila iki derece artması halinde bunun gerçekleşmeyeceği konusunda uyarıyor, çünkü dünyanın birçok bölgesinde zaten uzun bir süredir bu denge mevcut değil.

Araştırmacılar geçmişte etkili olan envanter çıkarma çalışmalarını Afrika’ya genişletmek istiyor. Araştırmacılar darı ve sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç türü olan manyokları incelemek istiyor. Zira Afrika için öngörüler bir hayli kötü . 2050 yılına kadar tarım mahsullerinin yarı yarıya azalacağı tahmin ediliyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik