1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İktidarın hedefinde neden CHP lideri Özgür Özel var?

3 Temmuz 2025

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası sert muhalefeti ile iktidarın tepkisini çeken CHP Genel Başkanı Özgür Özel neden eleştiriliyor? Hakkında TBMM'de kaç fezleke var?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir toplantıda kürsüden konuşma yapıyor
CHP Genel Başkanı Özgür ÖzelFotoğraf: Jens Krick/Flashpic/picture alliance

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sürecinde izlediği politika nedeniyle iktidarın sert eleştirilerine hedef oluyor. Ayrıca Özel hakkında eski dönemden de kalanlarla birlikte TBMM'de çok sayıda fezleke bulunuyor.

DW Türkçe'nin edindiği bilgiye göre Özgür Özelhakkında bir önceki yasama dönemi olan 27. dönemden 14 fezlekesi bulunurken CHP grubu son sayıyı öğrenebilmek için yaptığı başvuruya yanıt bekliyor. Ancak Özel ile ilgili eski ve yeni dönemdeki toplam fezleke sayısının 25-30 civarında olabileceği tahmin ediliyor.

Son olarak da Özel ve CHP İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay Özkan hakkındaki dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezleke 23 Haziran'da TBMM Başkanlığına ulaşmış ve Başkanlık fezlekeleri Anayasa ve Adalet Komisyonu'ndan oluşan karma komisyona gönderdi. Özel de hakkındaki fezlekeye ilişkin İzmir'de gazetecilerin sorusu üzerine "Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Biz demirden korksaydık, trene binmezdik. Bizim gündemimizde fezleke, dokunulmazlık yok" yanıtını verdi.

Özel son dönemde sık sık iktidar ve ona yakın çevrelerin eleştirileriyle karşılaşıyor. Peki neden?

19 Mart ile ilgili "sivil darbe" çıkışı

İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasını "sivil darbe" olarak nitelendiren Özel'in bu ifadeyi süreç boyunca konuşmalarında yinelemesi iktidarda rahatsızlık yaratıyor.

İstanbul Saraçhane'de Salı akşamı toplanan kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada da iktidarın milletin iradesine darbe yaptığını savundu ve "Bundan sonra kimse CHP'den salonlarda siyaset beklemesin, sokaklardayız" diyerek muhalefet tarzını meydanlara taşıyacağını ilan etti. 

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının 100. günü vesilesi ile Saraçhane'de Salı akşamı düzenlenen mitingFotoğraf: Burak Kara/Getty Images

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Özel'in söylemlerini "siyasi nezaketsizlik" ve "demokrasiye zarar veren bir üslup" olarak nitelendirdi. Erdoğan "Bu ifadeler, muhalefetin acizliğini ve çaresizliğini gösteriyor. Milletin iradesine saygısızlık yapanlar, böyle ithamlarla kendilerini aklamaya çalışıyor" diyerek Özel'in çıkışlarını provokatif bulduğunu belirtti.

Erdoğan, 2 Temmuz'daki açıklamasında "Özgür Özel'in girdiği yol, çıkmaz sokaktır. Gerilim, nefret, hakaret ve kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye'de acıdan ve pişmanlıktan başka varılacak hiçbir yer yoktur" diye konuştu.

Erdoğan'a yönelik zaman zaman "cunta başkanı/lideri” ifadelerini de kullanan Özel bu konuşmalarıyla iktidar üyelerinin de sert tepkisini çekti.

Özel, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını, 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarının hazmedilememesine de bağlayarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i "seyyar giyotin" olarak nitelendirdi ve iktidarın yargıyı siyasi amaçlarla kullandığını söyledi. Bu söylem, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "hakaret" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" suçlamasıyla soruşturma başlatılmasına neden oldu.

"Etkin pişmanlık" tartışmaları

Bu süreçte Özel'in cezaevindeki İmamoğlu'nu sık sık ziyaret etmesi ve bu tutukluluğu sürekli gündeme taşıması da iktidar kanadında hoş karşılanmazken Erdoğan 18 Haziran'daki grup konuşmasında şu çarpıcı açıklamayı yaptı:

"Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun vakti çoktan gelmiştir."

"Etkin pişmanlık" sözlerine yanıt veren Özel de 24 Haziran'daki grup konuşmasında "Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Etkin pişmanlığı bırak, son pişmanlık fayda etmeyecek. Bu millet bunların hesabını sana soracak. Teker teker soracak" ifadelerini kullandı.

Özel, 1 Temmuz'daki açıklamasında ise "Erdoğan dönüp dolaşıp bana şöyle sesleniyor: ‘Özgür Özel, gel etkin pişmanlıktan faydalan. Ekrem'e sırtını dön. Gel burada partinin başında otur.' Partiyi bana rüşvet teklif ediyor. Kendisine cevabım: Ben etkin pişmanlık bilmem. Ama millet senin gerçek yüzünü gördü. Son pişmanlığın fayda etmeyecek, bu millet seni gönderecek!" dedi. 

Ekonomik boykot ve kitlesel eylemler

Özel'in sürecin başında ve zaman zaman yaptığı, iktidara yakın şirket ve medyaya yönelen ekonomik boykot çağrıları da AKP'de rahatsızlık yaratan bir başka etken.

Özel, 22-24 Mart günlerinde Saraçhane'de yaptığı konuşmalarda, İmamoğlu'nun gözaltı sürecinde dosya gizliliğine riayet etmeyen ve CHP'nin eylemlerini yayınlamayan medya kuruluşlarına ve onlara bağlı şirketlere boykot çağrısında bulundu. 

"Parayı bizden kazanıp, reytingi bizden yapıp, saraya hizmet edenleri tek tek ilan edeceğim" diyerek bu şirketlerin ürün ve hizmetlerinin tüketilmemesini istedi. Bu çağrının muhalif seçmenlerde karşılık bulması ve bazı şirketler üstünde sonuç doğurması iktidarın tepkisini çekti ve bazı temsilcileri bu şirketlere destek olma yönünde tavır aldı.

Özel'in ilk bir hafta İstanbul Saraçhane'de düzenlenen kitlesel eylemleri tüm Türkiye'ye yayarak düzenli hale getirmesi de iktidar tarafından eleştiriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanFotoğraf: Khalil Hamra/AP/dpa/picture alliance

Erdoğan, 25 Mart 2025'teki grup toplantısında "Ana muhalefet lideri, milleti galeyana getirmeye çalışıyor. Bu üslup, Türkiye'ye zarar verir. Sokak siyasetiyle değil, proje ve hizmetle yarışalım!" dilerek Özel'in söylemlerini "eski Türkiye'yi hortlatma çabası" olarak değerlendirdi. 

Özgür Özel'in yurtdışına açılımı ve temasları

CHP'nin yurtdışı ile temas kurma politikasında Özgür Özel ve yeni dış politika ekibi ile temel bir değişime gidiliyor. Son dönemde sık sık farklı ülkeler giderek açıklamalar yapması da iktidarda tepki çekti.

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının hemen ardından Saraçhane'de yaptığı konuşmada Özel, kalabalığa hitaben "Bu hukuksuzluğu sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada anlatacağız. Yabancı basına konuşacağım, Reuters'a, BBC'ye, The Guardian'a, Le Monde'a, DW'ye, CNN International'a, hepsine tek tek anlatacağım. Türkiye'de demokrasi tehdit altında, milli irade gasp ediliyor. Bunu dünyaya duyuracağız, çünkü bu bir darbedir ve dünya bu darbeye sessiz kalamaz" demişti.

Bu süreçte Brüksel ve Berlin gibi farklı Avrupa başkentlerine giden Özel, Avrupa'daki sosyalist partilere ve uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunarak kardeş partilerle ve Sosyalist Enternasyonal'den destek beklediklerini açıkladı.

Özel, Erdoğan'ın kendisini "Türkiye'yi Batı'ya şikâyet etmekle" suçlamasına da atıfta bulunarak "Bizi şikâyet etmekle itham ediyorlar. Bu şikâyet değil, haklı bir mücadele. Türkiye'deki demokrasi mücadelesini dünyaya anlatmak bizim görevimiz" dedi. 

Erdoğan ise bunlara karşılık 2 Temmuz'da yaptığı açıklamada CHP lideri Özgür Özel'den 'Özgür' diye bahsederek, "Özgür neredeydi? Almanya'da... Ne yapmaya gitti? AK Parti'yi şikayet etmeye... Bizim böyle bir derdimiz yok" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "AK Parti olarak bizim samimi dileğimiz, ülkemizin ana muhalefet partisinin kendisini süratle toparlaması, rotasını bulması ve Ankara merkezli siyaset yapmasıdır" diye konuştu.

Özgür Özel'in Leman'a sahip çıkması

Özgür Özel'in son olarak Leman dergisindeki karikatürde Muhammed Peygamber'in resmedilmediğini belirterek karikatürün yanlış yorumlandığını söylemesi ve dergiye sahip çıkması da iktidarın tepkisine neden oluyor. Mavi Marmara olayını ve İsrail’in abluka altındaki Gazze’de saldırıları sürerken Leman dergisinin sessiz kalmadığını anlatan Özgür Özel, "Yapılmamış bir saygısızlık üzerinden toplumsal lince sessiz kalmam" dedi.Özel'in bu açıklamasına da hükümet cephesinden art arda tepkiler geldi.

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.