"İktidar seçimi kazanamaz, kaybedersek biz kaybederiz"
21 Ekim 2024Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara'da gazetecilerle bir araya gelerek yaklaşık üç saatlik bir toplantıda gündeme dair sorulara yanıt verdi.
İmamoğlu, gazetecilerle yaptığı bu toplantı ile bağlantılı olarak "Ankara'ya ısınıyor" şeklindeki haberleri "Ankara'ya dönem dönem geliyorum. 'Isınıyor' diye bir durum yok. Gereksiz polemiklere gerek yok. 5 yaşımdan beri Ankara'ya gelirim, Anıtkabir'de dua edince kendimi çok huzurlu buluyorum" sözleriyle değerlendirdi.
"Allah bildiği gibi yapsın"
15 Temmuz darbe girişiminin bir numaralı sanığı Fethullah Gülen'in ABD'de ölmesine ilişkin bir soru üzerine İmamoğlu, "Türkiye'nin bir dönemine kara leke olarak işlenen örgütsel yapının başındaki insanı vefatından sonra Allah'a havale ediyorum, Allah bildiği gibi yapsın derim. Bu ülkeye çok büyük bir travma yaşatılmıştır" yanıtı verdi. Başka örgütlerin "FETÖ benzeri yapılanma" içerisinde olabileceği kaygısını da anlatan İmamoğlu, "Güzel dinimizi ve inancımızı alet ederek mekanizmalar oluşturan yapılar var. Bunların karşısında hâlâ susanlar var. Buna susanlar, buna imtiyaz gösteren anlayış Türkiye'nin niçin hâlâ o uçurumun kenarında gezdirilmesine fırsat veriyorlar? Bırak cemaati şunu bunu. Bu bakımdan ben yeni tehditleri daha çok önemserim bu konuda" ifadelerini kullandı.
İbrahim Kaboğlu'na eleştiri
İBB Başkanı İmamoğlu, hafta sonundaki seçimlerde İstanbul Barosu Başkanı seçilen İbrahim Kaboğlu'nun ilk açıklamalarından birinin Anayasanın ilk dört maddenin tartışılması ile ilgili olmasına ilişkin olarak "Talihsiz bir açıklama yaptı, kötü bir başlangıç yaptı. Baronun bakış açısını temsil eden açıklamalar yapmasını öneriyorum. İlk dört maddenin mevzu edilecek bir durumu yoktur. Olumlu ve güçlü bir şekilde tarif edilmiştir" değerlendirmesini yaptı.
Kaboğlu, seçildikten sonra yaptığı konuşmada Anayasa değişikliği tartışmaları ile ilgili olarak "Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir" demişti.
"Seçimi kazanacak iktidar yok"
İmamoğlu, zaman zaman gündeme gelen erken seçim çağrıları ve CHP'nin kamuoyu yoklamalarına göre oy kaybetmesine ilişkin soruları da yanıtladı.
Kendisine gelen anketlere göre oylarda gerileme olsa da CHP'nin halen birinci parti olduğunu ifade eden İmamoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bugün itibariyle bu seçimi kazanacak bir iktidar önümüzde yoktur. Bu seçimi kaybederse bir tek muhalefet olarak biz kaybederiz. Kendi hatalarımızla, eksiklerimizle, uyuşmazlığımızla ya da hazırlıksız olmamızla kaybederiz. Bu manada da buna fırsat vermeyecek bir muhalefet yapısını kurmak, toplumsal muhalefeti güçlü bir biçimde bir araya getirmek, çocuklarını dahi gençlerini dahi Türkiye'nin geleceğini nasıl hazırlayacağını net, kalem kalem her konuda izah edecek hale getirecek bir muhalefet duruşu bize bugünden seçimi kazandırmıştır. Yeter ki bunu yapalım. Benim şahsen tespit ettiğim ya da ekibimizin tespit ettiği ne varsa bunları anında genel merkezde paylaşan mekanizmalarımız var. Eksiklerimizi birebir çok açık konuşabiliyoruz. Her adım, her gün, her saat önemli."
İmamoğlu seçimleri kazanmaları halinde parlamenter sistemin var olduğu bir model için mücadele edeceklerini de söyledi. CHP'den dönem dönem gelen "erken seçim" açıklamalarına ilişkin de İmamoğlu, "Erken seçim muhalif siyasi partiler tarafından her gün körüklenen bir mesele olmamalı. Halkın nabzı bunu belirlemeli. CHP'nin sorunlara çözüm öneren bir parti olmasını daha anlamlı bulurum" açıklaması yaptı.
Adaylık sorusuna yanıt
Cumhurbaşkanı adaylığına dair bir soruya da İmamoğlu, "Günü geldiğinde adaylara milletimiz karar verecek. Bu, bir kısım elitlerin ya da birkaç kişinin yön vereceği bir iş değil" yanıtı verirken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'la yarışmadıklarını ve yol arkadaşı olduklarını söyledi.
"CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sizi sol açık, Mansur Bey'i sağ açık olarak adlandırıyor…" denilmesi üzerine de İmamoğlu, "Bu mevki işine, pozisyon meselesine hiç sıcak değilim. Biz takım arkadaşıyız. Bu işin sağ açığı, sol açığı olmaz. Yol arkadaşlığı müessesi benim için önemlidir. Bunu ben genel başkanımla da paylaştım" sözleriyle yanıt verdi.
"Fırsatçı bir insan değilim"
2019 yerel seçimlerinde, yenilenme kararını veren Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine "ahmak" dediği iddiasıyla hakkında devam eden yargılamaya ilişkin de konuşan İmamoğlu "İşin özü şu: kimseye 'ahmak' demedim. Bana 'ahmak' diyene sözümü iade ettim. Bunu sokaktaki çocuğa sorun size bunu anlatır. Ülkemizi meşgul ediyor. Bundan çok üzüntü duyuyorum. Ben ciddi bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. 2019 yılından beri bu konunun gündemde tutulması, yaşandığı ortamdan yaklaşık bir buçuk yıl sonra yargıya sevk edilmesi komik bir durum. İstinafın da bu işi artık sonlanarak gündemden çıkarmasını istiyorum" yanıtı verdi.
"Ahmak davası"ndan ceza almaması için CHP Genel Başkanlığı'na aday olabileceğine dair iddiaların sorulması üzerine İmamoğlu, "Öyle fırsatçı bir insan değilim. Böyle bir gündemin parçası olmam. Partimin genel başkanı var. Ben İstanbul'a hizmet ediyorum. Böylesi bir kavramla değil ama dönem sonu olur, başka bir şey vesile olur ama oluşana kadar da İstanbul'a hizmet etmek istiyorum" sözleriyle yanıtladı.
Kamuoyunda "ahmak davası" olarak bilinen davada, İmamoğlu'nu 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, "siyasi yasak" hükmünü de uyguladı. Kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.
"Seçim stratejisi ise getirmesinler"
Son günlerdeki Kürtlerle olası "yeni bir çözüm süreci" veya "barış süreci" gibi tartışmalara ilişkin de İmamoğlu, "Türkiye'de Kürt sorununun çoktan çözülmüş bir mesele" olması gerektiğini kaydetti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde DEM Partili vekillerin elini sıkmasına atıfla "Meclisteki bir el sıkışma üzerinden yorum yapılacak bir konu değil. El sıkışmayı alkışlamak yerine bugüne kadar niçin el sıkışılmadı diye eleştirmek daha doğru olur" ifadelerini kullanan İmamoğlu, Kürtlerin ve diğer tüm etnik kökenlerin ayrılmaz bir bütün olduğunu söyledi.
Türkiye'de "eşit birey," "eşit vatandaş" olunması için gereken tüm çözüm süreçlerinin işletilmesini temenni eden İmamoğlu, "Şu anda boşuna hapis yatanlar, hukuksuzluğa uğrayanlar, belediyelere kayyum atamalar gibi birçok düzenleme yapılır, görürüz bazı iyi niyetleri. Hızlıca 1-2 haftada… Bu toplumun birliği için düşman aranmaz. Buna ihtiyaç var ama bu bir seçim stratejisi ise, masaya pazarlık unsuru olarak getirilecek ise valla hiç getirmesinler. Zarar verirler yarın iyi bir dönemin oluşmasına. Pazarlık değil, samimi bir mesele bu" değerlendirmesi yaptı.
"2 milyon mülteci var"
İstanbul'daki mülteci sayısına ilişkin bir soru üzerine İmamoğlu ellerinde net sayı olmadığını ancak bunu su kullanım verilerinden tespit edebildiklerini söyledi. İmamoğlu'nun verdiği bilgiye göre İstanbul'un resmi nüfusu 15 milyon 800 bin civarında ancak son 5-6 yıldır su kullanımı 2,6 milyon metreküpten 3 milyon seviyelerine çıktı. Bu da İstanbul'da yaklaşık 2 milyondan fazla mülteci olduğu anlamına geliyor. Hükümetin mültecilere yönelik siyasetine İBB'nin dahil edilmemesini eleştiren İmamoğlu, "Bizim bu mülteci meselesinin hiçbir sayfasına dahil edilmememiz bir komedi. Aldıkları hizmetin büyük bir bölümünü yöneten biziz. Mültecilerle ilgili yürütülen politikaların hiçbir yerinde biz yokuz. Olacak iş değil" yorumu yaptı.