Eski Rus ajanı Alexandır Litvinenko’nun ölümüne ilişkin İngiliz polisinin başlattığı soruşturma devam ediyor. İngiliz polisinin, soruşturma çerçevesinde, özel güvenlik kameralarının kayıtlarını incelemeye başladığı ve özellikle, Litvinenko'nun hastalandığı 1 kasım tarihine yakın günlerde kimlerle görüştüğünü tespit etmeye çalıştığı bildirildi. İngiliz polisinin, cinayetin soruşturmasında, Rusya’dan da yardım istediği kaydedildi. İngiliz Dışişleri Bakanlığı, bu konudaki talebin Londra’daki Rus Büyükelçiliği’ne iletildiğini söyledi.

Ancak elde edilen bulgular, Litvinenko’nun zehirlendiği yönündeki iddiaları güçlendiriyor. Doktorlar, Litvienko'nun 1 Kasım'da bulunduğu Londra'daki otelde ve Japon restoranında ''az oranda radyasyon izine rastlandığını'' söyledi. Ancak radyoaktivite tehlikesi nedeniyle Litvinenko’nin cesedine henüz otopsi yapılmadığı açıklandı. Eski ajanın kanında rastalanan radyoaktif polonyumun, yüksek oranda radyasyon içeren toksik bir element olduğuna işaret ediliyor.

Polonyumun kaynağı araştırılıyor

Otopsinin ne zaman yapılacağı açıklanmazken, soruşturmayı yürüten polis de aynı zamanda Litvinenko’yu zehirlediği tahmin edilen polonyum elementinin nereden geldiğini bulmaya çalışıyor. Günlük yaşamda tüketilen bazı besin maddeleri ve sigarada da çok düşük miktarda bulunan polonyum, eski Sovyetler Birliği ve ABD’de atom bombası yapımınında da kullanılan bir element.

İngiliz basınında da Litvinenko’nun ölümüne ilişkin çeşitli iddialar yer alıyor. Diğer yandan İngiliz “The Times“ gazetesine sızan bilgiye göre de İngiliz gizli servisi, elde edilen bulguların Litvinenko’nun ölümünün bir devlet tarafından yönlendirildiğini gösterdiği kanısında. İngiliz bulvar gazetesi „Sun“da yer alan haberde de polis ve diğer güvenlik görevlilerinin, Litvinenko’nun gittiği Japor restoranında zehirlendiğinden hareket ediyor. “Sun“, üst düzey güvenlik görevlilerine dayandırdığı haberinde, zehirli sıvı bir maddenin Litvinenko’nun yemeğine karıştırıldığı belirtiliyor.

Putin suçlamaları kabul etmedi

Rusya ise Litvinenko’nun ölümüne ilişkin suçlamaları kabul etmiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Londra'da dün gece hayatını kaybeden eski KGB ajanı Aleksandır Litvinenko’nun ölümüyle ilgili hazırlanan raporda, "şiddet unsuru taşıyan" bir nedenden öldüğüne dair kanıt olmadığını söyledi.

Rusya-AB zirvesi için bulunduğu Helsinki'de AB liderleriyle görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında Litvinenko’nun ölümünün bir trajedi olduğunu belirten Putin, "İngiliz tıbbi raporları ölümün şiddetten kaynaklandığını göstermiyor. Bu şiddet unsurundan kaynaklanan bir ölüm değil. Bu yüzden bu tip spekülasyonlar için geçerli bir zemin yok" diye konuştu.

Rusya'nın eski KGB ajanının ölümüyle ilgili soruşturmaya yardımcı olmaya hazır olduğunu kaydeden Putin, "İhtiyaç duyulması halinde Rus uzmanlar ve savcılar, soruşturma için gerekli tüm yardımı yapmaya hazırdır" diye konuştu.

Litvinenko ve Politkovskaya’nun suçlamaları

Litvinenko ise ardında bıraktığı ve sözcüsü Alex Goldfarb tarafından basına okunan mektubunda, ölümünden Putin’i sorumlu tuttu. Eski ajan, ölümünden 48 saat önce 21 Kasım'da kaleme aldığı ve "durumundan sorumlu kişiye biri iki şey söylemenin gerekli olduğunu" belirttiği mektubunda, "Yaşam ve özgürlük hakkına veya uygar değerlere saygınız olmadığını gösterdiniz" dedi. Litvinenko, mektubunda, "Yaptığınızdan ötürü Tanrı sizi affetsin, sadece ben değil, sevgili Rusya da" ifadesini kullandı.

Bu arada Rusya'da ekim ayı başında öldürülen Rus gazeteci Anna Politkovskaya da İngiliz yayın kuruluşu BBC'de ilk kez yayımlanan son mülakatında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i demokrasiyi öldürmekle suçladı. Ölümü, Londra'da dün ölen Rusya iç istihbarat servisi FSB'nin eski mensubu olan Aleksandır Litvinenko tarafından soruşturulan Politkovskaya, Rusya'da demokrasinin zor doğduğunu belirterek, "Doğdu, ancak (Putin) onu öldürüyor" dedi.

Çeçenistan'da sivillere yönelik kötü muamele, işkence ve ölümleri ortaya çıkaran haberleriyle tanınan Politkovstaya, 7 Ekimde Moskova'daki evinin önünde vurularak öldürülmüştü. Rus gazetecinin ölümünden sorumlu tutulan Putin, iddiaları reddetmişti.