BM İnsan Hakları Komisyonu, bundan 50 yıl önce tüm dünyadaki insan haklarını gözetmek ve insan hakları ihlallerini incelemek amacıyla kuruldu. 53 ülkeden temsilcilerin bulunduğu kurum, üye ülkelerin dava edilmemek için alınan kararlarda objektif davranmaması nedeni ile sıkça eleştirilere maruz kalıyor.

Cenevreli insan hakları uzmanı Claude-Adrien Zöller, komisyonda özellikle 80’li yıllarda hakim olan eğilim sayesinde insan haklarını ihlal eden kimi üye ülkeleri de mahkum edilebilir hale geldiğini söyledi. Ancak devletlerin haklarında olumsuz karar alınmasının önüne geçmek için yetkilerinin genişletilmesini talep ettiğini belirten Zöller, özgürlüklerin daha iyi koruması yerine, ihlallerin örtpas edilmeye çalışılmasını eleştirdi.

BM İnsan Hakları Komisyonu’a üye ülkeler arasında Sudan, Zimbabve, Çin, Rusya ya da Küba gibi insan hakları ihlallerinin yaşandığı ülkeler de var. Bu yüzden son yıllarda ne Çeçenistan ne de Çin’de yaşanan insan hakları ihlallerinin mahkumiyeti mümkün olmadı.

Komisyon sınavdan geçiyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (Human Rights Watch) Kenneth Roth ise bu yıl Cenevre’de yapılan konferansın, komisyonun inandırıcılığı açısından bir sınav olduğunu dile getirdi. Roth, komisyon üyesi birçok devletin insan haklarını koruma alanında çalışmalar yapmak yerine, mevcut hakları yok etmeye çalıştığına dikkat çekti.

Avrupa, insan haklarının korunması konusunda olumlu bir çizgi izlese de ABD ile olan yakın ilişkisi nedeni ile çifte standart uygulamakla suçlanıyor. İnsan hakları savunucusu Kenneth Roth, ABD’nin insan hakları ihlalleri konusunda en tehlikeli ülke olmadığını, ancak ihlallerin yaşandığı devletler arasında en güçlü olması nedeni ile önem arzettiğini vurguladı.

Kenneth Roth, ABD’nin olumsuz örnek teşkil ettiği için mahkum edilen diğer ülkelerin “Neden ABD’ye bakmıyorsunuz“ savunmasına geçtiklerini kaydediyor ve bunun da insan haklarını iyileştirme çabalarını olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.