1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

110810 Frauen Menschenhandel

Ulrike Mast-Kirschning18 Ağustos 2010

İnsan tacirleri evlilik veya bol para kazanma vaadiyle Doğu Avrupa ülkelerinden birçok kadını tuzağına düşürüyor. Oysa Almanya'ya ulaştıklarında bu kadınları çok daha farklı bir tablo bekliyor.

Fotoğraf: picture-alliance / dpa / dpaweb

2009 yılında Almanya'nın Bonn kentinde yaşanan insan ticareti vakalarının artması sonucu, 2010 yılının Mart ayında, Başkomiser Rainer Bell yönetiminde bir araştırma grubu kuruldu. Başkomiser, araştırmaları sonucunda elde ettikleri bilgileri şöyle aktardı: "Bu kadınlar kiralık odalarda, çoğunlukla da eski otellere yerleştirilmişler. Birçok kadın aynı odayı paylaşmak zorunda kalmış ve odalardaki hijyen koşulları da oldukça kötüydü. Kadınların sadece uyumak için otele geldikleri, günde 12 ila 14 saat Köln veya Bonn sokaklarında beklediğini düşünüyoruz… Hem de her gün."

Soruşturmaların sayısı arttı

Almanya’nın 2009 yılı İnsan Kaçakçılığı Raporu, fuhşa zorlanan kadınlara ilişkin soruşturmaların yüzde 11 oranında arttığını ortaya koydu. Açılan 534 dava sonucunda failler cezaya çarptırıldı. Ancak insan tacirliğine ilişkin gerçek rakamın bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Bonn polisinin, uzun yıllardır sokak fuhşunu yakından takip etmesi son operasyonunun da başarıyla sonuçlanmasını beraberinde getirdi. Operasyonun sonucunda 17 yaşındaki genç bir kızın da yer aldığı 15’e yakın kadını zorla çalıştıran ve dokuz Bulgar'dan oluşan çete üyeleri tutuklandı.

Almanya’nın İnsan Kaçakçılığı Raporu'na göre hem çete üyeleri hem de kurbanların çoğu Bulgar ya da Romanyalı ve Başkomiser Bell’e göre bunun en önemli nedeni bu ülkelerdeki yoksulluk…

"Savunmasız kadınları bulmak kolay"

26 yaşında olan Bulgar asıllı Iva Zaharieva da insan tacirlerinin eline düşen kadınlardan biri. Zaharieva her şeyin doğduğu yer olan Bulgaristan'ın Sliver kentinde başladığını aktarıyor: "Savunmasız kadınları bulmak çok kolay... Ailem benimle hiç ilgilenmedi. Annem beni günlerce evde yalnız başıma bırakmaya başladığında sadece 8 yaşındaydım. Ya da her gün kendisinden dayak yediğim alkolik babamın yanında kalıyordum. 15 yaşındayken bir diskoda çalışmaya başladım. Bir gün sabaha karşı iş çıkışı taksi beklerken yanıma bir adam geldi. Bana tokat atıp zorla bir arabaya bindirdi. Ormana götürüp 'Bundan sonra Hollanda'da hayat kadınlığı yapacaksın' dedi. Her itiraz ettiğimdeyse bana vurdu."

Zaharieva iki ay zorla çalıştırıldıktan sonra bir yolunu bulup kaçmayı başarmış ve hemen polise gidip şikâyetçi olmuş. Ancak soruşturmanın yıllarca sürmesi nedeniyle ikinci kez insan kaçakçılarının eline düşmüş ve bu sefer Almanya'ya getirilmiş.

Pasaportlarına el konuluyor

Zorla hayat kadını olarak çalıştırılan kadınların başlıca problemi, pasaportlarına el konulması ve çoğunun çalıştırıldıkları ülkenin dilini bilmemesi.

Bununla birlikte Başkomiser Rainer Bell bazı kadınların zaman içersinde yaşadıklarını kabullendiklerine dikkat çekiyor. Yaptıkları işten rahatsız olmamaya başladıklarını ve neredeyse tüm gelirlerini aracılara vermeyi yadırgamadıklarını söyleyen Bell, bu kadınların iyi kazanmadıklarında cezalandırılmayı da normal karşıladıklarını söylüyor. Bu arada fuhuşa zorlanan kadınlar Almanya'da günde ortalama 250 ila 300 euro arasında para kazanıyorlar.

Iva Zaharieva ise insan tacirlerinin elinden kurtulmak için büyük uğraşlar vermiş. Polise giden Zaharieva, çeteyle ilgili tüm bildiklerini anlatmış. Bir yıl sonra Bulgaristan'da bir iş bulan Zaharieva, artık başkent Sofya'da yaşıyor.

Bonn'da çökertilen çetenin kurbanları ise Zaharieva kadar cesur değil ve ifade vermiyor. Bu arada çete üyeleri hakkında tutuklama kararı çıktı ve soruşturma devam ediyor… Davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe


Yordanka Yordanova / Çeviri: Banu Ertek


Editör: Değer Akal