Korsanlar tecrübesiz ancak yaratıcı
20 Eylül 2011Korsanlar Partisi'nin Berlin'deki liste başı adayı Andreas Baum, mecliste siyaset yapma konusunda hiçbir bilgisi olmadığını itiraf ediyor. Ancak Baum’un şimdi kolları sıvaması gerekiyor, zira partisi ciddi bir sürpriz yaparak yaklaşık yüzde 9 oranında oyla Berlin Senatosu’na girmeyi başardı. Endüstri elektroniği eğitimi almış olan Baum 33 yaşında ve Korsanların tek konuya odaklı bir parti olmak istemediklerini vurguluyor. Baum, siyasetin çağa ayak uydurmasını ve modern iletişim araçlarının sunduğu fırsatlardan yararlanılabilmesini sağlamak istediklerini söylüyor.
Eski kalıplar alt üst ediliyor
Berlin Senatosu’na girmeyi başaran diğer bir parti üyesi de 27 yaşındaki Christopher Lauer. Berlin Teknik Üniversitesi’nde kültür ve teknik eğitimi alan Lauer, Korsanlar Partisi'nin ana teorilerinden birini şöyle dile getiriyor:
"Şu anda internet 19'uncu ve 20'inci Yüzyıl’ın kalıplarını alt üst ediyor. Çalışma hayatı olsun, mülkiyet olsun, bilgi olsun. Yeni oluşan düzende karşımıza çıkan sorulara ise cevap bulunamıyor. Daha doğrusu, 19 ve 20'inci Yüzyıl'da kurulmuş ve şu anda siyasi yelpazenin yerleşik partileri tarafından cevap bulunamıyor.”
Gelip geçici değil
Siyasi partiler üzerine araştırmalar yapan Karl-Rudolf Korte, Korsanlar Partisi'nin, gelip geçici bir akım olmayıp, Alman siyasi partileri arasında kendine kalıcı bir yer bulma şansının olduğunu söylüyor. "Bir parti başarılı ve uzun vadede faal olmak istiyorsa, toplumdaki temel sorunlardan biri ile mücadeleyi de ilke edinmeli." diyen Korte, "İnternette özgürlük ve güvenlik arasındaki denge de işte böyle bir sorun ve Korsanlar Partisi de bu konuyu işliyor. O zaman uzun süre faaliyet göstereceği söylenebilir.” ifadesini kullanıyor.
İnternette sansür endişesi üyeleri arttırdı
Almanya’daki Korsanlar Partisi beş yıl önce, İsveç'teki Korsan Partisi örnek alınarak kurulan genç bir parti. Federal düzeyde üye sayısı yaklaşık 13 bin. Özellikle 2009’da çocuk pornografisi içeren internet sayfalarının bloke edilmesi konusundaki tartışmalar sırasında parti üyelerinde hızlı bir artış oldu. Zira birçok kişi, siyasetçilerin planlarını internette sansür çabası olarak değerlendirip, arkasının gelebileceğinden endişe etti.
Geleneksel partiler internette zayıf
Zaten internet konusunda geleneksel partilerin izlediği politikalar ve internetle büyümüş kuşağın görüşleri arasında yıllardır ciddi bir fark mevcut. Siyaset bilimci Oskar Niedermayer, özellikle genç seçmenlerin önemli sayıda oyunun Korsanlar Partisi’ne gitmesinde bu faktörün rol oynadığını belirtiyor. Niedermayer, "Diğer partilerde de internetten anlayanlar var. Fakat bu partilerde interneti kullanmak isteyen, ancak gerçek anlamda bunu beceremeyen çok sayıda politikacının olduğu da bir gerçek.” diyor.
Siyasi hayata renk katacak yeni parti
Korsanlar Partisi'nden Christopher Lauer, diğer partilerin internetten pek haberi olmadığını, kendilerinin bu konuda daha yetkin olduklarını belirtiyor ve Almanya’da siyasi hayata renk katacak yeni partiye ihtiyaç olduğunu kaydediyor. "Siyasi sistemi bir şekilde değiştirmek için yeni bir kuşağın yola çıktığını söyleyebilirim." diyen Lauer sözlerine, "Bu kanımca gayet doğal bir süreç. 20-30 yıl sonra yeni bir konu gündeme gelince tekrar böyle bir süreç yaşanacaktır.” şeklinde devam ediyor.
Yeni hedefler
Başlangıçta özellikle internet üzerinden bilgilerin, müzik ve filmlerin özgürce paylaşımı için mücadele eden partinin artık başka hedefleri de var. Korsanlar Partisi, siyasetin işleyişinde şeffaflık istiyor ve vatandaşların – internetteki yeni olanaklardan da yararlanarak – daha fazla söz sahibi olmasını talep ediyor.
Tüm şehre ücretsiz kablosuz internet
Berlin'deki seçimler öncesinde kendini sosyal bir parti olarak tanımlayan Korsanlar Partisi, gelir düzeyine bakmaksızın herkesin eğitim, bilgi edinme ve kamu hayatına iştirak etme hakkına sahip olmasını istiyor. Toplu ulaşım ve internet erişiminin ücretsiz olmasını talep eden Korsanlar Partisi, tüm şehri kaplayan bir kablosuz internet ağı kurulmasından yana. Böylece internetin temel düşüncesi olan, özgür bilgi akışının, şehirdeki reel yaşama da aktarılması hedefleniyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kay-Alexander Scholz / Çeviren: Aydın Üstünel
Editör: Murat Çelikkafa