İran krizinde yeni süreç başlıyor
30 Ağustos 2006Tahran’dan gelen sözlü saldırılar, BM Güvenlik Konseyi’ni yeniden hareketlendirdi. Zaten BM, Tahran hükümetinin yazılı notasını aldığından beri, İran’ın 31 Ağustos’a kadar uranyum zenginleştirme çalışmalarına son veremeyeceğini biliyordu. Ancak bunun resmen ilan edilmesi, tartışmaları alevlendirdi. ABD’nin BM’deki daimi temsilcisi John Bolton İran Cumhurbaşkanı’nın restine sert karşılık verilmesini talep etti. Bolton, “Kararın kayıt şartsız kabul edilmemesi durumunda yaptırımlara başvurulacağını açıkça ortaya koyduk” dedi.
ABD, konuyu derhal Güvenlik Konseyi gündemine aldırmak istiyor, ama en yakın müttefiki İngiltere bile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı raporunun beklenmesini ve ardından beş daimi üye ile Almanya’nın stratejilerini yeniden koordine etmelerini tavsiye ediyor.
Yeni strateji arayışı
Rusya ve Çin ise vize yasağı, yurtdışı banka hesaplarının dondurulması ve nükleer teknoloji transferinin önlenmesi gibi yaptırımlara sıcak bakmıyorlar. Ancak İngiltere’nin BM’deki temsilcisi Sir Emir Jones Perry, Moskova ve Pekin’in rezervlerine rağmen iyimserliğini koruyor. Altı ülke arasında kararlaştırılan stratejinin yürürlükte olduğunu belirten Perry, “Şimdi altı başkentin bundan sonra atılacak kesin adımları kararlaştırmaları gerekiyor” dedi.
Washington yönetimi, Eylül ortalarına kadar beklemek istemiyor ve Rusya ile Çin’in itirazlarını hesaba katarak Güvenlik Konseyi’ni devre dışı bırakmanın yollarını arıyor. Ekonomik ve mali yaptırımlara gönüllü müttefikler arıyor ve bu koalisyon ortaklarını da Avrupa ile Japonya’da bulmayı umuyor.
Askeri seçenekler gündemde değil
Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in açıklamalarından ise Washington yönetiminin şimdilik İran’a karşı askeri tedbirlere başvurmayı düşünmediği anlaşılıyor. 1696 sayılı Güvenlik Konseyi kararı sadece siyasi ve ekonomik müeyyidelere imkan tanıyor. Ancak İngiltere temsilcisinin de dile getirdiği gibi Washington ve Londra yönetimleri, İran ile müzakerelerin sürdürülmesine bel bağlamıyorlar.
İngiltere’nin BM nezdindeki büyükelçisi Perry bu konuda, “Açık konuşalım: Her zaman müzakelerden yana olduk. Ama bunun için İran’ın uranyum zenginleştirme, araştırma ve geliştirmeden vazgeçmesi şarttı. Ama bunu yapmadı” diyor.