1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran’da internet savaşları

24 Haziran 2009

İran’da iktidar ile muhalefet arasındaki güç mücadelesinde kitle iletişim araçları büyük önem taşıyor. İranlılar, yönetimin teknik engellerini aşmak için Çinli muhaliflerin deneyimlerinden yararlanıyorlar.

Facebook, twitter ve youtube gibi siteler İran'daki gelişmelerin dünyaya yayılmasında etkili oldu
Facebook, twitter ve youtube gibi siteler İran'daki gelişmelerin dünyaya yayılmasında etkili olduFotoğraf: AP / DW Fotomontage

Daha önceleri eski Doğu Bloku ülkelerindeki “renkli devrimler” sırasında beliren durum şu sıralarda İran’da da yaşanıyor: Cep telefonu, internet siteleri ve blog sayfaları gibi modern iletişim araçları, eski Doğu Bloku ülkelerinde haberlerin özgürce yayılması ve insanların seferber olmasında etkin rol oynamıştı. Aynı şeyler şimdilerde İran’da da yaşanıyor. İran’da kullanılan yeni medya araçları bağımsız iletişimde yegâne haberleşme kanalını oluşturuyor. Deutsche Welle’den Matthias von Hein’ın haberi:


Enformasyon boşluğunu dolduranlar

Göstericiler “Allahüekber” ve “Diktatöre Ölüm” sloganları atıyorlar. İran’da yabancı gazetecilerin çalışma imkânları yoğun bir biçimde engellenince, doğan enformasyon boşluğunu “halk gazetecileri” diye adlandırılan kişiler dolduruyor. Örneğin dünya kamuoyunda büyük yankı uyandıran, üniversite öğrencisi Nida Ağa Sultan’ın öldürülmesi olayı cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Ülkedeki protesto gösterilerine ilişkin görüntüler zaten video paylaşım sitesi “Youtube”un ana sayfasında bulunuyor. İran’ın dış dünya ile bağlantısının kopmaması için Amerikan Dışişleri Bakanlığı da internet iletişim ağı “Twitter”a ricada bulunarak, sitede yapılması planlanan bakım çalışmalarının ertelenmesini istemişti.

İran’da halkın yaklaşık üçte birinin internet bağlantısının bulunduğu belirtiliyor. İran yönetimi ise internete yoğun müdahalede bulunuyor. Uzmanlar, İran’ın filtreleme ve sansür mekanizmalarının dünyanın en gelişmiş araçlarından oluştuğuna dikkat çekiyorlar. Deutsche Welle’ye konuşan Güney İran’ın Ahvaz kentinden adının açıklanmasını istemeyen bir bilgisayar uzmanı da bu tespiti doğruluyor:

“İnternetteki sayfaların engellenmesi bugün eskiye oranla çok daha kolay. Yeni bir yasa uyarınca İran’da tüm internet ağı Tahran’daki bir merkez tesisten tüm ülkeye yayılıyor. Bundan birkaç yıl önce internet servis sağlayıcıları kentlerde bağımsız olarak hizmet verebiliyordu. Şimdi artık bu mümkün değil. Bugün her şey tek bir merkezden bloke edilebilir konuma geldi.”


Kullanıcılar öne geçiyor

İran’da sadece hizmet sunan servis sağlayıcılar ile alıcılar arasındaki veri paketleri, yani enformasyon değiş-tokuşu incelenmekle kalmıyor, tek tek kişilerin iletişim profilleri de elde edilebiliyor. Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlayan Güney İran’lı bilgisayar uzmanı, internet kullanıcıları ile denetleyiciler arasındaki mücadelenin ise gittikçe kullanıcılar lehine değişmekte olduğunu söylüyor:

“Gerçi filtreleme yöntemleri sürekli geliştiriliyor ve teknik açıdan donatılıyor. Ama diğer tarafta da kullanıcılar sansürü atlatmak üzere yeni yöntemler geliştiriyor. İnternette bunun nasıl yapılacağını izah eden sayfalar da mevcut. Ben bu sayfaları bulan ve diğerlerini de haberdar eden birçok kişi tanıyorum.”

“Freegate” adı taşıyan yazılımlar, sansür duvarlarının sarsılmasına yol açıyor. Daha önceleri ABD’de yaşayan Çin mühendisleri, Çin’deki sansürü atlatabilmek için bu programları geliştirmişti. Bir yıldan bu yana da bu programın İran versiyonu mevcut. Nitekim geçen Çarşamba günü bu sistemi yarım milyon kadar İranlının kullandığı saptanmış.


İnternete fren

İran hükümetinin denetim yaparken sadece sansür teknolojilerini kullanmakla kalmadığı, hızlı interneti de yoğun olarak frenlediği belirtiliyor. “Open Net İnitiative” adlı kuruluşun verdiği bilgiye göre İran, evlerdeki özel kullanım için internet hızını sınırlayan tek ülke konumunda. İran hükümetinin telefonlar konusunda da engelleme çalışmaları olduğu biliniyor. Tahran’daki bir kadın bu konuda şunları söylüyor:

“Mobil telefonlar iki-üç günden beri yeniden çalışmaya başladı. Şimdiye kadar cep telefonları öğleden sonra akşam saatlerine, hatta öbür güne kadar engelleniyordu. Ancak kısa mesaj yollamak hala mümkün değil. 10 günden beri durum böyle.”


Matthias von Hein / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik