1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'da muhafazakar kanada tepki

Peter Philipp13 Ocak 2004

İran’da 20 Şubat’ta yapılacak parlamento seçimlerine milletvekili adaylığı için başvuran 2000’i aşkın reform yanlısı ismin listelerden çıkartılmasına karşı protestolar sürüyor. Reformcu milletvekillerinin oturma eylemleri sürerken, Tahran’a resmi bir ziyarette bulunan AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana da, Konsey’in kararını eleştirdi. DW'den Peter Philipp’in yorumu:

Reformcu çok sayıda ismin milletvekilliği adaylığı listelerinden çıkarılmamı İran'da protesto ediliyor
Reformcu çok sayıda ismin milletvekilliği adaylığı listelerinden çıkarılmamı İran'da protesto ediliyorFotoğraf: AP

Siyasi gözlemcilerin birleştiği bir nokta var: İran’da 20 Şubat’ta sandık başına gidecek seçmen sayısında ciddi bir gerileme olması bekleniyor. Bu gerilemenin ise, muhafazakarların işine geleceği, ve muhafazakarların parlamentoda çoğunluğu ele geçirmesiyle, reformcuların muhalefet sıralarına geçmek zorunda kalacağı tahmin ediliyor. Umulan reformların yapılmaması nedeniyle, reformcu kanada parlamentoda çoğunluğu sağlayan seçmenin hayalkırıklığı büyük. Anayasa Koruyucuları Konseyi’nin nüfuzu ve yetkisi karşısında reformcular, elle tutulur bir sonuca ulaşabilmiş değil.

Aslında muhafazakarların seçim sonuçlarından pek endişe etmesine gerek yoktu. Fakat seçimlere bir ay kala işlerini garantiye almak istediler ve Koruyucular Konseyi, adaylık başvurusunda bulunan 8157 isimden 3605’ini diskalifiye etti.

İran Devrimi lideri Humeyni’nin torunu bile, İslam dinine uygun bir şekilde yaşamadığı ve seçmenler tarafından pek tanınmadığı gerekçesiyle listeden silinen isimler arasında bulunuyor. Humeyni’nin torununun tanınmadığı da aslında gayet sudan ve asılsız bir gerekçe. Sözkonusu kişi aynı zamanda, Cumhurbaşkanı’nın kardeşi ve Parlamento Başkan Yardımcısı Rıza Hatemi’nin de karısı. Ayrıca Rıza Hatemi’nin de, dört yıldır Meclis’de oturan, ancak bu seçimlerde aday olması Anayasa Koruyucuları Konseyi tarafından uygun bulunmayan 80’den fazla milletvekili arasında olduğunu da belirtmek gerek.

Konseyin bu kararını protesto etmek için reformcu milletvekilleri oturma eylemlerine devam ediyor, İçişleri Bakanı diskalifiye kararını iptal etmek isterken, İran’da 27 eyaletin valileri, kararın geri alınmaması durumunda istifa edeceklerini açıkladılar.

Ortam giderek kızışıyor. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hameney bile gidişatın pek iyi olmadığının farkında. Ancak şimdilik ”diskalifiye olanların itiraz hakkının olduğunu ve hukuki yola başvurabileceklerini’ söylemekle yetiniyor.

Ülkedeki gelişmeler, İran’ın dış politik alanda da imajını zedeliyor. Tahran’a resmi bir ziyarette bulunan AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana da, Koruyucular Konseyi’nin kararını Brüksel ve Strasbourg’da açıklamakta zorluk çekeceğini ifade etti. AB ve İran arasında çıkacak yeni bir pürüzün de, karşılıklı ticaret anlaşması, insan hakları diyaloğu ve nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanılması alanındaki işbirliğine katkıda bulunmayacağı kesin.

Konsey'in kararının seçimlere nasıl etkisi olacağı henüz belli değil. Diskalifiye kararı geçerli kalırsa, seçime katılım oranı daha da azalacak. Ancak karar iptal bile olsa, bu seçmenin, sisteme güvenini yeniden kazanmasına neden olmayacaktır. Son günlerde yaşananlar, halkın, sisteme karşı ne kadar korumasız olduğunu bir kez daha gösterdi.