ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Amerika ve İslam Dünyası Forumu'nda yaptığı konuşmasında, son bir yıllık süreçte 46 ülkede temaslarda bulunma şerefine eriştiğini, bu ülkelere Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerin de dâhil olduğunu belirtti. Clinton bu temasların ABD'nin tarihi açısından büyük önem taşıdığını düşündüğünü kaydetti. Dışişleri Bakanı, ABD'nin diğer ülkelerle sıkı bağlar içinde olmasını güvenlik, barış ve refahın anahtarı olarak gördüğünü vurguladı.

Clinton, ABD Başkanı Barack Obama'nın, Kahire'de yaptığı Müslümanlara yönelik konuşmasında verdiği "yeni bir başlangıç" mesajını hatırlatarak, bu amaca ulaşmak için tüm ülkelerin diğer ülkeleri de etkileyen sorunların çözümünde aktif rol oynaması gerektiğini kaydetti.

İran'a sert mesajlar

ABD, bu bağlamda İran’ın nükleer programına karşı BM Güvenlik Konseyi’nde bu ay içinde sert bir yaptırım kararı çıkartmak istiyor. Clinton, İran'ın yürüttüğü nükleer çalışmalarla ilgili şunları söyledi:

"İran, attığı kışkırtıcı adımlarla uluslararası topluma sert kararlar almaktan başka seçenek bırakmıyor. İran'ı politik kararlarını yeniden gözden geçirmeye çağırıyoruz. Yerel ve uluslararası ortaklarımızla, İran'ı izlediği tutumdan vazgeçmeye ikna edecek kriterler oluşturmak için aktif bir şekilde çalışıyoruz."

Amerikan Başkanı Barak Obama'nın ulusal güvenlik danışmanı Jim Jones da Amerikan FoxNews televizyonuna yaptığı açıklamada, yaptırımlar konusunda birçok ülkeden büyük destek gördüklerini açıkladı. Çin'in yeni yaptırımları desteklemesini beklediğini belirten Jones, Rusya'nın da İran'la ilişkilerinde mesafeli bir tavır sergilediğini kaydetti.

"Afganistan'a destek bitmeyecek"

Hillary Clinton, Doha'daki forumda yaptığı konuşmasında Amerikan askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi planına da değindi. Clinton, öngörülen çekilmenin ardından, bu ülkeye desteklerinin bitmeyeceğini belirtti. Clinton, "ABD Afganistan'ı yarı yolda bırakmayacaktır" şeklinde konuştu.

"Hayal kırıklığına uğradık"

Amerikan Dışişleri Bakanı İslam Forumu'ndaki konuşmasında Ortadoğu barış sürecinde yaşanan tutukluluğu da eleştirdi. Clinton, ABD Başkanı Barak Obama'nın, Ortadoğu temsilcisi George Mitchell'ın ve kendisinin sağlanan ilerlemenin çok kısıtlı olması nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını kaydetti:

"İki ülke arasındaki bu çekişme, güvenlik ve refahın önünde; ayrıca gerek Filistinlilerin, gerekse İsraillilerin ve bölgede bulunan diğer tüm ulusların sahip oldukları imkânlarının önünde bir engel teşkil etmektedir. ABD bölgede geniş çaplı barış sağlanmasından yanadır. Dolayısıyla görüşmelerin başlaması ve devamı için bize düşen görevi yerine getiriyoruz. Ancak ne ABD, ne de başka bir ülke bu konuda zorla bir çözüm ortaya koyamaz. Taraflar aralarındaki anlaşmazlıkları karşılıklı görüşerek aşmak zorundalar ve ABD bu minvalde aktif ve sürekli bir desteğe hazırdır."

Bu amaçla ABD'nin Ortadoğu özel temsilcisi George Mitchell, üç ay boyunca her iki ülkeyle ayrı ayrı görüşerek, doğrudan görüşmeler için uygun bir zemin hazırlamaya çalışacak. Filistin tarafından yapılan açıklamalara göre, söz konusu dolaylı görüşmelere 20 Şubat'tan itibaren başlanacak.

© Deutsche Welle Türkçe

BE/MÇ, DW/dpa/AFP