1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İslam ile Avrupa arasında insan hakları diyaloğu

8 Temmuz 2019

İslam İşbirliği Teşkilatı insan hakları alanında Avrupa Konseyi’nin deneyimlerinden yararlanmak için resmen girişim başlattı. BDİHK üyesi Hacı Ali Açıkgül “ortak insan hakları dili oluşturmayı hedeflediklerini" söyledi.

Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK) Avrupa Konseyi’nin Strasbourg’daki merkezine ilk kez üst düzey ziyarette bulundu
Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK) Avrupa Konseyi’nin Strasbourg’daki merkezine ilk kez üst düzey ziyarette bulunduFotoğraf: DW/Kayhan Karaca

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) en önemli organlarından biri olan Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK) Avrupa Konseyi’nin deneyimlerinden yararlanmak için başlattığı girişim kapsamında ve ilk defa Konsey’in Strasbourg’daki merkezine üst düzey bir ziyarette bulundu.

Ziyaret hem Avrupa Konseyi hem de İİT üyesi olan Türkiye’nin girişimleriyle gerçekleşti. Bu kapsamda BDİHK Başkanı Akmal Saidov, Başkan Yardımcıları Rashid Al Balushi ve Adama Nana, BDİHK üyesi Hacı Ali Açıkgül ve BDİHK İcra Direktörü Marghoob Butt, Strasbourg’da Avrupa Konseyi’nin değişik organlarının yöneticileriyle görüştü.

BDİHK üyesi ve Türkiye Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanı Hacı Ali AçıkgülFotoğraf: DW/Kayhan Karaca

Aynı zamanda Türkiye Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı görevini de yürüten Hacı Ali Açıkgül, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, BDİHK olarak Avrupa Konseyi’nin insan hakları alanındaki uzmanlık ve mekanizmalarından yararlanmak istediklerini söyledi. Bu çerçevede Strasbourg’da Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nin kabinesi, AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi), AKPM (Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi), Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği, GREVIO (Kadınlara Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Uzman Eylem Grubu), Avrupa Konseyi İnsan Hakları Dairesi ve ECRI (Avrupa Konseyi Yabancı Düşmanlığı ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu) ile görüşmelerde bulunduklarını bildirdi.

Tüm bu görüşmelerde insan hakları alanında karşılıklı neler yapılabileceğini ele aldıklarını belirten Açıkgül, “ortak insan hakları dili oluşturmayı hedeflediklerini” ve bu işbirliğini Avrupa Konseyi’nin de arzuladığını söyledi.

BDİHK Başkanı Akmal SaidovFotoğraf: DW/Kayhan Karaca

Avrupa Konseyi deneyiminden faydalanmak

BDİHK’nın Özbek Başkanı Akmal Saidov ise 2019’un Avrupa Konseyi’nin 70’inci, AİHM’nin 60’ıncı, İİT’nin 50’nci, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliğinin 20’nci kuruluş yıldönümü olduğunu anımsatarak, BDİHK ile Avrupa Konseyi arasında işbirliği başlatmak için “iyi bir fırsat” olduğunu dile getirdi.

İnsan hakları alanında dünya genelinde referans olan Avrupa Konseyi’nin, kuruluşundan bu yana 220’den fazla sözleşme hazırladığını ve bunların başında 1950’de kaleme alınmış Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin geldiğini belirten Saidov, BDİHK olarak tüm bu deneyimlerden faydalanmak istediklerini ifade etti.

3 ana eksende işbirliği

Saidov, Avrupa Konseyi ile; İslam dünyasında insan hakları eğitimi, İslam dünyasında ulusal insan hakları kurumlarının geliştirilmesi ve kadın ve çocuk haklarının korunması olmak üzere üç ana tema etrafında görüş alışverişi ve işbirliği arayışı içinde olduklarını da sözlerine ekledi. BDİHK Başkanı işbirliğine Avrupa Konseyi’nin kısaca HELP olarak adlandırılan “Hukukçular için İnsan Hakları Eğitim Programı” ile başlanabileceğini, bu işbirliğini İİT ülkelerinde bireysel hakların kullanımıyla ilgili bölgesel seminerlerin izleyebileceğini söyledi.

Saidov, bu işbirliğinin kendileri açısından bir diğer hedefinin de Avrupa’da İslam konusundaki olumsuz ve hatalı algıyı değiştirmek olduğunu belirtti.

Avrupa Konseyi yetkilileri ise BDİHK’nın girişiminden memnunluk duyduklarını ve işbirliğine hazır olduklarını söylediler. Strasbourg’daki ilk temas sonrası iki kurum önümüzdeki aylarda yeniden bir araya gelme kararı aldı.

İslam dünyasının “hak ve çıkarlarını korumak” amacıyla 1969 yılında kurulan İİT’nin merkezi Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bulunuyor.

Türkiye, Arnavutluk ve Azerbaycan hem İİT hem de Avrupa Konseyi üyesi olma özelliğini taşıyor. Avrupa Konseyi üyesi Rusya ve Bosna-Hersek ise İİT bünyesinde “gözlemci üye” sıfatına sahip.

 

Kayhan Karaca / Strasbourg

©Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik