İsrail’den sınır dışı edilecek ilk mülteci grubunu yaklaşık 3 bin Güney Sudanlı oluşturuyor. Kudüs Bölge Mahkemesi 7 Haziran’da Güney Sudanlı sığınmacıların sınır dışı edilmesinin yasal olduğuna hükmetti. Mahkeme bu kararını, bölgedeki iç savaşın geride kalması ve mülteciler için hayatî tehlikenin ortadan kalkmış olması ile gerekçelendirdi. İsrail yabancılar dairesi müfettişleri de bu kararı derhal uygulamaya başladı. Pazar sabahı saat 3 gibi İsrail’in güneyindeki Eilat kentinde işe gitmek üzere olan 8 Güney Sudanlı ülkelerine geri gönderilmek üzere tutuklandı. Mültecilerin birçoğu şimdi İsrail'de kalabilmenin yollarını arıyor.

25 yaşındaki Güney Sudanlı Suzan, mahkeme kararının ardından başına gelenleri şöyle anlatıyor: “İşten çıkarıldım, şimdi evde oturuyorum. Artık Güney Sudanlılara iş verilmiyor, bu büyük bir sorun. Kimse onların çalışmaya devam etmesine izin vermiyor, tüm Güney Sudanlılar ülkelerine geri gönderilecek.”

İsraillilere hapis cezası

İsrail İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir komite de hafta başında mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin hızlandırılmasını kolaylaştıracak bir yasa tasarısı hazırladı. Tasarıya göre mültecilere iş veren, onları koruyan veya barındıran İsraillilere 5 yıl hapis cezası verilecek. Bu cezanın İsrail’de yasa dışı yollardan bulunan Filistinliler için de geçerli olması isteniyor.

Özellikle Eilat ve Tel Aviv kentlerinde ağırlıklı olmak üzere İsrail’de yaklaşık 60 bin Afrika kökenli mülteci bulunuyor. Son 10 yılda İsrail’e gelen mültecilerin büyük bir çoğunluğu Darfur, Etiyopya, Eritre gibi iç savaşın hüküm sürdüğü Afrika ülkelerinden geliyor.

Geçtiğimiz haftalarda binlerce İsrailli de Tel Aviv’de sokaklara dökülüp “istilacı” olarak niteledikleri Afrikalı mültecilerin sınır dışı edilmesini talep etti. Bu gösterilerin ardından İsrail İçişleri Bakanı Eli Yişai, binlerce Afrikalının sınır dışı edileceğini duyurdu. İsrail ordusunun radyo yayınına konuk olan Yişai, Eritre’den gelen mültecilerin geldikleri ülkelerde arandığı yolundaki iddiaları ise reddetti ve şunları kaydetti: “Eritre için söylenenleri kabul etmiyorum. BM müfettişleri orada ve ülkede neler olup bittiğini inceliyor. Oradaki insan hakları örgütleri, İsrail’in yasa dışı yollardan giren göçmenlerle dolup taşması ve bu göçmenlerin bir ülkesi haline gelmesi amacıyla böyle açıklamalarda bulunmamalı. Size şunu söyleyebilirim: Eritre, İsrail’in güneyinden ve Sderot kentinden çok daha güvenli bir yerdir.”

"Gerçek mülteci çok az"

Göçmen Afrikalılara yönelik hükümet içerisinde tartışmaların ardı arkası gelmiyor. Likud Partisi milletvekili Ofer Akunis, İsrail ordusuna bağlı radyoya konuya ilişkin şunları kaydetti: "Sol eğilimli örgütler tarafından yanlış ve kışkırtıcı bir biçimde 'mülteci' olarak adlandırılan bu 70 bin kişi, mülteci değildir. Bunlar İsrail yasalarına göre yasa dışı yollardan ülkeye girmiş mevsimlik işçilerdir. Bizler bunların çok azının, belki birkaç yüz kişinin gerçekten mülteci olduğunu düşünüyoruz. O nedenle, bu insanların mülteci olduğu yalanına bir an önce son verilmelidir. Onlar, İsrail güçlü bir ekonomiye sahip olduğu için, iş bulmak amacıyla buraya geliyorlar.”

İsrail hükümeti hâlihazırda Necef Çölü’nde Afrika’dan gelen mültecilerin bir arada tutulacağı, çadırlardan oluşan bir toplama kampı inşa ettiriyor. Hükümet, ayrıca Afrika’dan İsrail’e olan geçişi zorlaştırmak için Mısır sınırındaki duvarları da genişletiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sebastian Engelbrecht / Çeviren: Başak Demir

Editör: Ercan Coşkun