İsrail'in Gazze Şeridi'ni hedef alan son operasyonlarında en az 82 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

İsrail ordusunun gün gece başlattığı ve sabaha kadar devam eden hava bombardımanlarında Deyr Belah kenti yakınları ile Han Yunus kentini hedef aldığı açıklandı.

Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri, saldırılarda hayatını kaybeden en az 66 kişinin cesetlerinin Endonezya Hastanesi'ne, 18 kişinin cesetlerinin de Nasır Hastanesi'ne götürüldüğünü duyurdu.

Gazze makamlarının paylaştığı bilgilere göre İsrail son günlerde Gazze'ye yönelik saldırılarında şiddeti artırdı. Sadece Salı gününden bu yana bu saldırılarda en az 200 kişi hayatını kaybetti.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Salı günü yaptığı açıklamada Gazze'deki Hamas'ı yok etme hedefini yineleyerek "İsrail güçlerinin Hamas'ı yok etme görevini tamamlamak için büyük bir güçle Gazze'ye girmesine sayılı günler kaldığını" duyurmuştu.

"Her an ölebiliriz"

İsrail'in dün geceki hava saldırılarının bir kez daha Filistinlilerin sığındıkları kamplardan, derme çatma çadırlardan kaçmak zorunda kaldıkları bildiriliyor.

AFP'ye konuşan 57 yaşındaki Um Muhammed al Tatar yaşadıklarını, "Uyuyorduk, birden etrafımızda her şey patladı... Herkes kaçmaya başladı. Yıkımı kendi gözlerimizle gördük. Her yerde kan, vücut parçaları ve cesetler vardı. Kimin öldüğünü kimin hayatta olduğunu bile bilemedik" sözleriyle anlattı.

33 yaşındaki Ahmed Nasır ise bombardımanın gece boyunca devam ettiğini söylerken, "Ne uyuyabildik ne de huzur bulabildik. Hiçbir yerde güvende değiliz. Her an ölebiliriz" diye konuştu.    

Trump: Çok sayıda insan açlıktan ölüyor

Bu arada İsrail'in yaklaşık 2 milyon 400 bin Filistinlinin yaşadığı Gazze'ye uyguladığı abluka da üçüncü ayına girdi.

İsrail'in bir yandan operasyonlarda şiddeti artırırken diğer yandan bölgeye gıda, yakıt, ilaç ve tıbbi malzemelerinin geçişine izin vermemesi, endişeleri daha da artırıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu ziyaretinin sonunda yaptığı açıklamada, "Gazze'ye bakıyoruz. Bu konuyu halledeceğiz. Çok sayıda insan açlıktan ölüyor... Çok kötü şeyler oluyor" dedi.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlık kurumların yanı sıra uluslararası insani yardım kuruluşları ve pek çok devlet İsrail hükümetine ablukaya son verme baskısını arttırdı. Başbakan Benyamin Netanyahu'ya insani yardımların geçişine izin vermesi yönünde art arda çağrılar yapılıyor.

Ancak İsrail hükümeti, ablukanın amacının Hamas'a elindeki rehineleri serbest bırakması için baskı yapmak olduğunu ve dağıtım üzerinde kontrol sağlayacak bir sistem kurulana kadar yardımların girişine izin vermeyeceğini söylüyor.

Bu hafta başında, insani yardım dağıtımını devralmak üzere ABD'nin desteğini alan "Gazze İnsani Yardım Vakfı" adlı yeni bir insani yardım kuruluşu, İsrailli yetkililerle önemli görüşmeler yürüttüklerini, ay sonundan önce faaliyetlerine başlamayı hedeflediklerini duyurdu. Yaptıkları açıklamada yardımların ulaştırılmasında öncülük edeceği belirtilen birkaç isim sıralandı. Bu isimler arasında eski ABD askerleri ve özel güvenlik şirketlerinde görev almış isimlerin yer alması dikkat çekti.

BM de dahil olmak üzere insani yardım camiasındaki pek çok kişi, öngörülen bu yeni sistemin "insani ilkelerle uyuşmadığını" ve "Gazze'deki Filistinlilerin ihtiyaçlarını karşılayamayacağını" söylüyor.

Rehinelerin aileleri endişeli

Gözler Hamas ile İsrail arasında Katar arabuluculuğunda yürütülen ateşkes görüşmelerine çevrilmiş durumda. Trump'ın Katar'daki temaslarında da konunun ele alındığı bildiriliyor.

Hamas ise dün yaptığı açıklamada insani yardımların yeniden başlatılması gerektiğini bunun görüşmelerin başlaması için bir koşul olduğunu duyurdu.

Bugün Hamas'ın kaçırdığı rehinelerin aileleri yaptıkları açıklamada Gazze'ye artan operasyonlardan endişe duyduklarına vurgu yaparak Netanyahu'ya rehineleri kurtarmak için ABD Başkanı Trump ile iş birliği çağrısı yaptı.

Rehineler formundan yapılan açıklamada, "Rehineleri eve getirecek bir anlaşma için bu tarihi fırsatı kaçırmak, sonsuza kadar utançla hatırlanacak büyük bir başarısızlık olacaktır" ifadelerine yer verildi.

AFP, AP/ DA, JD

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?