İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, başkent Stockholm'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın maketini baş aşağı asan Kürt aktivistlerin bu eylemini kınadı. Ülkesinde yayın yapan televizyon kanalı TV4'e olayla ilgili açıklamalarda bulunan Kristersson, "Demokratik yollarla seçilmiş yabancı bir devlet liderinin infaz simülasyonu çok ciddi bir durumdur" ifadelerini kullandı.

Türkiye, İtalyan faşist lider Benito Mussolini'nin cesedinin halka teşhirini anımsatan aksiyonun ardından Perşembe günü İsveç'in Ankara Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırmıştı.

Kendine "İsveç Rojava Komitesi" adını veren bir grup, Stockholm Belediyesi'ne yakın bir yerde yapılan eylemle ilgili olarak Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, "Tarih bize diktatörlerin sonunun nasıl olduğunu gösteriyor" diyerek, Mussolini'nin infaz görüntülerini paylaşmıştı. İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, 1945 yılının Nisan ayında ülkesinde Partizanlar tarafından öldürülen Mussolini'nin cesedi, Milano kentinde bir meydanda baş aşağı asılmış ve bu halde saldırılara maruz kalmıştı.

Palme ve Lindh suikastleri

1986 yılında dönemin başbakanı Olof Palme'nin vurulması ve 2003 yılında Dışişleri Bakanı Anna Lindh'in bıçaklanmasına atıfta bulunan Başbakan Kristersson, yapılan eylemin, "yakın geçmişte iki İsveçli siyasetçinin suikast ile öldürüldüğü dikkate alındığında daha da tatsız bir hal aldığını" vurguladı.

Eylemcilerin amacının, İsveç'in NATO üyeliğini sabote etmek olduğunu savunan Başbakan, "İsveç'in güvenliği açısından bu tarz bir davranış biçimi tehlikelidir" dedi.

Türkiye, Macaristan ile birlikte şu ana dek İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğine onay vermeyen iki İttifak ülkesinden biri. İki İskandinav ülkesi, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ardından, geleneksel askeri tarafsızlık ilkelerinden vazgeçerek NATO'ya üyelik başvurusunda bulunmuşlardı.

Türkiye, gerekli onayı vermek için, "terörist" olarak nitelendirdiği Kürt aktivistlere karşı, her iki ülkeden daha sert bir tavır takınmasını talep ediyor.

 

AFP / ET,TY