1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsveç ile YPG krizi

20 Nisan 2021

İsveç dışişleri ve savunma bakanlarının Suriye'deki PYD ve YPG'lilerle yürüttüğü görüşmeler üzerine İsveç Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Suriye'deki YPG savaşçıları
Suriye'deki YPG savaşçılarıFotoğraf: picture-alliance/dpa/Le Pictorium/MAXPPP/C. Huby

İsveç Dışişleri Bakanının ardından Savunma Bakanının da Suriye'deki PYD ve YPG yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirmesi İsveç-Türkiye ilişkilerini bir kez daha gerdi.

İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström'ün, Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı ve "İsveç makamlarınca terör örgütlerine verilen destek konusunda rahatsızlığın iletildiği" bildirildi.

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin Mart ayı sonunda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Eş Başkanı İlham Ahmed ile internet üzerinden görüştüğü, yakın ilişkilerin ve desteğin süreceği mesajını verdiği medyaya yansımıştı. Ardından İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist'in, SDG komutanı Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile video konferans yoluyla yaptığı görüşmede uzun vadeli işbirliği ve yardım taahhüdünde bulunduğu kaydedilmişti. Anadolu Ajansı, İsveç'in SDG kontrolündeki Haseke kentinde bir irtibat ofisi açmaya hazırlandığını bildirmişti.

Mazlum Abdi ve Mazlum Kobani adlarıyla da bilinen SDG komutanı Ferhat Abdi ŞahinFotoğraf: Getty Images/AFP

İsveç'e "uluslararası hukuku çiğneme" suçlaması

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Büyükelçi'ye "İsveç'in Suriye'nin kuzey doğusunda PKK/YPG terör örgütünün güdümündeki ayrılıkçı Suriye Demokratik Güçleri ve Suriye Demokratik Konseyi ile son dönemde kamuoyuna açık şekilde temaslarını arttırmasından duyulan rahatsızlık" iletilerek "İsveç'in muhatap aldığı şahısların AB tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen PKK mensupları olduğu, PKK elebaşlarının da bu gerçeği kendi ağızlarından alenen teyit ettiği, bu teröristlerin Suriye’nin kuzey doğusunda farklı bir isim altında eylemlerini sürdürmelerinin bu gerçeği değiştirmediği, İsveç’in bu tehlikeli siyasetiyle sadece Suriye’nin toprak bütünlüğü ile Türkiye’nin güvenliğini hedef alanlara destek olmakla kalmayıp, uluslararası hukuku da açıkça çiğnediği, böylece ikili ilişkilere ciddi zarar vermeyi sürdürdüğü" belirtildi.

Türkiye'nin, IŞİD ve PKK ile mücadelesini, "arkalarındaki destekçilerinden bağımsız olarak kararlılıkla sürdüreceği" mesajının da Büyükelçi Herrström'e iletildiği kaydedildi.

YPG, PYD ve SDG nedir?

Halk Savunma Birlikleri (YPG), 2003'te PKK'nın Suriye kolu olarak kurulan Suriye Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) askeri kanadı konumunda. 2011'de kurulan YPG, ABD'nin Suriye'de IŞİD'e karşı mücadelede en önemli müttefiki konumundaydı. YPG, IŞİD'le mücadele amacıyla kurulan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) omurgasını oluşturuyor.

AB ve ABD PKK'yı terör örgütü olarak tanımasına rağmen PYD ya da YPG ile ilgili olarak bu tür bir karar alınmış değil. Türkiye ise PYD ve YPG'nin hala PKK'nın Suriye kolu olma özelliğini sürdürdüğünü vurgulayarak her ikisini de terör örgütü olarak kabul ediyor.

DW,DHA/BK,EC

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster