1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

040311 Diktator Schweiz Banken

9 Mart 2011

Arap ülkelerini demir yumrukla yöneten diktatörlerin iktidar tutkusu dışında bir ortak özelliği de İsviçre bankalarında yatan servetleri. Ancak İsviçre duruma el koyarak paraları gerçek sahiplerine iade etmeye çalışıyor.

Fotoğraf: picture-alliance/ dpa / KEYSTONE / Fotomontage: DW

40 yıldan uzun bir süredir iktidar koltuğuna yapışan Libya lideri Muammer Kaddafi, tüm dünyadan yağan tepkileri hiçe sayarak, kendi halkına şiddet uygulamayı sürdürüyor. Uluslararası toplum, bu diktatörün uyguladığı şiddetin önlenmesi için askerî müdahale de dâhil, çeşitli alternatifleri tartışırken, farklı Arap ülkelerinde de protestolar devam ediyor.

Mısır ve Tunus bu süreci arkasında bıraktı ve diktatörlerini devirmeyi başardı. Süreç her ülkede farklı işlese de, diktatörlerin yıllardır kabaran serveti farklılık göstermiyor. Hepsi de müthiş bir servete sahip ve paralarının büyük kısmını İsviçre bankalarında işletip servetlerine servet katıyor.

İsviçreliler de 1 Şubat’ta yürülüğe giren yeni yasa ile Arap dünyasındaki diktatörlerin birbiri ardına devrileceğini öngörmüşcesine yeni bir yasa yürürlüğe koydu. Geçen ay yürürlüğe giren yasa, diktatörlerin devlet hazinesinden çaldığı milyonları, gerçek sahiplerine iade etmeyi öngörüyor. Yeni yasa, "diktatör parası" olarak adlandırılan ve 150 milyar doları bulduğu tahmin edilen, İsviçre bankalarındaki servetin, gerçek sahiplerine iade edilmesi için hukukî bir boşluğu dolduruyor. Tıpkı Haiti’nin kanını sülük gibi emen eski diktatör Jean-Claude Duvalier de olduğu gibi. Nitekim, 1986 yılından bu yana Haitililer, Duvalier’nin kendilerinden çalıp İsviçre bankalarında işlettiği servetine ulaşmaya çalışıyor ama başaramıyorlardı.

Eski diktatör Jean-Claude DuvalierFotoğraf: dapd

Söz konusu paranın iadesi için İsviçre yönetimi, Haitililerin Duvalier’i mahkeme önüne çıkarmasını talep ediyordu. Ama zaten iç savaş ve siyasi karmaşadan çökmüş halde olan Haitililer ise hukukî bir süreçle uğraşamayacak durumdaydı. ‘’İsviçre hükümeti şunun farkına vardı: Mobutu ve Duvalier örneklerinde olduğu gibi, kendi devletlerinin çöküşünden sorumlu kişilerin, bu durumdan bir de kârlı çıkıp, İsviçre bankalarındaki paraları, bu ülkelere geri ödenemediği için diktatörlerin cebine kalmasının kabul edilemez olduğunu teslim etti" şeklinde konuşan, İsviçre Dışişleri Bakanlığı'ndan devletler hukuku uzmanı Valentin Zellweger, İsviçre'nin yasayı bu tarz sorunları çözmek için çıkardığını ifade etti. Zellweger, bu yasa ile söz konusu diktatörü zaten dava edemeyecek kadar mağdur duruma düşmüş bir ülkenin hiçbir yardım gerekmeden, İsviçre'de dava açabileceğini belirtti.

Yasa kimleri kapsıyor?

Ancak yasanın birçok uzmanı hayrete düşüren çelişkili bir yanı da var. Bu yasa aslında tam da Haiti örneğinde olduğu gibi İngilizce ‘failed state' olarak da bilinen devletin işlevini yitirdiği başarısız ülkeler için çıkarılmış olmasına rağmen, İsviçre milletvekilleri yine de, bu ülkelerinnin İsviçre’de hukuki işlemleri başlatmasını istiyor. Kalkınma politikaları alanında faaliyet gösteren "Allianca Sud" adlı İsviçreli sivil toplum kuruluşunun sözcüsü Mark Herkenrath, ’Böyle bir durumda çözüm sivil toplum örgütleri olabilir ama yasa sivil toplum örgütlerine, İsviçre Federal Konseyi'nden söz konusu paranın uzun süreli dondurulması veya iade edilmesini talep etme hakkını vermiyor" diyerek, yasanın hukuki işlemlerin gerçekten de mağdur durumdaki devlet tarafından yapılmasının öngörüldüğü eleştirisini yaptı. Herkenrath, devlet yapısının işlevsel olmadığı durumlarda, hukuki işlemlerin başlayamama tehlikesine dikkat çekti.

Mısır hükümeti Hüsnü Mübarek'e karşı hukuki yardım talebi başvurusunda bulunduFotoğraf: AP

Herkenrath, bu eleştirisinin yanında yasanın bazı olumlu yenilikler de getirdiğini ifade etti. Bu yeniliklerden biri de; suç işlediği hukukî olarak ispatlanan diktatörün, İsviçre bankalarında tuttuğu paraya dokunabilmesi için, öncelikle bu parayı yasal yollardan kazandığını ispat etmesi zorunluluğunu doğuruyor. Ancak uzun süren mahkeme sürecinden tasarruf etmek için yasa, diktatörle İsviçre makamlarının masada uzlaşması formülünü içeriyor. Herkenrath ise pazarlık boyunca servetlerini daha da artıran diktatörlerin zaman aşımına kadar bu formülü bir oyalama tekniği olarak kullandıklarını ve daha sonra uzlaşmaya yanaşmayıp pazarlığı terk ettiklerini ifade etti.

Tunus ve Mısır’ın eski liderlerinin İsviçre bankalarındaki hesaplarında ise Duvalier formülü uygulanmayacak. Çünkü bu ülkeler başarısız ülkeler yani 'failed state' kapsamında değil. Zaten Mısır hükümeti çoktan hukuki yardım talebi başvurusunda bulundu bile. Valentin Zellweger, bu başvurunun sadece incelenmesi gerektiğini dile getirdi. Hukuki işlemlerin başlatılmasına gerek görüldüğü takdirde, her iki ülkenin işbirliği ile süreç devam ettirilecek.

Libya konusunda ise İsviçre, hiçbir hukuki yardım başvurusuna gerek görmedi. Kaddafi’nin hesaplarını boşaltmasının önüne geçmek için hesabı bloke edildi. İster Mısır ister Haiti için öngörülen hukuki süreç işlesin, bu tarz davaların sonunda paranın eski diktatöre mi yoksa ülkesine mi gideceğine İsviçre yargıçları karar verecek. Ancak geri ödenen diktatör parası, devlet hazinesine geçmeyecek, ülkeyi yeniden kalkındırma projelerine akacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Pascal Lechler/ Çeviren: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik