Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı Suriye ordusu İdlib vilayetinde bulunan Han Şeyhun kasabasında önemli bir zafer elde etti. Şiddetli çatışmaların ardından bölgedeki isyancıların püskürtüldüğü ve kasabada Esad birliklerinin kontrolü ele geçirdiği belirtiliyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden Rami Abdurrahman, Suriye ordusunun yaklaşık beş yıldır isyancıların elindeki Han Şeyhun'a Pazartesi gecesi kara birlikleriyle girdiği, isyancı grupları kasabada sıkıştırdığı ve bunun üzerine isyancıların kuzeye doğru çekildiği bilgisini verdi. Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu da isyancıların çekildiği bilgisini doğruladı.

Türkiye'nin gözlem noktaları

İsyancılarla Şam birlikleri arasında çatışmaların yaşandığı bölgenin yakınlarında Türkiye'nin oluşturduğu kontrol noktaları da bulunuyor. Türkiye'nin İdlib bölgesinde 12 gözlem noktası var. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İdlib'de Pazartesi günü Türk konvoyuna düzenlenen saldırının ardından Türkiye'nin Han Şeyhun'un güneyindeki 9 numaralı Gözlem Noktası'nı boşaltmayacağını açıklamış ve rejim "Ateşle oynuyor" demişti.

Şam yönetimi ve isyancı gruplar arasında garantör güçler olarak arabuluculuk yapan Türkiye, Rusya ve İran; İdlib'de sivilleri korumak için çatışmasızlık bölgesi oluşturulmasını kararlaştırmıştı. Ancak bu anlaşmaya rağmen bölgedeki çatışmalar sona ermedi.

İdlib'deki insanî durum

Suriye'nin kuzeyindeki çatışmalar ve saldırılarla ilgili bilgi veren Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye'nin kuzeyindeki hedeflere Salı günü yaklaşık 100 hava saldırısı ve yüzlerce de topçu saldırısının düzenlendiğini kaydetti. Saldırılar nedeniyle İdlib'in güneyinden binlerce kişinin de kuzeye kaçmak zorunda kaldığı belirtildi. Birleşmiş Milletler, sadece geçen ay içinde 400 bin kişinin bölgeden kaçtığını tahmin ediyor.

World Vision adlı Suriye'ye yardım örgütünden Marc-Andre Hensel de İdlib'deki insanî durumun "çok kötü" olduğunu açıkladı. Çok sayıda insanın tarlalarda barındığını belirten Hensel, mültecilerin ağaç gölgesinden faydalanmak için bile para ödemek zorunda kaldığını, kadınların tıbbi yardım ve mahrem alanı olmaksızın açık alanlarda doğum yaptığını anlattı.

dpa,HS/BW

©Deutsche Welle Türkçe