İzmir'in Balçova ilçesinde bulunan Salih İşgören Polis Merkezi'ne 8 Eylül sabahı düzenlenen silahlı saldırıda, pompalı tüfekle karakola ateş açan saldırgan E. B. 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Çatışma sırasında Birinci Sınıf Emniyet Müdürü Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın hayatını kaybetti. İki polis memuru ve bir vatandaş yaralandı. Şüpheli saldırıdan kısa süre sonra yakalandı. Olay, güvenlik önlemleri, bireysel silahlanma ve gençlerin radikalleşmesi tartışmalarını gündeme getirdi.

Olay nasıl gerçekleşti?

Saldırı Balçova Çetin Emeç Mahallesi'ndeki polis merkezinin önünde yaşandı. Saldırganın açtığı ilk ateşle nöbet kulübesindeki polis memuru Hasan Akın vuruldu. Çatışma sırasında olay yerine gelen birinci Sınıf Emniyet Müdürü Muhsin Aydemir de yaşamını yitirdi. Valilik açıklamasına göre iki polis memuru tedavi altında, bir vatandaş da elinden hafif yaralandı.

Resmî açıklamalar, saldırıda iki polisin yaşamını yitirdiğini ve ikisi polis olmak üzere üç kişinin yaralandığını gösteriyor. Ancak bazı yerel kaynaklarda daha fazla yaralı olduğu ya da saldırganın olay yerinde öldüğü yönünde haberler yayıldı. Bu iddialar yetkililerce doğrulanmadı. 

Saldırgan kim?

Yetkililerin verdiği bilgiye göre saldırgan, aynı mahallede oturan 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Daha önce sabıka kaydı bulunmuyordu. Saldırıda pompalı tüfek kullandı. İzmir Valisi Süleyman Elban, saldırganın olayda, babasının 10 yıl önce aldığı tüfeği kullandığını belirtti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırganın yakalandığını ve soruşturmanın çok yönlü olarak yürütüldüğünü açıkladı.

Saldırganın daha önce gözaltında kötü muameleye uğradığına dair iddialar gündeme geldi, ancak İzmir Valisi Elban bu iddiaları reddederek şüphelinin hiçbir adli kaydının bulunmadığını vurguladı. 

Saldırganın yakalandığı sırada "Allahu Ekber" dediğine dair görüntüler paylaşıldı. Bunun üzerine olayın dini motivasyonlu olup olmadığı tartışılmaya başlandı. Gazeteci Alican Uludağ, X hesabında, saldırgan E.B'nin, IŞİD'in öldürülen lideri Ebubekir el-Bağdadi'nin "Artık Türkiye eylemlerin hedefinde olacak" sözlerini sosyal medyasında paylaştığını aktardı. Ancak yetkililer şu aşamada örgütsel bir bağlantının olup olmadığına dair bir açıklama yapmadı.

Gazeteci Seyhan Avşar'ın haberine göre ise saldırganın ailesi, "Son dönemde çocuğumuz farklı sitelere giriyordu… Hepimize 'sizler kafirsiniz' diyordu. Radikalleşmişti. Namaz kılıyordu…Keşke girdiği siteleri polise haber verseydik. Çocuğun telefonu incelensin. Kimlerle irtibatlı olduğu ortaya çıkacaktır" dedi.

Güvenlik açığı mı var?

Bir gencin pompalı tüfekle bir polis merkezine kadar yaklaşabilmiş olması ve iki polis memurunun hayatını kaybetmesi, karakollardaki güvenlik önlemlerini gündeme taşıdı. Özellikle nöbet kulübelerinin koruma kapasitesi, bireysel silahların kolayca temin edilebilmesi ve olası istihbarat zafiyetleri tartışılıyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlattığını, iki başsavcıvekili ve altı savcının dosya üzerinde çalıştığını duyurdu. Başsavcılığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: 

"Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebi üzerine İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliğince meydana gelen silahlı saldırı olayıyla ilgili olarak görsel, yazılı ve internet ortamındaki her türlü medyada yayın yasağı konulmasına karar verilmiştir. Soruşturma çok yönlü ve titizlikle yürütülmektedir."

Başsavcılık, şüphelinin anne ve babası ile iki arkadaşının gözaltına alındığını bildirdi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise saldırıya ilişkin her türlü görsel, işitsel ve sosyal medya mecrasında yayın yasağı getirdi.

Tepkiler ve taziye mesajları

Siyasi partilerden de saldırıya dair taziye mesajları ve kınama açıklamaları yapıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'ndeki konuşmasında "Fail olan 16 yaşındaki bir şahıs yakalanmıştır, bağlantıları araştırılmaktadır. Tüm emniyet teşkilatımızın başı sağ olsun diyorum. Menfur saldırıda şehit olan polis başmüfettişi Aydemir ile polis memurumuz Akın'a Allah'tan rahmet, yaralı polis memurlarımıza acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan ise olaydan kısa süre önce sosyal medyada "terör çağrısı" yapıldığına dikkat çekti ve bu iddianın da soruşturulması gerektiğini söyledi.

Soruşturma sonuçlanana kadar saldırının kesin niteliği ve motivasyonu belirsizliğini koruyor. Ancak İzmir'de yaşanan bu saldırı, kamu güvenliği ve gençlerin toplumsal hayattaki kırılganlıkları üzerine yeni bir tartışma başlattı.