1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Iraklı Kürtlerden işbirliği çağrısı

Ayhan Şimşek/DW30 Mayıs 2007

Kuzey Irak’a yönelik sınır ötesi operasyon senaryoları tartışılırken, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin lideri Mesut Barzani’nin dış ilişkiler sorumlusu Dizayi, Türkiye ile gerginlik istemediklerini, karşılıklı suçlamalar yerine işbirliği arzu ettiklerini söyledi. Irak Özel Temsilcisi Çelikkol’un ise olası bir askeri operasyonun Irak ile tartışılmayacağını, bunun Türkiye’nin kararı olacağını vurgulaması dikkat çekti.

ABD yönetimi, Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri operasyon düzenlemesine karşı.
ABD yönetimi, Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri operasyon düzenlemesine karşı.Fotoğraf: AP

Türkiye’de PKK’yı tasfiye etmek için Kuzey Irak’a askeri operasyon düzenleme tartışmaları alevlenirken, Iraklı Kürtlerden Ankara’ya diyalog ve işbirliği çağrısı geldi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin lideri Mesut Barzani’nin dış ilişkiler sorumlusu Safin Dizayi, Türkiye ile gerginlik istemediklerini, karşılıklı suçlamalar yerine işbirliğini arzu ettiklerini söyledi.

Deutsche Welle Türkçe Servisi’nin sorularını yanıtlayan Dizayi şunları kaydetti: “Tehdit, birbirini suçlama, karşılıklı suçlamalar getirme yerine, diyalog geliştirmenin en doğru yol olduğunu düşünüyoruz. Evet geçmişte Ankara’dan sert açıklamalar, eleştiriler oldu. Buradan onlara verilen tepkiler oldu. Ancak bunları geride bıraktığımızı düşünüyorum. Yapmamız gereken daha fazla pragmatik, sonuç alıcı şekilde hareket etmek. Birbirimizin hassasiyetlerine, önem vardığı konulara çok daha fazla dikkat etmeliyiz. Ankara ile yapıcı bir diyaloğa girmeye hazırız."

Çelikkol: "Türkiye'nin sabrı tükenmek üzere"

Dizayi’nin işbirliğine hazır oldukları açıklaması, Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Oğuz Çelikkol’un Bağdat temaslarının ardından geldi. Büyükelçi Çelikkol, bugün özel bir televizyon kanalına yaptığı değerlendirmede, PKK konusunda Türkiye’nin sabrının artık tükenmekte olduğunu söyledi. Özel Temsilci, olası bir askeri operasyonun Irak ile tartışılmayacağını, bunun Türkiye’nin kararı olacağını da vurguladı.

Bir askeri oprasyonun, PKK tehdidini ortadan kaldırmak için tek seçenek olmadığı savunan Irak Kürdistan Demokratik Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Safin Dizayi, bölgede PKK’nın kendi kontrolleri dışındaki dağlık bölgelerde üstlendiğini ileni sürdü.

Dizayi şunları söyledi: “PKK bu bölgede bizim destegimiz ya da onayımız ile bulunmuyor. Yalnızca Türkiye değil, bizim bölgemiz için de tehdit oluşturan bu konuyu aşmak için askeri operasyonun tek seçenek olmadığını düşünüyoruz. Biz geçmişte denedik, Türkiye geçen 23 yılda bunu denedi. Ve askeri seçeneğin çözüm olmadığı görüldü. Bu soruna çözüm bulabilecek, bu tehdidi ortadan kaldırabilecek diğer seçenekleri incelememiz gerekiyor. Türkiye’deki bazı askeri çevreler de, PKK tehdidinin askeri açıdan minimum düzeye düşürüldüğü yıllarda, Türk hükümetinin üzerine düşeni yeterince yapmadığını söylediler. Biz de böyle düşünüyoruz.“

ABD yönetimi, Türkiye’nin Kuzey Irak’a olası bir askeri operasyonuna karşı çıkarken, PKK varlığının ortadan kaldırılmasının Türkiye ile Irak arasında işbirliği çerçevesinde çözülmesi gerektiğini savunuyor.

ABD oyalama taktiği mi izliyor?

Deneyimli dış politika yazarı Semih İdiz’e göre ise Amerika Birleşik Devletleri’nin bu politikası Türkiye’yi oyalama amacı taşıyor ve Ankara’nın Irak’ın geleceğine ilişkin kaygılarını daha da artırıyor.

İdiz “Türkiye’nin oyalandığı gayet bariz bir şekilde ortada. Peki Amerika niçin daha değişik bir yaklaşım sergilemiyor? Çünkü açıkçası Amerika, Türkiye ile Kürtler arasındaki tartışmaya girmek istemiyor. Elbetteki PKK’yı bir terör sorunu olarak görüyor ama diğer yandan da bunun Türkiye’nin içinde bazı sosyolojik, ekonomik ve kültürel nedenleri de olduğunu söylemek suretiyle,..işin boyutunun sadece terörizm olmadığını çağrıştıran bir yaklaşım içinde. İkincisi, bağımsız bir Kürdistan’ın kurulmasını ister mi Amerika. Tersten bakalım konuya. Irak dağılacak olursa ki, böyle bir gidişat bariz bir şekilde ortada... Kuzey Irak’ta ortaya çıkacak ABD yanlısı bağımsız bir oluşumun Amerika’nın çok da tersine geleceğini sanmıyorum” diyor.