1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küba’da "Castro dönemi" sona eriyor

17 Nisan 2021

Küba Devrimi’nin efsanevi lideri Fidel Castro’nun kardeşi Raul Castro, Küba Komünist Partisi’nin merkez komitesi birinci sekreterlik görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Küba Komünist Partisi 8. Kongresi'nin açılışında general üniforması ile Raul Castro ve parti liderliği için en büyük aday olarak gösterilen Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel (beyaz gömlek ve beyaz maskeli)
Küba Komünist Partisi 8. Kongresi'nin açılışında general üniforması ile Raul Castro ve parti liderliği için en büyük aday olarak gösterilen Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel (beyaz gömlek ve beyaz maskeli)Fotoğraf: Ariel Ley Royero/ACN/AP Photo/picture alliance

 Küba Komünist Partisi (PCC) lideri Raul Castro, partinin başkent Havana'da düzenlenen 8. kongresinde görevinden ayrılacağını açıkladı. 89 yaşındaki Castro, kongreye sunduğu raporla ilgili konuşmasında ülkesinin durumu hakkında değerlendirmelerde bulunduktan sonra, "Bana gelecek olursak, Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin birinci sekreterliğim, görevimi layıkıyla yapmanın huzuru ve vatanın geleceğine olan güven duygularımla sona eriyor" dedi.

Castro, ülkenin yönetimini, 1959 Küba Devrimi'nin devamlılığını sağlayacak, bu göreve iyi hazırlanmış idarecilere devredeceği için mutlu olduğunu dile getirdi. Tek parti rejimi ile yönetilen ve başka siyasi partilerin kurulmasına yasal olarak izin verilmeyen Küba'da, Komünist Parti'nin yeni liderinin kim olacağı henüz bilinmiyor. Ancak pazartesi gününden itibaren, 1965 yılındaki kuruluşundan bu yana ilk defa partinin başında Castro soyadlı biri olmayacak.

En önemli aday Diaz-Canel

Raul Castro, partinin birinci sekreterliği görevini 2011 yılında, Küba Devrimi'nin lideri, 2016'da ölen ağabeyi Fidel Castro'dan devralmıştı. Üç sene önce devlet başkanlığı görevini Raul Castro'dan devralan Miguel Diaz-Canel, PCC liderliği için en güçlü adaylardan biri olarak gösteriliyor. 1975'te ilk kez düzenlenen PCC kongreleri her beş yılda bir kez yapılıyor.

Normal şartlar altında, partinin merkez komitesini de seçen yaklaşık bin delegenin katılımıyla yapılan kongre, koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler uyarınca bu kez yaklaşık 300 kişilik katılımla düzenleniyor.

Başarılar ve başarısızlıklar

Raul Castro konuşmasında ayrıca Küba'nın koronavirüs pandemisine karşı mücadelesinde başarılı olduğunu belirtirken, ülkede geçerli olan iki para biriminden birinin sene başında tedavülden kaldırılması gibi ekonomik reformların da ülkeye fayda sağladığını dile getirdi. Diğer yandan reformların hayata geçirilmesinde yaşanan bazı "ihmalkarlıkların", fiyatların yükselmesine neden olduğunu kabul eden Castro, yolsuzlukla ilgili sorunların da hala devam ettiğini ifade etti.

Küba'nın ezeli düşmanı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkilerine de değinen Raul Castro, ülkesinin ABD ile, egemenlik ve özgürlük haklarının tartışmaya açılmadığı, karşılıklı saygıya dayanan bir diyalog içinde olmak istediğini vurguladı.

ABD'nin bir önceki başkanı Donald Trump döneminde Küba'ya uygulanmaya başlanan ağır yaptırımlar nedeniyle Küba ekonomisi zor durumda bulunuyor. Ayrıca koronavirüs pandemisi nedeniyle turizmin de çökmesi, ülke ekonomisinin çok önemli bir gelir kaynağından yoksun kalmasına neden oluyor.

dpa / ET,BÖ

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik