1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küresel ekonomide "Çin freni" endişesi

23 Aralık 2022

Çin'in korona politikasındaki radikal dönüşünün ardından ülkede enfeksiyon dalgası yayılıyor. Önlemlerin kaldırılmasının Çin'in ötesinde küresel ekonomiye de olumsuz etki etmesinden endişeleniliyor.

Fotoğraf: Xiaoyu Yin/REUTERS

Dünya Bankası’nın  Çin için büyüme beklentisini bu yıl için sadece yüzde 2,7'ye ve gelecek yıl için yüzde 4,3'e düşürmesi, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin derin bir sıkıntı içinde olduğuna dair açık bir mesaj veriyor.

Pekin yönetiminin sert "sıfır Covid" politikasından vazgeçerek neredeyse tüm pandemi önlemlerini tamamen kaldırması ülkede belirsizliğe neden oluyor. Buna bir de ülkede uzun yıllardır devam eden emlak krizi ekleniyor. Haziran ayında Dünya Bankası 2022 yılı için yüzde 4,3'lük ve 2023 yılı için yüzde 8,1'lik bir büyüme tahmininde bulunmuştu. Bu büyüme oranlarının en azından 2023 yılı için uzak bir ihtimal haline geldiği görülüyor.

Özellikle pandeminin seyri, dünya genelindeki finansal analistlerde endişe yaratıyor. Covid önlemlerinin kaldırılmasıyla ülkede şu anda pandeminin başlangıcından bu yana hiç olmadığı kadar çok Covid-19 enfeksiyonu kaydediliyor. Bu durumdan en çok başkent Pekin etkilendi. Covid-19‘a yakalanma korkusuyla birçok Çinli evde kalıyor ve bu da tüketimi ciddi şekilde etkiliyor. Birçok dükkan kapalı.

Emlak piyasasında kalıcı kriz

Dünya Bankası, ekonomik görünüme ilişkin önemli revizyonunda, Çin'in ekonomik çıktısının yaklaşık dörtte birini oluşturan gayrimenkul ve inşaat sektöründeki krize de işaret ediyor. Yıllar süren yükselişin ardından, birçok şehirde emlak satışları tersine dönerken, bir dizi gayrimenkul ve inşaat şirketi ayakta kalma mücadelesi veriyor. Dünya Bankası, "Gayrimenkul sektöründe devam eden gerilimlerin daha geniş makroekonomik ve finansal etkileri olabilir" uyarısında bulunuyor.

Emlak piyasasındaki kriz nedeniyle tamamlanmamış binaların sayısı artıyor.Fotoğraf: DW

Bu yılın başlarında Çin, 2022 yılı için yüzde 5,5 civarında bir büyüme hedefi belirlemişti ki bu hedef ulaşılamaz hale geldi. Bu yıl pandeminin ilk yılı olan 2020 dışında, GSYİH'da son kırk yılın en düşük artışı olacak.

Genç işsizlik oranı artıyor

Buna bir de genç Çinliler arasındaki yüksek işsizlik oranı ekleniyor. Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun resmi rakamlarına göre bile 16-24 yaş arası Çinlilerin işsizlik oranı Temmuz 2022'de neredeyse yüzde 20'ye tırmandı. Kasım ayında resmi rakamlara göre bu oran "sadece" yüzde 17'ydi, ancak vakaların hızla artmasıyla yaşanan yeni durum istihdamda yeni kayıplara yol açtı. 

Şimdi de münferit şirketlerde işten çıkarma haberleri giderek daha sık duyuluyor. Örneğin, Çinli akıllı telefon üreticisi Xiaomi binlerce kişiyi işten çıkaracağını doğruladı. Etkilenen kişiler şirketin akıllı telefon ve internet hizmeti bölümünde çalışanlar. Bir sözcü yaptığı açıklamada "personel optimizasyonunun" iş gücünün yüzde 10'undan daha azını etkilediğini söyledi. Hong Kong gazetesi South China Morning Post'a göre, Eylül ayı sonu itibarıyla Xiaomi'de 35 bin 314 kişi istihdam ediliyor. Şirket son zamanlarda, sert koronavirüs kısıtlamalarının tüketimi azaltması nedeniyle satışlarında keskin bir düşüş yaşamıştı.

İş dünyası şimdi Pekin yönetiminin ani rota değişikliğiyle başa çıkmak zorunda. Çin'deki fabrikalar şu anda üretimin devam etmesi ve tedarik zincirlerinin kopmaması için fabrikalarda işçileri barındırmaktan ilaç depolamaya kadar ellerinden geleni yapıyor.

"Çin hazır değil”

Commerzbank'ın baş ekonomisti Jörg Krämer DW'ye verdiği demeçte "Çin liderliği sıfır korona politikasından çıkmak istiyor ama buna hazır değil. Yoğun bakım yatağı eksikliği var, yaşlılar yeterince aşılanmıyor" diyor. "Bizim durumumuzda ise şöyle oldu: Güçlü Korona kısıtlamalarından çıktığımızda Almanya'da bir toparlanma gördük. Ancak Çin'de sıfır korona politikasından çıkış o kadar da kolay olmayacak," diyor Krämer.

Pekin'de eczanede ilaç kuyruğuFotoğraf: REUTERS TV via REUTERS

Commerzbank ekonomisti şöyle devam ediyor: "Korona kısıtlamalarının hafifletilmesiyle salgının yeniden artması, insanların bulaşma korkusuyla kendilerini izole etmesi ve ardından ekonominin yeniden geri vitese takması tehlikesi var. Sıfır korona politikasından çıkmak Çin için çok zor olacak."

Nefesler tutuldu

Çin'in dünya genelindeki ekonomik ortakları ise, Çin'in dünya sanayi üretiminin yaklaşık üçte birinden sorumlu olan geniş fabrika ağının daha ne kadar üretim yapmaya devam edebileceği konusunda nefeslerini tutmuş durumda.

Bloomberg'in haberine göre, Çin'in rafinerilerinin büyük bir bölümünü işleten Çinli petrol ve gaz şirketi Sinopec, üretimini devam ettirmek için acil durum planlarını defalarca deldi. Kilit çalışanlar iş gücünün geri kalanından izole edilmiş durumda. Elektrikli otomobil üreticisi Nio, üretimin devam edebilmesi için çalışanlarına kamyonlar dolusu tıbbi malzeme ve ekipman tedarik etti.

Virüs bir fabrikaya yayıldığında ne olacağı, Apple tarafından sonbaharda ana fason üreticisi Foxconn'da tecrübe edildi. İşlerin durması ve çalışanların Zhengzhou'daki mühürlü fabrikadan geçici olarak kitlesel göçü yaşandı. Dünya pazarı için neredeyse tüm üst düzey iPhone modellerinin üretildiği bu yerde, üretimin durması iPhone 14'ün Pro modelleri için Noel satışlarının suya düşmesine neden oldu.

Şirketler ilaçları istifliyor

Bu arada virüs Çin'in finans sektörüne de yayıldı ve çok sayıda hisse senedi, tahvil veya emtia tüccarının hastalanmasına neden oldu. Çin'in bazı sanayi bölgelerinde ya da Pekin veya Şanghay'dan uzakta bulunan daha küçük şehir merkezlerindeki fabrikaların virüsten etkilenmemesi pek mümkün görünmüyor.

Araştırmaya göre 1 milyon kişi ölebilir

Hong Kong Üniversitesi tarafından Aralık ayı ortasında yapılan bir araştırma, etkili bir destek kampanyası yapılmadığı takdirde, Çin yönetiminin ani açılım politikası nedeniyle bir milyon kadar insanın Covid'den ölebileceği uyarısında bulunarak endişe yarattı. Buna karşılık, tıp doktoru Gabriel Leung liderliğindeki Hong Konglu araştırmacılar, Ocak ayından itibaren daha fazla aşılama ve antiviral ilaçlara daha iyi erişimle birlikte daha yavaş bir yeniden açılımın, ölü sayısını dörtte bir oranında azaltabileceğini öngördü.

Şanghay'daki Alman Ticaret Odası Başkanı Maximilian Butek, "Dünyanın geri kalanındaki deneyim, bunu durduramayacağınız yönünde. Şirketler tüm çalışanlarına bulaştırma riski taşıyor ve o zaman fabrikada kimse kalmayabilir" diyor.

Finans piyasalarındaki tepkiler

Çin'in katı "sıfır Covid" politikasının sona ermesi finans piyasalarında farklı tepkilere yol açtı. JP Morgan Asset Management'tan Kerry Craig, "Yeniden açılmaya başlangıçta verilen olumlu tepki, yerini yavaş yavaş Çin'in normalleşme sürecinin engebeli olacağı öngörüsüne bırakıyor. Ancak ülke tamamen yeniden açıldığında, Çin bir kez daha "tüm dünya için bir büyüme hikayesi" haline gelecektir" diyor.

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik