1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs’ta iyimser hava

Selim SAYARI / DW Lefkoşa21 Mart 2008

Kıbrıs’ın yeni Cumhurbaşkanı Hristofyas ile Kuzey Kıbrıs lideri Talat arasındaki ilk randevu, çözümle sonuçlanacak yeni bir müzakere döneminin başlangıcı olarak görülüyor. Lefkoşa'dan Selim Sayarı’nın notları…

Kıbrıs'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri toplumlararası diyaloğa yeni bir fırsat yarattı
Kıbrıs'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri toplumlararası diyaloğa yeni bir fırsat yarattıFotoğraf: AP

Kıbrıs’ta acilen çözüm gerektiğini savunan iki lider, tezlerini ve pozisyonlarını ortaya koyarak nasıl bir anlaşma istediklerini gündeme getirecek.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Ada’daki temsilcisi Michael Moller’in iki kesimi birbirinden ayıran Yeşil Hat’taki konutunda buluşacak liderler, kendi açılarından sorunu nasıl gördüklerini tartışacak.


Annan planı ve 8 Temmuz mutabakatı

Hristofyas Talat’tan 8 Temmuz sürecinde yaşanan aksaklıkları ve görüş ayrılıklarını dinleyecekFotoğraf: AP

Edinilen bilgilere göre, Türk tarafı Annan Planı temelinde bir çözüm süreci ve planın parametreleri içinde bir anlaşma istiyor. Rum tarafıysa müzakerelere hazırlık oluşturması amacıyla 2006 yılında Papadopulos’la Talat arasında parafe edilen 8 Temmuz mutabakatını esas alıyor.

8 Temmuz mutabakatı iki kesimde de komiteler ve çalışma grupları kurulmasını, bunların müzakerelere hazırlık oluşuturmasını öngörüyordu. Türk tarafı kapsamı güncel hayatı ilgilendiren meselelerle sınırlandırmak istemişti ancak Rumlar komitelerin sorunun özüne ilişkin konuları ele almasını şart koşmuştu. Durum böyle olunca komiteler ve çalışma grupları bir türlü kurulamamıştı, 2 yıla yakın zaman boşa gitmişti.

Talat derhal kapsamlı müzakere isteyecek

Türk tarafı Annan Planı temelinde bir çözüm süreci ve planın parametreleri içinde bir anlaşma istiyorFotoğraf: AP

Görüşmede Talat Hristofyas’a nasıl bir hazırlık süreci istediğini soracak. Talat zaman kaybı olmaması için hazırlık döneminin 2 ayla sınırlandırılmasını ve derhal kapsamlı müzakerelere geçilmesini isteyecek.

Hristofyas’sa aceleyle hareket edilmesinin sonuç getirmeyeceğini, iyi bir hazırlık sürecine gereksinim olduğunu belirtecek. Hristofyas Talat’tan 8 Temmuz sürecinde yaşanan aksaklıkları ve görüş ayrılıklarını dinleyecek.


Lokmacı kapısının açılması gündemde

İlk görüşmede yeni sınır kapılarının açılması da gündeme gelecek bu çerçevede liderler Lefkoşa’nın iki kesimindeki çarşıları birbirine bağlayan Lokmacı sınırının açılmasını ele alacak. İki taraf da bu sınırı açmaya hazır olduğunu vurguluyor.

Soruna yön veren uluslararası topluluk, Lefkoşa’yla Berlin arasında bir benzerlik olduğunu savunuyor ve Lokmacı kapısının açılmasını, Avrupa’daki son bölünmüş başkentin yeniden birleşmesi olarak değerlendiryor.

“Halkları cesaretlendirecek bir adım”

Bu nedenle çözüm çabalarına yön veren Birleşmiş Milletler, Lefkoşa’nın iki kesimindeki çarşıları birbirine bağlayan Lokmacı sınırının açılmasını istiyor, bunun hem halkları cesaretlendireceğini hem de dünyaya karşı bir iyi niyet adımı oluşturacağını düşünüyor.

İki liderin ilk görüşmesinde Lokmacı sınırının açılmasının önündeki engeller ele alınacak, iki kesimde yapılması gereken işler karara bağlanacak. Talat, Türk tarafının Lokmacı sınırını açmaya hazır olduğunu belirtiyor. Hristofyas’sa “Talat’ın hazır olduğu gün ben hazırım” diyor.

Çözüm isteyen ve bunun için fazla zaman kalmadığını düşünen iki lider, yeni bir dönemi başlatmak için biraraya geliyor. Verilen mesajlar son derece olumlu. Ancak sokaktaki Türkler ve Rumlar, 45 yıllık sorunun karmaşıklığına ve iki taraf arasındaki derin görüş ayrılıklarına işaret ederek, ihtiyatlı iyimserliği elden bırakmıyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik