Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında İstanbul'da 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı'nın bu şekilde davranmadığını ve seçime müdahil bir tavır sergilediğini belirterek "Bir tarafta belediye başkanlarının fotoğrafı var bir tarafta Erdoğan'ın fotoğrafı var. Erdoğan belediye başkanı mı olacak!" dedi. CHP Genel Başkanı, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılına atıfta bulunarak, "Erdoğan 2002'de AK Parti'nin Genel Başkanlığı'na seçilemiyordu, Anayasa'nın değişmesi gerekiyordu. AK Parti birinci oldu, birinci olan partinin genel başkanı parlamentoya gelemiyordu. Bu da yanlış... Aynı Erdoğan'a bakın şimdi 17 yıl sonra. Yazlık sarayı var, kışlık sarayı var, 1100 odalı. Bir yere giderken bir orduyla gidiyor. Yüzlerce araba. Savaşa mı gidiyoruz, hayır efendim İstanbul'a geliyor. AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, siz bunu doğru buluyor musunuz?" diye konuştu. Kılıçdaroğlu "Erdoğan'ın bir kibir abidesine dönüştüğü" eleştirisinde bulundu.

Gazetecilere saldırılara tepki

Kılıçdaroğlu, grup toplantısında ayrıca son iki haftada aralarında Sabahattin Önkibar ve Yavuz Selim Demirağ'ın da bulunduğu beş gazetecinin saldırıya uğramasına ilişkin konuştu.

Saldırganların yakalandıktan sonra serbest bırakılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Saldırganların hapse girmesi için gazetecilerin öldürülmesi mi gerekiyor? Bir tweet attı diye 5-6 ay içeride kalan var. Ama gazeteci yazdı diye saldırıya uğrayacak, raporlar alacak, saldırganlar yakalanacak, serbest bırakılacak. Bir de eline sertifika verin. 'Adam dövmede ustadır ve bu ustanın arkasında iktidar partisinin destekçileri vardır' diye bir de sertifika verin" dedi.

Cumartesi günü Önkibar'a saldıran dört şüpheli yakalanmış, ancak Pazartesi günü adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.

Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ 11 Mayıs'ta sopalı saldırıya uğramış ve gözaltına alınan altı şüpheli 13 Mayıs'ta serbest bırakılmıştı.

Adana'da bir yerel gazete çalışanı Hakan Denizli de 24 Mayıs'ta evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralanmıştı. Ameliyat geçiren Denizli'nin saldırganları halen bulunamadı.

Antalya'da bir yerel gazetede faaliyet gösteren gazeteci İdris Özyol da geçtiğimiz 15 Mayıs'ta bir grup saldırgan tarafından darp edilmişti. Özyol'a saldıran üç kişi 17 Mayıs'ta yakalanmıştı.

Yine Antalya'da saldırıya uğrayan bir diğer gazeteci de Ergin Çevik oldu. Çevik, 21 Mayıs'da üç kişinin yumruklu saldırısına uğramıştı.

DW/ÇÖ,BK

© Deutsche Welle Türkçe