1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Tiranlar, zorbalar hep giderler"

5 Aralık 2022

2023 bütçe görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulu'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hükümeti sert sözlerle eleştirdi. Diğer muhalefet partilerinin temsilcileri de hükümete eleştiriler yöneltti.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu - (05.12.2022)
Kemal KılıçdaroğluFotoğraf: ANKA

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ni görüşmek üzere toplandı. Hükumet adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın sunumuyla başlayan görüşmelerde muhalefet hükümete sert eleştiriler yöneltti.

TBMM'de yapılan 2023 yılı bütçe görüşmelerinde kürsüye çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bütçe görüşmeleri için Meclis'e gelmemesini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Seçilen bir cumhurbaşkanının gelip bütçesini savunmaması parlamentoya saygısızlıktır" dedi. Konuşmasının devamında devlet harcamalarının keyfi yapılamayacağını belirterek, "Devlet dediğiniz kurum liyakatla yönetilir. Devlet, bir kişinin iradesi ile yönetilmez" ifadelerini kullandı.

"İki Türkiye" vurgusu

Türkiye'de iktidar tarafından ikili bir yapının oluşturulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "Biri saray ve şürekasının, beşli çetelerin yaşadığı Türkiye. O Türkiye'de her şey var. Masalar dolup taşıyor. Ejder meyveler var. Evlatların vakıfları var. Evlatlar birbirlerine çekirdek yollar gibi para gönderiyorlar. Bu Türkiye, diğer Türkiye'nin 481 milyarını hortumlamış durumda. Pudracılar var, baronlar var" dedi. Bu düzenin yarattığı "İkinci Türkiye'de ise yaşam mücadelesi, milyonlarca yoksul, hatta aç insan ve borçlarını ödeyemediği için intihar edenler" olduğunu savunan Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde, "Türkiye'yi sadakaya bağlama programını yırtıp atacaklarını" dile getirdi.

Uyuşturucu ve kara para

AKP ve MHP'li milletvekillerinin kabul oylarıyla çıkarılan yedi kanun aracılığıyla Türkiye'ye uyuçturucu kaçakçılarının paralarının getirildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Halkıma sesleniyorum. Kara para konusunu anlatacağım. Çok açık konuşacağım. Din, iman için oy veriyorum diyen vatandaşım da dinlesin. Dünyanın en aşağılık insanları uyuşturucu kaçakçılarıdır. Uyuşturucu insan onurunu yok eder. Uyuşturucu baronları öldürerek zenginleşirler. Dünya bunlarla mücadele etmek için ne yaptı? Kazandıkları parayı sisteme sokmaları lazım. Bankaya yasal dayanağınız yoksa yatıramazsınız, başınız belaya girer. Bu baronların milyonlarca doları depolamaları lazım. Hadi depoyu buldun, ama bu para bir şey satın almana yaramıyorsa işine yaramaz. Sisteme sokmadığı sürece baron paranın faydasını görmez" dedi.

"Saray ve şurekası ülkeyi batırınca, para peşinde koştu. Düzgün kimse yatırım yapmayınca kap karanlık bir şeye izin verdiler. Yeni bir yasa çıkardılar. Paranın nereden geldiğini kimse sormayacak. Parayı getir nasıl getirirsen getir. Koca Türk devletini mafya bozuntularına çamaşırhane yapanların Allah bin belasını versin. Çünkü bir kere mahsus yapmadılar. 2016'dan beri soru sormayacağım yeter ki getir" ifadelerini kullanan ana muhalefet partisi lideri, yaşananlara müdahale eden MASAK'ın (Mali Suçları Araştırma Kurulu) devre dışı bırakıldığını iddia etti.

Süleyman SoyluFotoğraf: Ahmet Bolat/Anadolu/dpa/picture alliance

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin gri listeye alındığını belirterek, "Bu ülkeye sadece para mı girdi? Hayır. Uyuşturucu parası sahibini de getirdi. Siz uyuşturucunun yolunu biliyor musunuz? Afganistan'dan geçen İran'dan giren uyuşturucuyu biliyor musunuz? Bilemezsiniz, çünkü sizin göreviniz el kaldırıp indirmek" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Soylu'ya sorular

Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu" olduğu bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından dile getirilen soruşturmada nasıl olup da tüm zanlıların serbest kaldığı ve iddianameden çıkarılan sanıkların Soylu'nun oğlu ile ne bağlantısı olduğu sorularını gündeme getirdi. Türkiye'ye tonlarca uyuşturucu geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, AKP grubunun olduğu bölüme dönerek, "Tonlarca uyuşturucu geliyor ya. Sınırları yol geçen hanına çevirdiniz. Geliyor uyuşturucu, Türkiye'de satılıyor. Kimi yakalıyorsunuz? Torbacıyı. Sorun torbacı da değil, onları kullananlar da. Ben uyuşturucudan şikayet ediyorum, siz baronları savunuyorsunuz. Siz nasıl yapıyorsunuz bunları? Siz hiç fakir mahallelere gidip anneleri dinlediniz mi ya? Dinleyemezsiniz!" dedi.

"Tiranlar hep giderler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halktan kopuşunun sert olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ne yapacak? Savaş ve din kisvesine daha çok bürünüyor. Bakmayın vatan millet nidalarına. Saray ahalisinden ideolojik hiç bir şey yok. Vatansever olsa dün küfrettiklerinin bugün elini öpmeye gitmezdi. Tiranlar hep böyle davranırlar. Krizleri reddederler. O da Türkiye'den koptu. Açlığı reddediyor, işsizliği reddediyor, getirdiği göçmenlerin bir sorun olduğunu reddediyor. Onun reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim: Tiranlar, zorbalar hep giderler. O da altı ay içinde gidecek" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

İYİ Parti: AK Parti Türkiye'ye ayıp yaşattı

12 gün boyunca kesintisiz sürecek bütçe görüşmelerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Erhan Usta da hükümeti şu sözlerle eleştirdi:

"100'üncü bütçeyi görüştüğümüz bu günlerde AK Parti hükümeti Türk milletine veya kamu maliyesi tarihine bir ayıbı yaşattı. Bu ayıp da şu: Bu yılın bütçesinin bütçe harcamaları geçen yılın bütçesine göre yüzde 155 artıyor. Bütçenin bu kadar büyümesi, hizmetin büyümesinden değil; bütçenin bu kadar büyümesi, ekonomik göstergelerin son derece bozuk olmasından kaynaklanıyor".

"Bu, yüz yıllık tarihimizde bir defa olmuş. (...) İkinci ayıp da şu: 2022 bütçesinde çok büyük bir sapma var; şu anda hükümetin getirdiği harcama tutarı, 2022 bütçesinin, başlangıç bütçesinin yüzde 179'u. Bu da 1943 yılından beri yani İkinci Dünya Savaşı yıllarından beri ilk defa yaşadığımız bir şey yani 79 yıldır yaşanmayan bir ayıbı da bu millete AK Parti hükümetleri bu şekilde yaşatmış oldu" diyen Usta, "AB tanımlı borç stoku, yine aynı şey; 10 puana yakın artmış, merkezi yönetimin iç ve dış borç stoku dört kat artmış bu dört yıl içerisinde ama daha vahimi şu, buradan söyledik bunu defalarca, Türkiye'nin şu anda ileriye dönük iç borç yükümlülüklerindeki faizler anaparayı geçti. Hazine, tefecinin elinde, tefecinin eline düşmüş, tefeciler tarafından teslim alınmış bir hazine; bunun başka bir izahı yok" ifadelerini kullandı.

HDP adına Buldan ve Sancar konuştu

Muhalefet partilerinden Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına ilk olarak Eş Genel Başkan Pervin Buldan kürsüye çıktı. Buldan konuşmasında, "Çocuklar bugün beslenme çantasında sadece kuru bir ekmekle okula gitmek zorunda bırakılıyorsa bunun sebebi yandaşlarınızın, beşli çetenizin, ihalelerle, rüşvetle, çifter maaşlarla doldurulduğu çantalardadır. Yandaşlarınızın beslenme çantasında yok yoktur ama çocuklar okula aç gitmektedir. Sütü, peyniri, yumurtayı lüks tüketim haline getirdiniz. Çocukların, sütünden, yumurtasından kestiğiniz vergileri ise Kur Korumalı Mevduat adı altında zenginlere pay ettiniz. Yandaşlarınız tonlarla götürürken halkın yaşamını ise grama bağladınız" dedi.

Arşiv - Mithat Sancar ve Pervin BuldanFotoğraf: Adem Altan/AFP/Getty Images

2023 bütçe tasarısının AKP-MHP tarafından, "Ben yaptım oldu anlayışı ile hazırlandığını" dile getiren Buldan, "Bu milyonların emek ve birikimini, iktidarın hizmetine sokan bir bütçedir. Sorunları ve çözümü ret ve inkâr bütçesidir. Halkın sofrasındaki ekmeği küçültme ve yoksulluğu, adaletsizliği, eşitsizliği büyütme bütçesidir. Bütçede sosyal adalet, sosyal devlet, refah ve huzur yoktur. Yoksullar, kadınlar, emekçiler, üreticiler, çiftçiler, esnaflar, çocuklar ve engelliler yoktur. Şunu da iyi bilin ki bu bütçe aynı zamanda talan döneminin de bitiş ve kapanış bütçesidir" ifadelerini kullandı.

HDP'nin diğer Eş Başkanı Mithat Sancar ise konuşmasında, "Gençlerin umutsuz olduğunu ve Türkiye'yi terk etmek istediklerini" dile getirdi. "Bugün Türkiye'de 30 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor. (...) Eğitim sistemi tamamen çürümüş durumda. Öğrenciler ne evrensel değerleri ve bilgi teknolojilerini hak ettikleri gibi edinebiliyorlar ne de bugünlerini ve geleceklerini güvende hissedebiliyorlar" diyen Sancar, "Esnafın da siftah yapamadığını ve mutsuz, umutsuz olduğunu" belirtti. Sancar sözlerine şöyle devam etti: "Çiftçi, maliyeti karşılayamıyor. İthalat politikalarından kaynaklı sorunlar nedeniyle üretimden dışlanıyor. Kadınların yaşam hakkı her an tehdit altında. Erkek şiddeti kadınları hayattan koparmaya devam ediyor. Kadın emeği daha derin bir sömürü çarkına bağlanmış durumda. Yüzlerce yıldır elde edilen kazanımlar birer birer gasp edilmek isteniyor. Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliğinde her yıl gerilere düşüyor. 10 milyona yakın engelli; yardım, lütuf anlayışı ile toplumsal ve siyasal hayattan soyutlanıyor."

"Her kesimden vatandaşı kollayan bütçe"

Hükümet adına kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise, hükümetin 2023 bütçe hedefini ve amaçlarını şu şekilde dile getirdi:

"Ülkemize ve milletimize itibar, refah ve güç kazandıran politikalarımızla önümüzdeki yıl milletten aldığımız gücü yine milletimize sunmaya hazırlanıyoruz. 2023 bütçe kanunu teklifimizin temel misyonu; insanımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden vatandaşımızı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır. Bütçe teklifimiz, milletimizin ihtiyaçlarına odaklanan bir bütçe olarak adil ve sosyal bir anlayışa sahiptir." 

 

DW / ET,TY