1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kırgızistan’da iç savaşı andıran kriz önlenemiyor

17 Haziran 2010

Yüzbinlerce kişi ülkenin güneyindeki şiddetten kaçıyor. Uluslararası toplum kaygılı. Yer yer süren çatışmalarda resmi rakamlara göre bugüne kadar en az 189 kişi öldü, 1900'dan fazla kişi yaralandı.

Fotoğraf: AP

Kırgızistan’da etnik çatışma kaynaklı gerilim sürüyor. Bişkek’teki geçici hükümet, krizin başkente ve ülkenin kuzey bölgelerine de sıçramasından endişeli. Geçici hükümetin Başbakan Birinci Yardımcısı Almazbek Atambayev, bunu engellemek için kontrolleri sıkılaştıracaklarını, asayişin sağlanabilmesi için birkaç bin gönüllü sivilin, günün 24 saati görev yapacağını söylüyor ve sözkonusu bölgelerin sakinlerinden, atacakları adımları anlayışla karşılamalarını beklediklerini kaydediyor.

Geçici hükümet Bakiyev'i sorumlu tutuyor

Geçici hükümetin Başbakanı Roza Otunbayeva, Özbekler ile Kırgızlar arasındaki kanlı çatışmaları eski Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev’in kışkırttığı kanaatinde. Bakiyev’in olaylarla bağlantısı olduğundan şüphe olmadığını söyleyen Otunbayeva, "Kafamızdan uydurmuyoruz. Olanlar, onun adamları tarafından finanse edildi” şeklinde konuşuyor.

Diplomatik çabalar hızlanıyor

Bu arada, ülkede istikrarın sağlanabilmesi için diplomatik çabalar da sürüyor. Özbekistan’a geçmiş de kötü koşullarla mücadele edenlerle, sınırın Kırgızistan tarafında bekleyenlerin sayısı tahminlere göre 275 bine yakın. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Güney ve Orta Asya’dan sorumlu diplomat Robert Blake, kriz bölgesine gidip yardıma ihtiyacın boyutlarını yerinde gördükten sonra, Bişkek’e geçerek, geçici hükümet yetkilileri ile biraraya gelecek.

AB, ABD, Rusya ve BM'den yardım

AB Komisyonu, dün Kırgızistan’daki şiddet kurbanlarına 5 milyon Euro yardım taahhüdünde bulundu. ABD’nin ise, Kırgızistan'ın bulunduğu ağır durumdan kurtulması için 10 milyon 300 bin dolar yardımda bulunacağı belirtildi. Bu yardımın, ilaç, tıbbi malzeme ve gıda maddesi alımlarında ve önümüzdeki seçimlerde kullanılmak üzere verileceği ifade edildi. Rusya da, Kırgızistan başkentine 130 ton gıda maddesi gönderdi. Ancak Özbekistan’ın da acilen uluslararası yardıma ihtiyacı var.

Fotoğraf: AP

Komşu ülke mültecilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek imkânlara sahip değil. Şu ana kadar alınan önlemler tamamıyla yetersiz kalıyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un da, olaylarla ilgili olarak Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile telefonla görüştüğü bildirildi.

Genel Sekreterin, Kerimov'a, Kırgızistan'daki trajik olayların önlenmesi için Özbekistan'ın harcadığı çabaları, özellikle mültecilere sınırların açılmasını ve yardım sağlamasını takdirle karşıladığını söylediği, ayrıca BM'nin gerekli tüm yardımı Kırgızistan'a göndereceğini bildirdiği de kaydedildi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres de, Kırgızistan ve Özbekistan'ın komşuları ile uluslararası topluma, etnik çatışmaların yarattığı trajik olayların felakete dönüşmemesi için yardım çağrısında bulundu.

Fotoğraf: AP

Bişkek, Rusya'dan askeri destek bekliyor

Kırgız hükümeti Rusya’dan askeri destek bekliyor. Geçici hükümetin Başbakanı Otunbayeva'nın askeri yardım talebi, Rusya tarafından geri çevrilmişti. Kırgızistan Güvenlik Konseyi Başkanı Alik Orosov, konuyu Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü. Ancak Rusya’nın liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, bölgeye barış birliklerinin gönderilmeyeceğini, sadece teknik ve insani yardım yapılacağını açıkladı. Siyasi gözlemciler, Moskova’nın bölgede uzun sürecek bir askeri krize karışmak istemediği görüşünde.

Rusya’da çıkan „Newsweek“ adlı dergiden Michail Sygar şu noktalara dikkat çekiyor: "Bölgede Rus askerlerinin ölmesi Rus kamuoyunda olumsuz algılanır. Bu yönde bir propaganda kampanyası da yapılmadı. Sonuçta böyle bir misyon, Gürcistan’daki gibi bir zafer olarak algılanmaz. Halk, neden yabancı krizleri çözmeye çalıştığımızı sorar.“

Kırgızistan’daki kriz, gazeteci Sygar’a göre, Rusya’nın yanısıra Kırgızistan’ın komşularının da üyesi olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün şu anda ne kadar zayıf olduğunu da gözler önüne seriyor. Sygar örgütün, Bağımsız Devletler Topluluğu’ndaki krizleri çözmek amacıyla kurulduğunu, ancak bu işlevi fiilen yerine getirmekten aciz olduğunu söylüyor ve "Rusya’nın NATO’ya karşı ağırlık olması için kurduğu örgüt, kâğıt üzerinde var olmasına var, ama gerçek hayatta barışçı çözüm üretmekten çok uzak” şeklinde konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Stephan Laack / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay