Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim 2018 tarihinde Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesiyle ilgili davada bugün dikkat çekici bir gelişme yaşandı.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 26 sanıklı davanın bugünkü duruşmasında savcı, yargılamanın durmasını ve dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesini talep etti.

Savcı, bu talebini, Suudi Arabistan Başsavcılığı'nın yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanması talebine dayandırdı.

Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin 26 sanık hakkında dava açılmışsa da Suudi Arabistan Başsavcılığı tarafından gönderilen 13 Mart 2022 tarihli yazıda, yargılamanın Suudi Arabistan Krallığına devredilmesi, sanıklar hakkında çıkartılan kırmızı bülten kararlarının kaldırılmasının talep edildiğini belirtti. 

"Durma kararı verilsin”

Savcı ayrıca, "davanın devri durumunda davadaki iddialar hakkında değerlendirme yapılacağı belirtildiğinden ve sanıkların yabancı ülke vatandaşı olmaları, haklarında çıkartılan yakalama emirleri ve kırmızı bülten kararlarının infaz edilemediği gerekçesiyle ifadelerinin alınamadığı, bu haliyle dosyanın sürüncemede kaldığı gerekçeleriyle 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca dosya hakkında durma kararı verilerek aynı yasanın 24/2 maddesi uyarınca yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanması ve gerekli usuli işlemlerin yapılmasını" talep etti.

Gözler Adalet Bakanlığı'nda

Mahkeme ise, 6706 sayısı yasa uyarınca kovuşturmanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanması konusunda Adalet Bakanlığı'na görüş sorulmasına hükmetti.

Ayrıca sanıklar hakkındaki yakalama emirlerinin ve kırmızı bülten kararlarının aynen devamına, adli sicil ve nüfus kayıtlarının temini için Interpol Daire Başkanlığı'na yazılan yazının da cevabının beklenmesine karar verildi. Duruşma 7 Nisan'a ertelendi. 

Hatice Cengiz: Erdem mi? Yoksa maddi çıkarlar mı?

Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz duruşma sonrasında Twitter üzerinden İngilizce yaptığı paylaşımda, savcının Suudi Arabistan'ın talebine uygun olarak yargılamanın Türkiye'de durdurulmasını ve dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrini talep ettiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Modern çağda insanlığın karşı karşıya olduğu ikilemi gözler önüne seren örnek bir durum. İkisinden hangisini tercih edeceğiz? Erdemli bir birey olmayı mı yoksa maddi çıkarları her türlü değerin üstünde tutan bir yaşam inşa etmeyi mi tercih edeceğiz? Maddi çıkarların bu denli ön planda tutulduğu bu sistemin kendisi eninde sonunda infilak edecek. Çünkü bu insanın doğasına aykırı. Şu soru hepimizi ilgilendirmeli: Erdemli bir insanın, değerlerine bağlı kalarak erdemden yoksun bir toplumda yaşaması mümkün mü?”

Ankara-Riyad hattında yakınlaşma

Gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş bir daha çıkmamıştı.

Kaşıkçı'nın başkonsoloslukta, Suudi Arabistan Veliahtı Prens Muhammed bin Selman'a yakın ajanlar tarafından öldürüldüğü yönündeki istihbarat bilgileri paylaşılmış, Türkiye ve daha sonra ABD tarafından istihbarat bilgilerine dayandırılarak hazırlanan ve basına sızan raporlar da, uluslararası kamuoyunda infial yaratmıştı.

Ancak bu gelişmeler sonrasında Suudi Arabistan ile ilişkileri bozulan Türkiye, geçen yıl Mısır, İsrail, Yunanistan ile birlikte Suudi Arabistan ile de ilişkilerini düzeltme kararı almış, bu amaçla Riyad-Ankara arasında diplomasi trafiği hız kazanmıştı.

Bugün bir televizyon programında Türkiye'nin Suudi Arabistan ile ilişkilerini değerlendiren Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ilişkilerin normalleşmesi konusunda önemli adımlar atılmakta olunduğunu söyleyerek, "yargı iş birliği daha iyi bir noktaya geldi” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, ilişkilerin normalleşmesi konusunda Suudi Arabistan'a yönelik ticari, ekonomik ve siyasi alanlarda olumsuz bir tavırlarının olmadığını, bununla birlikte ilişkilerde bir durgunluğun bulunduğunu söyleyerek, ilişkilerin tekrar canlanması için adımlar atıldığına işaret etti.

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Önümüzdeki süreçte bu konuda somut adımların atılacağını söyleyebilirim” sözlerini kaydetti.

Kaçıkçı cinayeti iddianamesinde neler yer alıyor?

Cinayetle ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 117 sayfalık ilk iddianamede, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi eylemini gerçekleştirmek üzere görevlendirme yaparak talimat veren sanıklar Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani hakkında "Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edilmişti.

Eylemin tüm ayrıntılarıyla ilgili planlama ve iş bölümü yapan ve Cemal Kaşıkçı'yı boğarak öldüren 18 sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. 28 Eylül 2020'de ise Suudi Arabistanlı 2'si konsolosluk çalışanı 6 firari sanık hakkında ikinci bir iddianame düzenlenmişti,.

Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayına katılan konsolosluk çalışanı şüphelilerden muavin konsolos Sultan Yahya A. ve ateşe Yasir Halit M. 'nin "Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Şüpheliler Ahmet Abdulaziz M., Khalid Yahya M., Muhammed İbrahim A. ve Obaid Gazi A. hakkında ise "Suç delillerini yok etme, gizleme ve veya değiştirme" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapisleri istendi.  

DHA, DW/ DA, TY

© Deutsche Welle Türkçe