Kayseri'de yaşayan 18 yaşındaki lise öğrencisi Cansel Buse Kınalı üç gün önce intihar etti. Genç kızın intiharının ardından, arkadaşları tarafından ortaya atılan matematik öğretmeninin tacizinin ardından Cansel'in bunalıma girdiği ve yaşadıklarını kaldıramayarak intihar ettiği iddiaları, kadına yönelik şiddet konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Genç kız adına twitter'da #canseliçinsusma etiketi açılırken, taciz iddiasıyla tutuklanan öğretmenin ve okul yönetiminin açığa alındığı bildirildi.

“Sessiz kalınıyor”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, DW Türkçe'ye değerlendirmesinde, “Eğer Türkiye'de kadına yönelik şiddet, cinayetler ve cinsel saldırılar konusunda yapılması gerekenler yerine getirilirse bir daha Canseller olmayabilir” dedi.

Türkiye'de kadına yönelik söylem ve siyasetin değişmesi gerektiğini ifade eden Kav, “Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilk yapılması gereken bir barış ve demokrasi ortamını kurmak, kadın hak ve özgürlükleri için de karşıt görüş açıklamak yerine, bunu destekleyen, güçlendiren bir siyasete geçmektir. Siyasi irade ortaya koymak gerekir” dedi.

Yetkililerin bazen tümüyle sessiz kaldığını belirtken Kav, “Şu ana kadar Cansel için konuşan bir yetkili olmadı. Sadece İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün okul yönetimiyle ilgili işlem başlattığını öğrendik” diye konuştu.

Sosyal medyada intihar tartışması

Genç kızın intiharının ardından sosyal medyada ayrıca #idamıgetirtecavüzübitir etiketi oluşturuldu. Twitter üzerinden bu etiketle yapılan paylaşımlarda, tecavüzcülerin idam edilmesi talep ediliyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “İdam insan haklarına aykırıdır. Bir hukuki ceza bile değildir, bir tür intikam aracıdır. Biz platform olarak kesinlikle idama karşıyız, ayrı bir insan hakları yaratacak tüm cezalara karşıyız” dedi. İdam cezası Türkiye'de 2004 yılında kaldırılmıştı.

Özgecan yasası

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre, Türkiye'de 2015 yılında 303 kadın cinayete kurban gitti. Bunlar arasında en fazla yankı bulan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın tecavüze uğradıktan sonra öldürülmesi oldu.

Paltformun Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, üç yıl önce kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet vakalarındaki ‘saygınlık indirimi', ‘aşırı tutku' indirimi gibi haksız indirimlerin önüne geçmek için bir yasa teklifini meclise götürdüklerini, ancak önerinin Özgecan'ın öldürülmesinin ardından "Özgecan yasası" adıyla yeniden gündeme geldiğini söyledi.

“Önerimizin özü kadına yönelik şiddet uygulayan erkeklerin cezasız bırakan, nerdeyse bunun sürmesine sebep veren, teşvik eden indirimlerin kısıtlanmasıdır” diyen Kav, tasarının yasalaşacağı konusunda Özgecan cinayetinin ardından umutların arttığını, ancak tasarının bugüne kadar resmileşmediğini söyledi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, kadına yönelik şiddetin engellenmesine yönelik somut taleplerini siyasetçilerin tavır alması, koruma kanunun uygulanması, ceza kanununda "Özgecan yasası" adıyla bililnen önerilerinin sonuçlandırılması ve bir kadın bakanlığının kurulması şeklinde sıraladı.

© Deutsche Welle Türkçe

Başak Özay