Almanya’daki büyük firmalarda, üst düzey yönetici pozisyonlarında çok fazla kadın bulunmuyor. Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nün bir yıl önce açıkladığı verilere göre, 100 büyük firmadaki 526 yönetim kurulu üyesinden sadece 7’si kadın. Kendi şirketinin yönetim kurulu başkanı olan kadınların oranı ise yüzde 20. Ancak bunlar çoğunlukla sağlık ve sosyal yardım alanlarında faaliyet gösteren küçük işletmeler. İş Piyasası Araştırmaları Enstitü’nün bir çalışmasına göre, Almanya’da enformasyon teknolojileri en çok eleman ihtiyacı duyulan alanlar arasında bulunuyor. Fakat kadınlara bu alanlarda yeterince fırsat tanınmıyor.

Dünyanın pek çok bölgesinde, yazılım ve enformasyon teknolojileri sektörlerinde kadınların durumu Almanya’dan daha iyi. Bilgisayar devi Microsoft’un Ortadoğu ve Afrika bölgesinden sorumlu başkanı Ali Faramawy de bunu doğruluyor.

Faramawy, "Türkiye’de Microsoft’taki satış müdürlerinin yarıdan fazlası başarılı ve yetenekli kadınlardan oluşuyor. Lübnan’daki bilgi teknolojileri sektöründe çalışanların yüzde 40’ı kadın. Ürdün ve Bahreyn’de bu oran yüzde 30. İhtimal dışı görünse de kadın yetenekler için neredeyse bir savaş veriliyor. Türkiye, Güney Afrika, İsrail ve Mısır ile Lübnan’daki rakamlarımızı, diğer Microsoft şubeleriyle karşılaştırınca, fırsat eşitliğinin buralarda Batı Avrupa’ya kıyasla daha iyi sağlandığını görüyoruz“ diyerek mevcut durumu gözler önüne seriyor.

Pozitif ayrımcılık

İş Piyasası Araştırmaları Enstitüsü, gelecek yıllarda Almanya’da özellikle kalifiye eleman ve yönetici pozisyonunda çalışabilecek kişilerin sayısının azalacağını tahmin ediyor. Microsoft, bu durumun farkına varmış. Neredeyse Almanya’daki diğer tüm işverenlerin aksine, orada daha çok, tek başına çocuk yetiştiren kadınlar üst düzey pozisyonlarda görev alıyor. Microsoft Almanya’nın bilgi teknolojileri müdürü Anke Domscheit için çocuk yetiştirirken kariyer yapmak mümkün olmuş.

Domscheit, Microsoft'ta çalışanların sadece kaynak değil aynı zamanda insan olarak da değerlendirildiğini anlatıyor ve “Microsoft, bir yanda, kadınlara yönetici pozisyonunda görev vermek için büyük çaba gösteren bir şirket. Çocuk sahibi kadınlar da bunlar arasında çünkü bu, hayatın bir parçası. Diğer yandan ise evde de çalışırken ihtiyaç duyulan teknolojileri kullanan ve kullandıran bir ileri teknoloji şirketi“ diye konuşuyor.

Esnek çalışma saatleri

Anke Domscheit, firmasını, kamu idaresinin dijitalleştirilmesi konusunda çalışmalar yürüten sanayi birliklerinde temsil ediyor. Müşterilerinin memnun olmasına çaba gösteren Domscheit, müşterilerin “Microsoft ile stratejik bir sorunu tartışmak istediğimde, yetenekli muhatap kişiyi bulabiliyorum“ demelerini istiyor. Bu kişi de kendisi. Domscheit, çalışanların belli bir süre, belli bir yerde, belli bir ofiste oturmaları gerektiği görüşünden vazgeçilmesi gerektiğini belirtiyor.

Sürekli ofiste olmak zorunda kalmayan Domscheit, sahip olduğu bu esneklik sayesinde, oğluna da vakit ayırabiliyor. Haftada 50-60 saat çalışmasına rağmen. Örneğin bakıcının işi çıktığında paniğe kapılmıyor. Çünkü evinde sadece bilgisayar değil bir oyun köşesi de var.

Anke Domscheit, sahip olduğu yere çok kolay gelmemiş. Şu anda bulunduğu yere ulaşabilmek için çok sıkı çalışması gerekmiş. İlerlemesini, eski Doğu Almanya’da yetişmesine bağlayan Domscheit, bunun nedenlerini "Çocukluğumda, “bir kız çocuğu bunu yapmaz“ cümlesini hiç duymamış olmam bunun nedenlerinden biri. Doğal olarak hayata tutunan her kadının hem çalışıp hem de çocuk sahibi olabileceğini öğrendim. Bunu o kadar benimsedim ki bugün bile hâlâ “Annenin yerinin evinde çocuklarının yanı olduğu, çünkü çocukların anaokullarında asosyalleştiği“ söylendiğinde, bu bana tamamen saçma geliyor“ sözleriyle anlatıyor.

Fırsatları değerlendirmiş

Oğlunun doğumundan sonra tekrar işe başlamak isteyen Domscheit, erkek yöneticilerden bu tür cümleler duymuş. Ancak o oğlunu da ofise götürerek, projesi için mücadele etmiş. Kariyer sürecinde sürekli karşılaştığı engelleri yenmek zorunda kalmış. Ancak bunu, alışılmışın dışında bir stratejiyle başarmış.

Domscheit, stratejisini ”Çevreme baktım ve şirkette üst düzey yönetici seviyesinde yüzde 40’ını kadınların oluşturduğu bir bölüm olduğunu tespit ettim. O dönem, şirketteki bu bölüme geçmek için değişiklik talebinde bulundum. Birkaç ay içinde, bir üst kademeye terfi ettirildim” sözleriyle ifade ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Henriette Wrege / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay