ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin Salı günü, PKK'nın üst düzey üç yöneticisinin yerini ihbar edecek ya da bu kişilerin bulunduğu konumun tespit edilmesini sağlayacak bilgi paylaşanlara para ödülü vereceğini duyurması sonrası Türkiye’den de konuya ilişkin açıklama geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bu gelişmeyi "geç kalınmış bir eylem" sözleriyle karşıladı.

Habertürk televizyon kanalındaki söyleşide konuşan Kalın, "Faydadan hali değil, bunu yapsınlar, biz bunu prensipte olumlu karşılarız" ifadesini kullandı.

Sözlerine devam eden Kalın, "Ama büyük fotoğrafın içerisinde bu tam neye tekabül edecek? Yani bu eğer YPG/PYD angajmanını perdelemek (amacıyla) yapılan bir şeyse zaten üç gün sonra asıl gerçek ortaya çıkacaktır" diye konuştu.

Kalın bu sözleriyle, Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'e karşı mücadele için oluşturulan ve çoğunluğunu Türkiye tarafından PKK'nın Suriye kolu olarak değerlendirilen YPG unsurlarının oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) verilen ABD desteğine atıfta bulundu. Türkiye'nin itirazlarına karşı SDG'nin bölgedeki etkinliği Türkiye'nin tepkisini çekerken, NATO müttefiki bu iki devletin arasında bir ihtilaf konusu oluşturuyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Salı günü yaptığı açıklamada SDG'nin, IŞİD'in ele geçirdiği bölgelerin çoğunda kontrolü haftasonunda yeniden sağladığını öne sürmüştü.

Toplam 12 milyon dolar ödül

Murat Karayılan için 5 milyon, Cemil Bayık için 4 milyon ve Duran Kalkan için 3 milyon dolar ödül vaat eden ABD'nin açıklaması, Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer'ın Ankara ziyareti sonrası gerçekleşti.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin resmi internet sayfasından yapılan açıklamada, Palmer'ın Ankara'daki temasları sırasında terörle mücadele konusunda Türkiye ile yürütülen işbirliğinin önemine dikkat çekilirken, söz konusu para ödülünün ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki "Adalet için Ödül" programı kapsamında değerlendirildiği ifade edildi.

Palmer'ın Ankara'ya gerçekleştirdiği bu ilk ziyaret sonrası yapılan açıklamada iki devlet arasındaki ortak çıkarların ve kaygıların değerlendirildiği bildirildi.

1997'den beri listede

Türkiye'nin yanı sıra, Avrupa Birliği ve ABD'nin de terör örgütü olarak kabul ettiği PKK, 1997 yılından bu yana Washington'ın oluşturduğu listede bulunuyor.

Ağırlıklı olarak Türkiye'nin güneydoğusunda 1984'ten bu yana silahlı mücadele veren ve devlet görevlilerinin yanı sıra sivilleri de hedef alan PKK, kuruluş aşamasında bağımsız bir Kürt devleti kurmayı hedefliyordu.

PKK'nın kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan 1999 yılında Kenya'da yakalanarak, Türkiye'ye götürüldü. Öcalan'ın yargılanması neticesinde aldığı idam cezasının AB uyum yasaları çerçevesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülmesini takip eden süreçte bağımsızlık hedefinden vazgeçen örgüt, o zamanda bu yana Türkiye'deki Kürtler için daha fazla hak talebinde bulunuyor.

Öcalan'ın yakalandığı tarihten bu yana PKK'nın fiili liderleri olarak görülen Karayılan ve Bayık'ın Irak'ın kuzeydoğusundaki Kandil Dağları'ndaki kamplarda bulunduğu düşünülüyor. Otuz yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalarda 40 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

DW,rtr/ÇÖ,GA

© Deutsche Welle Türkçe