Kılıçdaroğlu yeniden CHP Genel Başkanı
3 Şubat 2018CHP’nin 36. Olağan Genel Kurultayı'nda Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile Yalova milletvekili Muharrem İnce partinin yeni genel başkanı olmak için yarıştı. Kılıçdaroğlu, CHP’nin 1.266 delegesinin 790’ının oyuyla yeniden genel başkan seçildi. İnce ise 447 oy aldı.
Kılıçdaroğlu, seçilmesinin ardından yaptığı teşekkür konuşmasında, üstlendiğim görevi çok iyi biliyorum diyerek şunları söyledi: "Haklı Türkiye davamızı sonuna kadar götüreceğiz. Adaleti, demokrasiyi ve hukuku birlikte yaşamayı savunacağız. Aynı dünya görüşünü paylaşmadığımız insanlarla kucaklaşacağız. Bu bizim namus borcumuzdur. Önümüzdeki süreç sıradan bir süreç değildir, zor koşullarda mücadele vereceğiz. Hapishanelerin tıkabasa dolu olduğu bir ülkede kimse evinde rahat uyuyamaz. Gazetecilerin, milletvekillerinin hapiste olduğu bir ülkede kimse demokrasiden söz edemez."
5. kez genel başkan
Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın istifası üzerine tek aday olarak girdiği 2010 Kurultayı'nda genel başkan seçildi. Kılıçdaroğlu, o tarihten bu yana girdiği 5. kurultayda da genel başkan seçilmeyi başardı.
İnce, Kılıçdaroğlu’na karşı girdiği 2014 Kurultayı'ndaki genel başkanlık yarışında 415 oy alırken, Kılıçdaroğlu, 740 delegenin oyunu alarak, başkanlık seçimini kazanmıştı.
Mükerrer imza tartışması
Genel Başkanlık için daha önce adaylıklarını açıklayan eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile YARSAV kurucu başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, parti tüzüğü gereği aday olabilmek için gereken 127 imzayı bulamadıkları için çekildiler. Kılıçdaroğlu’nun tek rakibi 2014’deki olağanüstü kurultayda da karşısına çıkan Muharrem İnce oldu. Divan Başkanlığı İnce’nin, 165 oyla aday olduğunu açıkladı. İnce, kürsüye gelerek, bir saati aşkın bir konuşma yaptı ve genel başkan adayı olmasının gerekçelerini açıkladı. Konuşmasında, parti yönetimine yüklenen ve partinin politikalarını eleştiren İnce, "artık direnen değil kazanan parti olmak istediği" için aday olduğunu söyledi. CHP’nin dokunulmazlığın kaldırılması, önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki Ekmeleddin İhsanoğlu gibi tercihlerinin yanlış olduğu eleştirisini dile getiren İnce, seçilrse 45 gün içinde tüzük değişikliğine gideceğini ve tüzükteki adaylık şartlarını kaldıracağını açıkladı.
Eskişehir Belediye Başkanı ve Kurultay’ın Divan Başkanı Yılmaz Büyükerşen, akşam saatlerinde, İnce’nin adaylık için gereken oyu sağlayamadığını, bu oyların 48’inin mükerrer olduğunu açıklayarak, ancak Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, mükerrer oydan dolayı İnce’nin seçime girememesini uygun bulmadığını ve kendisi için de imza atan delegelerin imzalarını sayılmayacağını söyledi.
Bu sözlere İnce, “Ben lütuf istemiyorum, özgür iradeyle aday olmak istiyorum. Bana imza verenlere baskı kurup oyları mükerrer hale getireceksiniz sonra da onların imzasını istemiyorum, diyeceksiniz”. Diye tepki gösterdi. İnce, adaylık çekilmedi. Saat 21.00’da oylamaya geçildi ve oylama 23.00’da sona erdi.
Sırada Parti Meclisi seçimleri var
Pazar günü ise partinin yönetim organı olan 60 kişilik Parti Meclis’i seçimleri yapılacak. Parti Meclis’i için birçok milletvekili aday oldu. Bu isimler arasında, İlhan Cihaner, Aykut Erdoğdu, Ali Şeker, Selin Sayek Böke gibi isimler yer alıyor.
Sabah saatlerinde Kurultay’da konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 yılda Türkiye’de terörün bitme noktasına geldiğini bugün ise bütün coğrafyaya yayıldığını belirterek, Hükümet’e buna son vermek için “Suriye hükümetiyle derhal temasa geçiniz” diye seslendi.
Kılıçdaroğlu Türkiye’nin bir beka sorunuyla karşı karıya olduğunu belirterek, “Bu Kurultaya adalet için cesaretle yola çıkanların, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesi kucaklayanların, Kuvay-ı Milliyecilerin, Firavun karşısında Musa, Nemrut’un karşısında İbrahim olanların, zulmün karsında dilsiz şeytan olmayanların kurultayıdır..” diye konuştu.
"Namussuzlar kadar cesur olan namuslular..."
Kılıçdaroğlu, Kurultay’ın adının “Adalet ve Cesaret” olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Bu salonda terör örgütü tarafından aldatılanlar, pazarlık masaları kuranlar, terör örgütüyle aynı menzile yürüyenler, devletin haremi izzetini, kozmik odasını namusunu törer örgütüne tesim edenler, terör örütlerine dönüp ne istediniz de vermedik diyenler yok. Vatan toprağını terör örgütüne teslim edip Süleyman Şah türbesini kaçıranlar, kendi vatanında vergi ödememek için Man adalarında şirket kuranlar yoktur. Burada sadece namussuzlar kadar cesur olmaya and içmiş namuslular vardır. Bu nedenle adı adalet ve cesarettir. Adaleti ve cesareti bir arada götüreceğiz.”
2002’de terörün neredeyse sıfırlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sorun Türkiye’nin gündeminden çıkmıştı ama 2002’den sonra iktidar olanlar, önce terör örgütüyle masaya oturdular, sonra toplantılar yaptılar, Ankara’ya davet ettiler. Bugün toplumsal barışı tehdit eden terör, dar bir coğrafyadan çıkıp daha geniş bir coğrafya da varlığını sürüdüryor" dedi. Kılıçdaroğlu, "Bugün Afrin’de askerlerimiz var, yüreğimiz, dualarımız onlarla birlikte. Afrin milli bir duruşu öngörüyor. Biz de CHP olarak milli duruşumuzu açık net dile getirdik ama birileri bunu partisinin bir kararı gibi topluma sunmaya çalışıyor. Ordu, Mustafa Kemal’in ordusundur, senin değil, mücadele Türkiye içindir, senin için değil" diye konuştu.
Suriye ile temasa geçilmeli
Bugün terörün bütün coğrafyaya yayıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi bu noktaya kimler taşıdı. Buradan açık ve net çağrı yapmak istiyorum. Suriye Hükümeti ile derhal temasa geçiniz. Suriye Hükümeti de, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana, biz de. Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacaksa, akan kan duracaksa Suriye devletiyle ilişki kurmak gekeriyor. Benzer ilişkiyi Irak merkezi hükümetle de kurulmalı” dedi.
Kürt sorunun çözüm adresinin Meclis olduğunu belirten CHP Genel Başkanı, sorunun demokrasi ve özgürlük bağlamında ele alınıp çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Lozan’ı tartıştırmayız
Millil bir dış politika izlenmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi bu noktaya taşıyanlar utanmadan, sıkılmadan Lozan’ı tartışmaya açıyor. Lozan bu ülkenin tapu senedidir. Lozan’ı tartışlaya açanalara açık ve net şunu soruyorum; ‘sen Sevr’i mi özledin, Sevr’i mi istiyorsun. Lozan verdiğimiz Milli Kurtuluş Savaşı’nını onur belgesidir. O onur belgesini kimseye tartıştırtmayız” dedi
Aslı Işık / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe