Korona salgını gazeteleri de vurdu
15 Nisan 2020Koronavirüs salgını hayatın her alanında etkisini gösteriyor. Salgın günleri insanların öncelikli ihtiyaçlarını da baştan aşağı değiştirdi. Gıda, gıda-perakende, e-ticaret ve kargo sektörleri yoğun bir çalışma temposuna girerken bazı sektörlerde maddi kayıplar hızla artıyor.
Koronavirüsün yarattığı sonuçlardan ciddi derecede olumsuz etkilenen sektörlerden biri de yazılı basın. Virüsle ilgili doğru bilgilere ulaşmak için ciddi haber portalları, gazeteler ve dergilerin önemi giderek artıyor.
Ancak yine virüs nedeniyle her gün bayiden gazete alanların sayısı azalıyor. Matbaa işçileri ve gazeteciler çalışmaya devam ederken, gazete tirajları düşüyor.
Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının duyurulduğu 11 Mart’tan bu yana gazete tirajlarının dörtte biri eridi. Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetesi Sözcü’nün satışları da aynı oranda düştü.
Spor gazetelerinde yüzde 75 düşüş
DW Türkçe’ye konuşan Sözcü Gazetesi Satış Dağıtım Direktörü Bilal Ak, siyasi gazetelerde tiraj kaybının yüzde 20-25 civarında olduğunu, spor gazetelerinde ise bu kaybın yüzde 75’leri bulduğunu söylüyor.
Bu kaybın birkaç ana nedeni olduğuna işaret eden Ak, “Birinci neden, her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü bu konuda bir açıklama yapıp gazete kağıdıyla virüsün bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu belirtmiş olsa da insanlar her şeye olduğu gibi gazete kağıdına da dokunmaya korktular. Virüs bulaşır korkusuyla gazete almadılar” diyor.
Gazete yönetiminin bu konuda insanları rahatlatmak ve önlem almak için gazete dışına boş bir koruma sayfasını eklediğini ifade eden Ak, satışlardaki düşüşün diğer nedeninin ise 65 yaş üstüne uygulanan sokağa çıkma yasağı olduğunu belirtiyor. Bilal Ak, “Geneli orta yaş üstü olan basılı gazete okurunun önemli bir bölümünü oluşturan 65 yaş üstü, evlerinden çıkamadığı için bu gazetelere ulaşamadılar. Dolayısıyla bu satış kaybı gazetelere yansıdı. Yine aynı şekilde gönüllü olarak evlerinde kendilerini izole eden vatandaşlar da vardı. Bunlar da temel ihtiyaçları dışında evlerinden çıkmamayı tercih ettiler, gazete almadılar. Bu da gazetelerin satış kaybında en önemli nedenlerden biri oldu” diye konuşuyor.
Gazete ve kitap satan kitabevi, market, büfelerin kapanması da gazete satışlarına düşüş olarak yansıdı. Ak, bu satış yerlerinin sayısının toplamda 1500’ü bulduğunu söylüyor.
Öte yandan spor karşılaşmaları, sanat etkinlikleri, fuarlar ve konferansların ertelenmesinin yanı sıra birçok sektörde hayatın durması gazetelerin reklam gelirlerini olumsuz etkiledi.
Hafta sonu getirilen sokağı çıkma yasağı ise zaten tiraj ve reklam sıkıntısı yaşayan gazetelerin maliyetini daha da katladı. Gazete satan bakkal, market ve büfelerin kapalı olması sebebiyle dağıtım firmaları gazeteleri dağıtamadılar, okuyucuyla buluşturamadılar. Cuma günü basılan yüz binlerce gazete bayilere ulaşamadı ve geri dönüşüme gitmek zorunda kaldı.
Sokağa çıkma yasağının etkisi
Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gazeteleri cumartesi ve pazar günü e-gazeteyi ücretsiz olarak okuyucularına sundu.
DW Türkçe’ye konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, salgın döneminde insanlar haklı olarak evlerinde kaldığı için çoğunlukla okura ulaşmayan gazetelerin basıldığını söylüyor. Ancak Polat’a göre sokağa çıkma yasağı ilan edildiği süreçte tamamen okura ulaşmayan gazeteler basılmış oldu. Polat, bunun gazeteler için ciddi bir maliyet olduğunu vurguluyor.
Sözcü gazetesi de hafta sonu dağıtım maliyetini üstlenerek okurlarına gazete ulaştırmaya çalıştı. Sokağa çıkma yasağı kararının duyurulmasının ardından okurlarından binlerce telefon aldıklarını ifade eden Bilal Ak, “Biz de bunu nasıl ulaştırırız diye düşündük ve birtakım organizasyonlar yaptık. Sokağa çıkma yasağında evlere ekmek, su dağıtan belediyelere bu gazeteleri ücretsiz olarak ulaştırdık. Onlar da talep edenlere ekmeğin, suyun yanında Sözcü gazetesini de verdiler. Diğer yandan İstanbul’da 400 civarı halk ekmek büfesine kendi araçlarımızla gece yarısı gazeteleri bıraktık ve oraya sabah ekmek almaya giden vatandaşlar gazetemizi bu noktalardan ücretsiz olarak temin edebildiler” diyor.
Bazı haber kanalları ve sosyal medyada bu durumun çarpıtıldığını söyleyen Ak, dağıtım için belediyelerden hiçbir ücret alınmadığını altını çiziyor: “Baskı maliyeti yüz binlerce lirayı, satış bedeli yarım milyon lirayı bulan bu gazetelerin tamamının bedeli Sözcü gazetesi tarafından ödenmiştir. Hiçbir belediye, kurum ya da kuruluştan tek bir kuruş kabul edilmemiştir ve alınmamıştır.”
Peki, gazeteler bu çıkmazdan nasıl kurtulabilir? Bu konuda Basın İlan Kurumu’nun bir karar alması gerektiğine işaret eden Fatih Polat, matbaa işçilerinin durumuna dikkat çekiyor. “Bizler evlerden gazete yapıyoruz ama matbaa işçileri her gün risk altında çalışıyor” diyen Polat, e-gazetenin çözüm olarak düşünülmesi gerektiği görüşünde.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre de haber almanın çok önemli olduğu böylesi bir dönemde gazetelerin ayakta kalmasını sağlayacak ciddi bir destek sunulmuyor.
‘Alınan önlemler yetersiz’
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, koronavirüsle mücadele kapsamında medya sektöründe önlemler alındığını, birçok gazetecinin evden çalışma sistemine geçtiğini ancak halen basılı gazetelerin bayilere ulaştırılmaya çalışıldığını söylüyor.
DW Türkçe’ye konuşan Durmuş, sokağa çıkma yasağı kararının plansız bir şekilde alındığını ve bu nedenle gazetelerin ciddi zarara uğradığını belirtiyor. Basın İlan Kurumu’nun çok küçük de olsa tedbirler aldığını ancak bunun yeterli olmadığını vurgulayan Durmuş, “İnsanların sokağa çıkmamasının teşvik edildiği günlerde bayilere gazetelerin gitmesi çok gereksiz. Çünkü satılmıyor. Gazetelerde ciddi bir tiraj kaybı var. Böyle bir dönemde Basın İlan Kurumu’nun hızla şu kararı alması gerektiğini düşünüyoruz: Tüm gazetelere verdiği resmi ilan desteğinin devam etmesi ve gazetelerin online olarak yayın hayatını sürdürmesi gerekiyor. Böylelikle hem gereksiz yere kağıt israfının önüne geçmiş oluruz hem de matbaalarda çalışan işçileri de koronavirüse karşı korumuş oluruz” diyor.
Gazetecilere göre koronavirüs günlerinde salgından olumsuz etkilenen her sektör gibi yazılı basın için de önlem alınmalı.
Pelin Ünker
© Deutsche Welle Türkçe