1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kosova’da diplomasi tükendi

Christian Schütte30 Kasım 2007

Kosova'nın statüsünü belirlemeye yönelik son tur görüşmelerde Sırp ve Arnavut liderler arasında anlaşma sağlanamadı. Bölgenin nihai statüsüne Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin karar vermesi bekleniyor.

Kosovalı Arnavutlar tek taraflı bağımsızlık ilan etme eğiliminde.
Kosovalı Arnavutlar tek taraflı bağımsızlık ilan etme eğiliminde.Fotoğraf: AP

Kosova’da barış ve istikrarı sağlamakla görevli Kosova Gücü’nün (KFOR), eski Alman komutanı Klaus Reinhardt, gergin bir surece giren Kosova’ya ilişkin soruları yanıtladı.

- Amerika’nın, Avrupa Birliği’nin ve Rusya’dan oluşan Kosova Troykası’nın Birleşmiş Milletler genel sekreterine 10 gün içerisinde sunacağı rapor, Kosova’da diplomatik yolların tükendiğinin kanıtı mı olacak?

Reinhardt: Evet, diplomatik yollar tükendi. Yıllar boyunca diplomatik çözüm bulunabilmesi için hiç bir şey yapılmadı, halk da huzursuz oldu. Çok fazla zaman kaybedildi. Muhtemelen uzlaşma sağlanamayacak ve Kosova tek taraflı bağımsızlığını ilan edecek.

- Savunma bakanı Jung, her şeye rağmen uzlaşmaya varılacağını umuyor. Bu yalnızca iyi niyetli bir temenni mi?

Reinhardt: Böyle bir düşünceye nasıl kapılabildiğini anlayamıyorum. Görüşmelerin başlangıcından beri durumda hiç bir değişiklik olmadı. Yani taraflar hiç bir şekilde bağdaşmayan iki öneriyi biribirlerine dayattılar. Rusya tarafından önerilen ve kabul edilmeyen Attisari Planı tartışmaya dahi açılmadı. Ben bu durumda siyasi olarak anlamlı bir çözüm yolu görmüyorum.

- Yani sizce Kosova’nın tek taraflı bağımsızlığını öngören senaryo gerçekçi. Sırbistan bunu kabul etmeyecektir. Belgrad’dan nasıl tepkiler gelecek sizce?

Reinhardt: Zincirleme tepki gösterilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bence, eğer Kosovalı Arnavutlar bağımsızlık ilan ederlerse, Sırplar da kuzey Mitrovıca’da ve Ibar Nehrinin kuzeyinde bağımsızlık ilan edip, yeni Kosova’dan ayırabilirler. Bu, Güney Sırbistan, Peresevo Vadisi ve Bujanovac’taki Arnavutlar’ın ‘eğer Sırplar Kosova’dan ayrılarak, bağımsızlıklarını ilan ediyorlarsa, bize de Sırp Birliği’nden ayrılmak istiyoruz’ demelerine neden olabilir. Kuzey Makedonya’da yaşayan Arnavutlar son günlerde karışıklıklar çıkartmaya başladılar. Umarım, Makeonya’daki bu karışıklık diğer bölgeler sıçramaz, çünkü böyle bir şey olursa, o ülke de parçalanmanın eşiğine gelir. Belgrad’ın baskısı görmezden gelinir gibi değil, onlar ‘eğer Kosova bağımsızlığını ilan ederse, biz de Bosna Hersek devletler birliğinden ayrılıp, Sırp cumhuriyeti kurmanın ve Sırbistan’ı da bu cumhuriyete dahil etmenin mümkün olup olmadığına bakarız.’ diye düşünüyorlar. Böyle bir zincirleme tepki en kötü durumda bütün bölgeye yayılabilir, beni en çok endişelendiren de bu.

- Amerikan arabulucusu bölgede barışın tehlikede olduğu konusunda uyarılar yapıyor. Bölgedeki Birleşmiş Milletler askeri gücü, muharip güç durumuna gelebilir mi?

Reinhardt: Bence Birleşmiş Milletler bu nedenle bir savaş gücü haline gelmez. Çünkü Sırbistan ordusu büyük bir tehlike oluşturmuyor. Ancak ben gerilla savaşının, yani silahlı insanların başlattığı asimetrik savaşın, çok önemli sorunlara yol açabileceğini düşünüyorum. Birleşmiş milletler güvenlik gücü tarafından yıllardır bastırılmaya çalışılan etnik ayrılıkların çok büyük alanlara yayılmasından endişe ediyorum. Yunanistan, İspanya, Slovakya gibi Avrupa ülkeleri de bağımsız bir Kosova’yı kabul etmezler. Bu ülkeler politik olarak arkasında olmadıkları bir mesele için kendi askeri güçlerinin Kosova’da kalmasına izin vermezler. Bu da Kosova’daki barış gücünün sayıca azalmasına neden olur. Politik açıdan bakıldığında Avrupa’nın ‘birliğinin’ de bu sorun yüzünden tehlikeye düşmesi muhtemel.

- Biraz önceki konuşmalarınızda siz de, Birleşmiş Milletler barış gücünün herhangi bir tarafı desteklemeden istikrarı sağladığını söylediniz. Bu tarafsızlık sürdürülebilecek mi?

Reinhardt: Birleşmiş Milletler tarafsızlığını korumak zorunda. Çünkü böyle uyuşmazlık anında ‘bir taraf çok iyidir, diğer taraf kötüdür’ diye bir ayrım yapamazsınız. Birdenbire insani bir alanda; şehirler, köyler, komşular arasında bir ihtilaf meydana gelecek. Barış gücü bütün taraflar ve mağdur durumda olan bütün insanlar için orada olmak zorundadır, etnik grubun çoğunluğuna göre destek sağlamalıdır.

- Alman ordusu meydana gelebilecek çatışmalara karşı hazırlık yapmaya başladı. 500 Alman askerinin daha bölgeye gönderilmesi bekleniyor. Belki de barış gücünün zayıflatılması değil, güçlendirilmesi gerekli.

Reinhardt: Alman destek birimi şu anda Kosova’da. İki ülke daha askeri destek vermeye hazır. Bence, bölgeyi tanıyan ve daha önce orada bulunmuş birimlerin şiddeti önlemek amacıyla bir an önce tekrar bölgeye gönderilmesi gerekiyor. Esas mesele, çatışmaların Kosova dışına yayılması durumunda da görev yapmaya hazır askeri birlikler olup olmadığı.

- Siz, muhtemel görünen zincirleme bir tepkiden bahsettiniz. Alman Ordusu da internet sayfasında bu tür tepkilere karşı uyardı ve büyük zorluklarla meydana gelen ilerlemelerin bir anda yok olabileceğine dikkat çekti. Yani, askerlerin ülkenin yeniden inşa edilebilmesi için gösterdikleri bunca yıllık çaba boşa gidebilir.

Reinhardt: Böyle bir tehlike var. Askerler görevlerini çok iyi bir biçimde yerine getirdiler. Ancak, siyasi bir çözüm Kosova’nın gelecekteki konumunu kendi ayakları üzerinde duran , dışarıdan yatırım alan ekonomik olarak bağımısız belirlemek zorunda. Bunlar askerlerin görevi değil. Askerler yalnızca hükümetin yeniden kurulabilmesi, ekonominin yeniden işleyebilmesi için iç ve dış güvenliği sağlamakla yükümlüdür. Onlar da çok zor bir durumdalar, bugüne kadar gösterdikleri çabalar bölgede istikrarın kurulmasına yardımcı oldu, ancak bir türlü siyasi istikrar sağlanamadı.