1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kremlin: Erdoğan güvence verdi

13 Temmuz 2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya lideri Putin'e Ayasofya'yı yabancı turistler dâhil herkesin ziyaret edebileceğine ve Hristiyanlarca kutsal sayılan ögelerin korunacağına dair güvence verdiği açıklandı.

Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: ArşivFotoğraf: picture-alliance/AA/M. Cetinmuhurdar

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararı da gündeme geldi.

Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, Putin bu görüşmede Türkiye'nin kararının ardından Rus kamuoyunda oluşan "büyük tepkiye" dikkat çekti.

Kremlin, "Türkiye Cumhurbaşkanı da konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak dünya medeniyetinin bu eşsiz abidesine, yabancı ülke vatandaşları dâhil dileyen herkesin girebilmesinin güvence altına alınacağını ve Hristiyanlarca kutsal sayılan ögelerin güvenliğinin sağlanacağını belirtti" ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin iç meselesi"

Türkiye'nin Ayasfoya kararı konusunda Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin de bir açıklamada bulundu. Gazetecilere konuşan Verşinin, "Bunun, Türkiye'nin bir iç meselesi olduğu ve bizim ya da başkalarının müdahale etmemesi gerektiği gerçeğinden hareket ediyoruz" ifadesini kullandı.

Rus ajanslarının aktardığı habere göre, Verşinin bununla birlikte Ayasofya'nın "dünya kültürü ve medeniyeti" için önemine de vurgu yaptı.

Erdoğan-Putin arasındaki görüşmede Ayasofya'nın yanı sıra Libya'daki gelişmeler de ele alındı.

Libya'da dikkatler Sirte ve Cufra'da

Kremlin'den yapılan açıklamada, iki liderin de "Libya'da silahlı çatışmaların bir an önce sonlanması ve 19 Ocak'ta düzenlenen uluslararası Berlin konferansında alınıp BM Güvenlik Konseyi'nce de onaylanan kararlar temelinde müzakerelere dönülmesi gerektiğine vurgu yaptığı" belirtildi. Açıklamaya göre, Putin ve Erdoğan "bu bölgedeki ortak siyasi ve diplomatik faaliyetlere canlılık kazandırma" konusunda da mutabık kaldı.

TRT Haber yayınında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Libya'da Hafter güçlerinin Sirte ve Cufra'dan çekilmemesi hâlinde Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin bu bölgeye yönelik bir operasyon başlatabileceğinin sinyalini verdi.

"Masayı deniyoruz"

Çavuşoğlu, olası bir operasyona dair soruyu yanıtlarken "Operasyon hazırlıkları var ama şu anda masayı deniyoruz. Hafter ve onu destekleyen güçlerin çekilmesini deniyoruz. Serrac ve Hafter tarafından 5'er kişinin katıldığı 5+5 toplantısında da bunun şartları görüşülüyor. Orada da Serrac yönetimi bunları şart olarak öne sürdü. Zaten 2015 hattına dönüldüğü zaman hem Sirte hem Cufra'dan çekilmeleri gerekiyor. Buralar stratejik olarak Misrata ve Trablus'a saldırma bakımından ve saldırıyı önlemek bakımından da önemli şehirler. Dolayısıyla buralardan çekilmeleri gerekiyor" dedi.

Trablus kuşatmasının kırılmasında gösterilen kararlılığın Hafter güçleri Sirte'den çekilmediği takdirde yeniden gösterileceğini belirten Çavuşoğlu, "Temennimiz buralar boşaltılsın ve siyasi sürece, kalıcı bir ateşkese gidilsin. Ama bu ateşkesin bu sefer kalıcı ve bağlayıcı olması lazım. Kağıt üzerinde kalıcı bir ateşkes yapabiliriz, bu, kalıcı bir ateşkestir deriz fakat bağlayıcı olması, ateşkes bozulunca bozan tarafa müeyyidelerin uygulanması demektir. Bunun mutlaka garanti altına alınması gerek" diye konuştu.

DW,AFP/CÖ,BK

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster