SIPRI Militärausgaben
2 Haziran 20102009, mali ve ekonomik krizin etkilerinin, dünya genelindeki hemen hemen her ülkede hissedildiği bir yıl oldu. Tasarruf planları açıklayan hükümetler, pek çok alanda harcamaları kısmaya çalıştı.
Ancak Stockholm'deki Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, ülkeler geçen yıl krize rağmen savunma harcamalarında kesintiye gitmedi. Her yıl dünya genelindeki askerî harcamaları analiz eden enstitünün bu yılki raporunda oldukça çarpıcı sonuçlar dikkat çekiyor.
1,5 trilyon dolar
Kısa adı SIPRI olan Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü, yıllık raporunda, geçen yıl dünya genelindeki askerî harcamaların 1,5 trilyon dolar olduğu tahmininde bulundu. Araştırma grubunda yer alan Sam Perlo-Freeman, bunun 2008 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 6’lık bir artış anlamına geldiğini kaydetti.
Perlo-Freeman, "Aslında finans krizinin askerî harcamalar üzerinde neredeyse hiçbir etkisi olmadı. Bu bir paradoks gibi görünebilir ancak hükümetlerin, resesyonla mücadele için kamu harcamalarını artırmayı içeren ekonomik stratejileriyle uyumlu bir sonuç. Askerî harcamalar, ekonomiyi canlandırma paketlerinde önemli bir yer tutmamasına rağmen, kesinti de yapılmadı" ifadelerini kullandı.
ABD harcamalarda birinci sırada
Savunma harcamalarında ilk sırada ABD yer alıyor. ABD, askerî bütçesini 47 milyar dolar civarında artırdı. Bazı Doğu Avrupa ülkeleri hariç, dünyanın hemen her bölgesinde hızla silahlanılıyor.
Sam Perlo-Freeman, "ABD, akla gelebilecek tüm tehditlere karşı bir güvence olarak 'mutlak hâkimiyet' stratejisini sürdürüyor. Bu, Obama yönetimi altında da değişmedi.
ABD, bütçe açığını kontrol altına almaya çalışsa da askerî harcamalar gelecek yıllarda da artmaya devam edecek" diye konuşuyor.
Değişen askerî stratejiler
SIPRI'deki araştırmacılar, pek şeffaf bir alan olmayan askerî harcamaları uzun vadeli analiz edebilmek için hükümetlere sorular yöneltiyor, bütçe planlarını inceliyor ve uzmanlara danışıyor.
Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü SIPRI, ABD Başkanı Barack Obama’nın silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda kapsamlı bir anlaşma için gösterdiği çabaları ise "mükemmel bir gelişme" diye değerlendirdi.
"Çok umutlanmamak gerek"
Ancak Kuzey Kore ‘nin giderek artan izolasyonu ve İran’ın nükleer politikasıyla ilgili soru işaretleri nedeniyle aşırı umutlanmanın da yerinde olmadığı belirtiliyor.
Enstitü uzmanlarından Tim Foxley, Afganistan'da Taliban ve direnişçilere karşı neredeyse on yılını dolduracak savaşın da sonunun görünmediğine dikkat çekiyor. Afganistan'a gittikçe daha fazla asker gönderildiğini ve stratejilerin her 12 ayda bir değiştiğini kaydeden Foxley, asker gönderen çoğu ülkenin de operasyonların zorluğu nedeniyle aşırı yük altında bulunduğunu kaydediyor.
Foxley, Hollanda ve Kanada'nın tek taraflı olarak Afganistan'dan asker çekme kararı almalarına atıfta bulunarak "Taliban’a sadece oturup beklemek kalıyor" diye konuşuyor.
Savunma sanayi firmaları mutlu
Tüm bu belirsizliklere rağmen, savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalar, 2009’da oldukça parlak bir ticaret yılı yaşadılar. Zırhlı araçlar, uzaktan kumanda edilen insansız hava araçları, siber savaşlar için gerekli yüksek teknoloji ürünleri ve savunma alanında kullanılacak sayısız araç - gereç üretildi.
Perlo-Freeman, ABD ve Rusya’nın ardından Almanya’nın, ihracat istatistiklerinde üçüncü sırada yer aldığını belirtti. Alman silah ihracatının son beş yıl içinde iki kattan daha fazla arttığını söyleyen Perlo-Freeman, daha çok gemi ve taşıt satıldığını, ve başlıca alıcıların Türkiye, Güney Afrika ve Yunanistan olduğunu ifade etti.
© Deutsche Welle Türkçe
Alexander Budde / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Beklan Kulaksızoğlu