1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lübnan savaşının 1. yıl dönümü

Ajanslar12 Temmuz 2007

İsrail-Lübnan savaşı bundan bir yıl önce başladı. 34 gün süren İsrail’in hava operasyonlarında Lübnan’ın tüm altyapısı çöktü, çoğu sivil 1200 Lübnanlı öldü.

Savaş Lübnan'daki toplumsal ve siyasi bölünmeyi derinleştirdi.
Savaş Lübnan'daki toplumsal ve siyasi bölünmeyi derinleştirdi.Fotoğraf: AP

Lübnan’ın güneyinde bulunan Hizbullah militanları bundan bir yıl önce sınır bölgesinde sekiz İsrail askerini öldürmüş, iki İsrail askerini de kaçırmıştı. Bu olay İsrail ile Lübnan arasında 34 gün sürecek savaşı başlattı.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, bu olayın hemen ardından Lübnan’a saldırma kararı aldı. İsrail uçakları, ilk olarak Beyrut havalimanını bombaladı. Bir sonraki hedef ise Beyrut-Şam otoyolu oldu. Hizbullah militanları ise İsrail’in saldırılarına Katyuşa roketleri ile karşılık verdi. Bu roketler Hayfa’da sekiz İsraillinin ölümüne neden oldu.

Uluslararası toplumun ateşkes çabalarına karşın, İsrail operasyonunu sürdürdü. Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu belirterek, operasyona destek verdi. Ancak İsrail ordusu, karadan gerçekleştirdiği saldırıda, Hizbullah militanlarının beklenmedik direnişi ile karşılaştı ve hedeflerini elde edemedi.

Uluslarararası arenada büyük tepki toplayan olay ise İsrail savaş uçaklarının Kana köyüne düzenlediği saldırıda, çocukların da aralarında bulunduğu 28 kişinin ölmesi oldu. Hizbullah da savaş süresince İsrail topraklarına hedefi belirsiz yüzlerce roket fırlattı, bunun sonucunda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, görüş ayrılıkları nedeniyle ancak 11 Ağustos’ta savaşa son verilmesini isteyen bir kararı kabul edebildi. İsrail ve Lübnanlı liderler de 14 Ağustos’tan itibaren geçerli olacak ateşkesi onayladılar.

Olmert’e suçlama

Askeri açıdan başarısız olarak görülen operasyon, Başbakan Ehud Olmert’i, iç politikada zor durumda bıraktı. İsrail Genelkurmay Başkanı Dan Halutz 1 Ekim’de istifa etti. İsrail’de oluşturulan bağımsız komisyon ise 30 Nisan’da açıkladığı raporda, Başbakan Olmert’i savaş karanını alırken aceleci davranmakla eleştirdi, ancak istifasını istemedi.

Olmert, savaşın birinci yıl dönümünde bu kararının arkasında olmayı söylüyor. Başbakan, “karanının doğru ve kaçınılmaz” olduğunu, her sorumlu devlet adamının o koşullarda aynı kararı alacağını” söylüyor.

İsrail Başbakanı, Lübnan savaşı sırasında ölen asker ve siviller için de üzüntü duyduğunu söylerken, “Yıllardır terörle mücadelemizde verdiğimiz yüzlerce kayıp yanında onları da anıyoruz” diyor.

Lübnan’da siyasi kriz

İsrail ile Lübnan arasında 14 Ağustos’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından sınır bölgesinde yaklaşık 13 bin kişilik Birleşmiş Milletler gücü görev yapıyor. Ateşkes Lübnan’da geçici bir rahatlama sağlamış gibi gözükse de, savaşın etkisiyle ülke, iç siyasette son 20 yılın en büyük krizini yaşıyor.

Batı’nın desteğini almış olan ve Suriye’ye mesafeli duran Fuad Sinyora hükümeti ile Hizbullah önderliğindeki muhalefetin güç mücadelesi, istikrarı tehdit ediyor. İran ve Suriye desteklei Hizbullah yeni bir ulusal uzlaşma hükümeti kurulmasını ve burada kararlarda veto hakkına sahip olmayı talep ediyor. Sinyora hükümeti ise buna karşı çıkıyor.

Siyasi istikrar önündeki en büyük tehlike ise 25 Kasım’da yapılacak Cumhurbaşkanığı seçimleri. Suriye yanlısı Emile Lahoud’un görev süresinin dolmasının ardından seçilecek yeni Cumhurbaşkanı ismi üzerinde rakiplerin uzlaşması çok zor görülüyor.

Başbakan Fuad Sinyora, İsrail-Lübnan savaşının birinci yıl dönümü öncesinde halka yaptığı çağrıda tüm Lübnanlılardan birlik içinde hareket etmelerini istedi. Sinyora, Lübnan’da derinleşen siyasi krizin ancak diyalogla çözülebileceğini, bunun alternatifinin ise herkes açısından felaket olacağını vurguladı.