İç savaşın sona erdiği 1990 yılından bu yana en şiddetli çatışmaların yaşandığı Lübnan’da, radikal Filistinlilerle Lübnan ordusu arasında Pazar günü çıkan gerginlik devam ediyor. Çatışmaların sürdüğü Filistin mülteci kampı Nahr El Bared’ın Lübnan askerleri tarafından tanklarla kuşatıldığı ve yer yer ateş açıldığı haber veriliyor.

Yaklaşık 40 bin Filistinlinin yaşadığı mülteci kampından ise dumanlar yükseldiği belirtilirken, günün bilançosu da oldukça ağır. Çatışmaların ikinci gününde aralarında sivillerin de bulunduğu sekiz kişi öldü, 20 kişi de yaralandı. Kampın bazı bölgelerine ulaşılamadığı için ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

Fetih El İslam örgütü, Lübnan ordusunun kamptaki mevzilerini bombalamayı sürdürmesi halinde saldırılarını Trablusşam'ın dışına yayma tehdidinde bulundu. Fetih El İslam'ın sözcüsü Ebu Selim Taha "Durum, siviller için zor. Bombardımanlarda evler hedef alınıyor. Kampta sivillerin sığındığı iki cami vuruldu. Evlerin çatıları içindekilerin üstüne çöktü. Ordu sadece bizi vurmuyor. Kör atışı yapıyor. Bu devam ederse savaşı Trablusşam kentinin dışına taşırız" dedi. Sözcü, kamptaki yaralıların, akşam üstü çatışmaların bir ara azalmasından yararlanılarak tahliye edildiğini de söyledi.

El Fetih kınadı

Trablus kenti çevresinde çıkan olaylarda bugüne kadar yaklaşık 60 kişi yaşamını yitirdi. Bu arada öldürülen militanlardan birinin de geçtiğimiz aylarda Almanya’da trenlere saldırı girişiminin şüphelisi olduğu bildirildi. Fetih El İslam adlı örgütün yandaşları ve Lübnan birlikleri arasında dün yaşanan çatışmalarda da her iki taraftan da yaklaşık 50 kişi ölmüştü.

Çıkan kanlı çatışmaların ardından Lübnan hükümeti, orduyu ülkenin kuzeyinde düzeni sağlamakla görevlendirirken, Filistin özerk yönetimi ise yaşananlardan rahatsızlık duyuyor. Nitekim, Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas'ın lideri olduğu El Fetih hareketi, Lübnan'da iki gündür çatışmalara giren El Fetih El İslam adlı örgütü kınadı ve bu örgütün kendileriyle herhangi bir bağının olmadığını duyurdu.

"Sorun Filistinlilerin bölünmüşlüğü"

Filistin özerk yönetimi bu açıklamayla, çıkan çatışmalarda taraf olmamaya özen gösterirken, Deutsche Welle’de demeç veren Lübnan ordusunun eski generallerinden Velid Sukkeriye de şu değerlendirmeyi yaptı: “Filistinlilerin mülteci kampındaki güvenlik, Filistinlilerin sorunu ve Lübnan ordusu, oradaki güvenliği sağlamak için mülteci kampına saldırmadı. Onların silahlanmış olduğu, Lübnan devleti içinde bilinen bir durum. Ancak Filistin sorunu çözülünceye dek buna karşı hiçbir şey söylenmiyor. Filistinliler arasındaki temel sorun ise bölünme. Yani bir yanda hükümet yandaşı bir yandan da muhalefet yandaşı olan örgütler. Hamas, İslami Cihad ya da diğerleri gibi.“

Ancak Lübnanlı general Sukkeriye, Lübnan’da Filistinlilerin yaşadığı mülteci kamplarındaki radikallerin hafif silahlara sahip, dolayısıyla orduya karşı fazla direnemeyeceğini savunuyor: “Filistin mülteci kampları, tüfek ya da spinel gibi hafif silahlara sahip. Kamplarda ağır silahlar yok, ama mülteci kamplarına askeri bir girişim zor olabilir.“

Filistinlilerle geçmişte yapılan anlaşmalar uyarınca ordunun, Lübnan’daki Filistin mülteci kamplarına girmesine izin verilmiyor. Ve bu kamplarda silahlanarak kurulan örgütlerden biri de Fetih El İslam. El Kaide örgütüne bağlı olmakla suçlanan Filistinli radikal dinci Fetih El İslam örgütü ideolojik olarak El Kaide ile yakınlığını gizlemiyor. Trablus yakınlarındaki Nahr El Bared Filistin mülteci kampında yerleşik olan örgüt kuruluşunu 26 Kasım 2006'da ilan etmişti. Örgütün bölgeye yerleşmesi gerginliğe yol açmış, Lübnanlı yetkilileri ise kaygılandırmıştı.