1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lübnan'da Hariri gerginliği

6 Kasım 2017

Lübnan Başbakanı Hariri’nin istifası bölgedeki İran-Suudi Arabistan rekabetini yeniden gündeme getirdi. Hariri İran ve Hizbullah'a suçlamalarda bulunurken, Hizbullah Hariri'yi istifaya Suudilerin zorladığını iddia etti.

Libanons Premierminister Saad Hariri in Rom
Fotoğraf: Imago/Insidefoto

Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin beklenmedik istifası ülkede ve Ortadoğu'da gerilimin tırmanması endişesi yarattı. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın Hariri'nin istifasını henüz kabul etmediği belirtiliyor. Lübnan Adalet Bakanı Salim Jreissati, Cumhurbaşkanı Avn'ın Hariri yurt dışından dönmeden istifası konusunda bir adım atmayacağını açıkladı. Jreissati, Cumhurbaşkanı ile görüşmesi sonrasındaki açıklamasında, Hariri'nin istifasının kendi rızasıyla olması gerektiğinin de altını çizdi.

Hizbullah: Suudi Arabistan zorladı

Hizbullah, Hariri'nin istifasında Suudi Arabistan'ın etkili olduğunu savunuyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Suudi Arabistan'ın Hariri'nin istifasına karar verdiğini ve Hariri'yi istifaya zorladıklarını öne sürdü. Nasrallah, bu yönde bir adım atılması için Hariri'nin "ne bir niyeti, ne bir isteği ne de bir kararı” olduğunu belirtti.

Nasrallah televizyondan yayınlanan konuşmasında, "Suudi Arabistan'ın hükümet liderini neden istifaya zorladığını öğrenmek için beklemeli ve görmeliyiz” şeklinde konuştu.

Suudi Kral Hariri'yi kabul etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da bulunan Hariri’nin bugün Kral Selman bin Abdülaziz tarafından kabul edildiği bildirildi. Suudi Haber Ajansı, görüşmede "Lübnan'daki durumun değerlendirildiğini” duyurdu. Haberde, Suudi iç ve dışişleri bakanları ile Arap ve Körfez ülkelerinden sorumlu bakanın görüşmede hazır bulunduğu kaydedildi.

Hariri, Cumartesi günü Suudi El Arabiya televizyonundan yayınlanan konuşmasında, babası Refik Hariri gibi suikasta gitmekten korktuğunu belirterek istifa ettiğini açıklamıştı.

Hariri, konuşmasında Şii Hizbullah hareketi ve İran’ı bölgede huzursuzluk yaratmakla suçlamıştı. Bölgedeki ülkelerin kaderinin İran’ın elinde olduğunu savunan Hariri, Lübnan'da hükümette yer alan Hizbullah’ın da Tahran’ın uzantısı olduğunu belirtmişti.

Riyad ile ilişkileri iyi olan Hariri ekim ayının sonunda Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmüştüFotoğraf: picture-alliance/dpa/AP/Lebanese Official Government/D. Nohra

Tahran'dan suçlamalara yanıt

Hariri'nin İran'ın Lübnan'da "devlet içinde devlet yarattığı” şeklindeki suçlamalarına Tahran'dan yanıt geldi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, "İran'a yönelik bu tür sebepsiz suçlamaların tekrarlanması ve Hariri'nin istifasının, Lübnan ve bölgede gerilimin artırılması için hazırlanan yeni senaryonun parçası” olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise Kudüs'te yaptığı açıklamada, Hariri'nin istifasını "İran'ın dış politikadaki hırsları açısından bir alarm işareti” olduğunu söyledi.

Guterres kaygılarını dile getirdi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hariri'nin istifasına ilişkin kaygılarını dile getirerek, Lübnan'daki bütün taraflara ülkede "güvenliğin ve istikrarın” devamı için çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Guterres, dün New York'ta sözcüsü Stephane Dujarric aracılığıyla yaptığı açıklamada, "anayasa çerçevesinde devlet kurumlarının sürekliliğinin sağlanması ve ülkede güven ve istikrarın korunması için tüm tarafların çaba göstermesini” umduğunu ifade etti. Açıklamada, Birleşmiş Milletler'in Lübnan'ın güvenliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü destekleği belirtildi.

Reuters/AP, JD/BK

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik