Almanya'nın en kalabalık nüfuslu eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya'nın (KRV) Başbakanı Armin Laschet, "laik Alman toplumunda Müslümanlığın, Hristiyan ve Yahudi cemaatleri gibi hukuki anlamda kurumsallaşmasından yana olduğunu" belirterek, bunun için Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği'nin (DİTİB) bir Alman kuruluşu haline gelmesi gerektiğini söyledi.

Aynı zamanda Başbakan Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Başkan Vekili olan Laschet, Müslüman derneklerin devletçe tanınması gerektiğini, ancak Müslümanlar tarafında devletin muhatap alabileceği bir yapı bulunmaması nedeniyle bunun zorlu ve uzun bir yol olduğunu belirtti.

"DİTİB siyasileşti"

Laschet, Protestan haber ajansı epd'ye verdiği mülakatta on yıllar önce Almanya'daki Türklere dini hizmet vermek için kurulan DİTİB'in son dönemde siyasileşmesinden duyduğu endişeyi de dile getirdi. "On yıllar önce o dönem Kemalist-laik Türkiye'den gelen misafir işçiler için Ankara'dan büyük paralar alarak dini hizmet veren DİTİB'in yaptıklarının takdir edilmesi gerektiğini" söyleyen Laschet, "Ancak Türkiye'deki son gelişmeler ışığında bu faaliyetler, Alman devletinin kabul edemeyeceği siyasi bir boyut kazandı. İnsanlar hakkında camilerde casusluk yapılmasına ya da DİTİB'in Türk seçim kampanyalarında parti politikalarına hizmet etmesine tolerans gösterilemez" diye konuştu.

KRV Başbakanı, DİTİB'in Türk devletine doğrudan bağımlılıktan kopması ve bir Alman kuruluşu haline gelmesi için çalışılması gerektiğini belirterek, "Bu durumda imamlar da uzun vadede Almanya'da eğitilecektir. Sorun, dini cemaatin kamusal resmi kimlik kazanma yolunda adımı kendisinin atması gerekliliği. Devlet bu konuda destek veremez. Ancak farklı bir finansman sistemine geçilebilmesi için bu değişim gerekli" ifadelerini kullandı.

epd/BK,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe