Leipzig Ticaret Akademisi: Doktrin okulundan kariyer sıçrama tahtasına
30 Nisan 2009Leipzig Ticaret Akademisi (Leipzig Graduate School of Management - HHL)’nin ağır ahşap kapısından okula ancak doğru kod numarasıyla girilebiliyor. Almanyalar birleşene kadar bu binada Alman Beden Terbiyesi ve Spor Yüksekokulu bulunmaktaydı. Eski Alman Demokratik Cumhuriyeti’ne altın madalya kazandıran birçok sporcu bu okulda okumuştu. Koridor duvarlarında madalyalı fotoğrafları asılı olan dinamik ve yakışıklı gençler belli ki hiç cüppe ve mezuniyet kepi giymemişlerdi. Kıyafetleri Amerikan kolejlerindeki gençlerden çok farklıydı.
Lenin yerine Harvard
İşletme Yönetimi (Business Administration) dalındaki 15 aylık yüksek lisans öğreniminin bedeli 22 bin 500 Euro. Öğrencilerin yüzde 70’i yabancı. Ders dili İngilizce. Dersler 25 ila 40 kişilik gruplar halinde görülüyor. Okul ücretinin yüksek olmasına rağmen kayıt olabilmek için zor bir seçme prosedüründen geçmek gerekiyor. Kütüphanesi 24 saat açık. Öğrenim programında staj, yurtdışında ikamet ve Harvard ile Yale üniversitelerinin öğrencileriyle yapılan bir çeşit “dünya münazara şampiyonası” da yer alıyor.
Almanya’nın en eski ticaret akademisi 2008’de 110’uncu kuruluş yıldönümünü kutladı. Doğu Almanya döneminde, bu okulda Almanca’dan başka dil kullanılmaz, “Siyasi İktisat”, “Bilimsel Komünizm” ve “Marksist – Leninist Felsefe” dersleri verilirdi.
Hepsi nafileydi
Profesör Hans Göschel, “Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin ticaret akademisinden arda sadece ben ve iki ofis elemanı kaldı. Yeni okul işe sıfırdan başladı” diyor. Bu eski devlet ticaret okulunun dekanı Profesör Göschel, birleşme sırasında yaşadıkları fırtınalı günleri anlatmaktan hoşlanıyor.
“1989 yılının Eylül ayında Pazartesi Gösterileri başladığında, öğrencileri gösterilere katılmaktan alıkoyabilmek amacıyla grup seminerleri düzenlememiz için talimat geldi. Ama boşunaydı” diyen Profesör Göschel, bizzat hazırladığı üniversite yıllığını karıştırıyor. 340 sayfalık yıllıkta 400’den fazla resim var.
Duvarın yıkılması, rejimin değişmesi ve yeniden birleşme. Leipzig Ticaret Akademisi’nün kampüsü o günleri çoktan unutmuş. Okulun avlusu ve koridorları, kapılardan girip çıkan, tramvaya ya da seminere yetişmek için koşuşturan yerli ve yabancı öğrencilerle dolu.
Ders aralarında bile sadece İngilizce konuşuluyor. Yerel kıyafetlerini giymiş Hintli ile parlak mokasenli Amerikalı öğrenci böyle anlaşabiliyorlar. Gözleri onları bekleyen hayata çevrili olduğundan, yakın geçmişi sadece tarih kitaplarındaki dipnot olarak algılayan genç simalar. “MBA Class of 2009” sınıfının takım elbiseli ve gözlüklü öğrencilerinden Fabian Schaaf, gelecekle ilgili planlarını anlatırken, okuldan sonra Kuzey Amerika’daki bir danışmanlık şirketinde çalışacağını anlatıyor.
Aslında eskisi gibi
Müfredat programında “Business Study with Elective Moduls in Finance and Accounting” gibi bir dizi İngilizce kavram yer alıyor. Ama her şey değişmemiş. Profesör Göschel, “İdeolojik farklılıklar ayıklandığında, ortaya genelleştirmeye uygun ve anlamlı bir yapı çıkıyor” şeklindeki sözleriyle eski Alman Demokratik Cumhuriyeti’ndeki dersleri kastediyor: “Pazarlama dersi eskiden de vardı, ama adı reklamcılıktı”.
Marcus Bösch, Çeviri: Ahmet Günaltay
Editör: Hülya Köylü