1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Liderler “yeni dünya düzeni” arıyor

Deutsche Welle25 Ekim 2008

Çin'in başkenti Pekin’de düzenlenen 7. Asya-Avrupa Zirvesi sona erdi. Zirvede, Almanya ve Fransa’nın girişimiyle mali krize karşı Uluslar arası Para Fonu IMF’nin yetkilerinin artırılması düşüncesi ön plana çıktı.

Pekin'deki zirvede mali kriz konuşuldu
Pekin'deki zirvede mali kriz konuşulduFotoğraf: AP

27 Avrupa Birliği üyesi ve 16 Asya ülkesinden 43 liderin katıldığı iki gün süren zirve sonrası yapılan ortak açıklamada, piyasaları haftalardan beri sarsan krizin uluslar arası mali sistemde kapsamlı reformları kaçınılmaz kıldığı vurgulandı.


Merkel’in girişimi etkili oldu

Zirve sırasında Danimarkalı mevkidaşı Rasmussen ile görüşen Almanya Başbakanı Merkel'in çözüm önerileri dikkate alındıFotoğraf: AP

Mali reformlar kapsamında Uluslar arası Para Fonu’nun (IMF) yetki ve görev kapsamının artırılması gerektiğine dikkat çekildi. IMF’nin “krizle mücadelede belirleyici bir rol üstlenmesi gerektiğine” dikkat çekildi. Aralarında İzlanda, Macaristan, Ukrayna ve Pakistan’ın da bulunduğu ülkeler kriz nedeniyle IMF’ten yardım talebinde bulundular.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Piyasalarda denetim işlevini üstlenecek bir kuruma ihtiyaç olduğu konusunda herkes mutabık. Bu kurum da Uluslar arası Para Fonu’dur” dedi.

Merkel, krizle ilgili 20’ler Grubunun kasım ayı ortasında Washington’da bir toplantı düzenleyeceğini, daha önce 7 Kasım’da yapılacak AB Zirvesi’nde de mali krizle mücadele önerilerinin kapsamlı şekilde ele alınacağını söyledi.


Ven Ciabao: Önlemler yeterli değil

Çin Başbakanı Ven Ciabao, 7. Asya-Avrupa Zirvesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında, “ülkelerin mevcut finans krizini bitirmek için her şeyi yapmaları gerektiğini” söyledi.


“Hükümetlerin şu ana kadar aldığı önlemlerin krizin üstesinden gelinmesi için yeterli olmadığına” işaret eden Ven, “çözümün anahtarının güven, işbirliği ve sorumluluk olduğunu” savundu. Çin Başbakanı, “Bütün ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirmeliyiz, ancak böylelikle zorlukların üstesinden gelebilecek gücü yaratabiliriz” diye konuştu.


Hükümetlerin krizin küresel ekonomiye zarar vermesini önlemek için bütün yöntemleri kullanması gerektiğini ileri süren Ven, güvenin bütün ülkelerin, özellikle de gelişmiş ülkelerin, insanların daha güvende olmaları ve güveni yeniden tesis etmeleri için kararlı önlemler alması anlamına geldiğini ifade etti.

Çin Başbakanı Ven, "şu ana kadar alınan önlemlerin yeterli olmadığını" savunduFotoğraf: AP

Ülkelerin yenilik ile düzenleme ve tasarruf ile tüketim arasında doğru bir denge sağlaması için çalışması gerektiğine işaret eden Ven, ‘Finansal yeniliğe ihtiyacımız var, ama finasal kontrole daha fazla ihtiyaç var’ dedi.


Bush’un davetine cevap


Çin Başbakanı basın toplantısında, ABD Başkanı George W. Bush’un çağrısıyla gelecek ay Washington’da düzenlenecek finans kriziyle ilgili toplantıya katılacaklarını açıklarken, ‘pragmatik ve işbirliğinden yana bir tutum takınacaklarını’ söyledi. Ven, Asya-Avrupa ortaklığının güçlenmesini ve derinleşmesini beklediklerini de belirtti.


15 aydır süren ABD kaynaklı kredi krizinin dünyanın dördüncü büyük ekonomisine olan Çin ekonomisine etkisini izlediklerini ifade eden Ven, bunun doğrudan etkilerinin büyük olmayacağını ileri sürdü.


Ven, Çin’in ekonomi politikasını yönlendirenlerinin önceliğinini iç talebi genişletmek olduğunu belirterek, alınan önlemlerin sonuçlarının görülmesi için zamana ihtiyaç olduğunu kaydetti.


İMF’nin temeli Brettton Woods’ta atıldı

Uluslararası Para Fonu (IMF) 1 Mart 1947’de faaliyete geçtiğinde üye sayısı 29 idi. Kuruluşundan beş yıl sonra Almanya’nın da üyeleri arasına katıldığı Para Fonu’nun üye sayısı zamanla 185’e çıktı. Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın kuruluş kararı, 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bir yıl önce, 1944’te düzenlenen Bretton Woods konferansında alındı.

IMF, ünlü iktisatçı John Maynard Keynes tarafından İngiltere hükümeti adına dünyanın istikrarlı bir ekonomik ve mali sisteme kavuşturulması için hazırladığı plana dayanıyor. Uluslararası Para Fonu, ödemeler dengesi krizlerini önleyip döviz kurlarını dengelemek ve dünya devletleri arasındaki revaüalasyon yarışını önlemekle görevlendirildi. Fon, ödemeler dengesi bozulan ülkelere kredi açıyor ve aynı zamanda ekonomi, mali ve para politikalarıyla ilgili danışmanlık hizmeti de veriyor ancak kredi yardımları karşılığında, belirli ekonomik politikalar izlenmesini şart koşuyor.
Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik