1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lizbon'da AB-Afrika zirvesi

Ayhan Simsek 7 Aralık 2007

AB-Afrika Zirvesi, bu hafta sonunda Lizbon’da toplanıyor. Avrupa ve Afrika liderlerini biraraya getiren ve göç, iklim değişikliği, enerji konularının görüşüleceği zirveye Türkiye Başkanı Tayyip Erdoğan da katılıyor.

Çin’in Afrika’da artan varlığı, AB'yi Afrika'da yeni bir yaklaşıma götürüyor.
Çin’in Afrika’da artan varlığı, AB'yi Afrika'da yeni bir yaklaşıma götürüyor.Fotoğraf: Montage DW / AP

Dünyanın en zengin ve en fakir ülkelerini buluşturacak zirvede, yalnızca Afrika’ya yardım değil; göç, iklim değişikliği, enerji gibi gündem maddeleri ele alınacak. 27 Avrupa Birliği üyesi ülke ve 53 Afrika ülkesinin hükümet ve devlet başkanlarını bir araya getirecek zirveye, gözlemci ülke sıfatıyla Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’da katılacak.

Avrupa Birliği, hafta sonunda Portekiz’in başkenti Lizbon’da yapılacak zirveyle, Afrika ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmak istiyor.

Ortak strateji arayışı

Avrupa Birliği ile Afrika ülkeleri arasında Ortak Strateji Belgesi’nin kabul edileceği zirve, ilişkileri; insani ve kalkınma yardımlarıyla sınırlı olmaktan çıkaracak.

Brüksel, Afrika ülkeleriyle güçlü bir siyasi diyalog kurmayı, barış ve güvenlik başta olmak üzere, birçok alanda yakın işbirliğine girmeyi planlıyor.

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso, Afrika ile temelleri atılacak “stratejik ortaklığı” şöyle açıkladı: “Biz kesinlikle Avrupa Birliği ile Afrika’nın sorunlarının aynı olduğunu söylemiyoruz. Hepimiz, gelişmişlik düzeyleri arasında büyük fark olduğunu biliyoruz. Ancak global sorunların çözümü için bir ortaklık oluşturmamız gerektiğini düşünüyoruz. Göç, iklim değişimi, enerji sorunları ve enerji güvenliği bu ortaklığın gündemindeki konulardır. Gelişmişlik farkına karşın, birlikte mücadele etmemiz gereken sorunlar var, ve tabii ki insan hakları ve iyi yönetişim de bunlar arasında.”

Çin faktörü

Avrupa Birliği’nin Afrika ülkelerine yönelik yeni bir yaklaşım belirlemesinde, Çin’in artan bir şekilde Afrika’da varlığını göstermesi etkili oldu. Bölge ülkeleriyle uzun dönemli enerji ve ticaret anlaşmaları yapan Çin yönetimi, Avrupa için büyük bir rakip durumunda.

Avrupa Birliği, Afrika ülkeleriyle ilk zirve toplantısını 2000 yılında Kahire’de yapmıştı. İkinci toplantının, planlanandan 4 yıl geç yapılmasında, insan hakları ihlalleriyle anılan Zimbabve’nin toplantıya davet edilip edilmemesi tartışması etkili oldu.

Sonunda Avrupa Birliği Komisyonu, Zimbabve’yi toplantıya davet etmeyi kararlaştırdı. Ancak İngiltere Başbakanı Gordon Brown, buna sert tepki gösterdi ve zirveyi boykot etme kararı aldı.

Barosso'nun uyarısı

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ise, Afrika ile ilişkiler açısından çok büyük önem taşıyan zirvenin Zimbabve gölgesinde kalmaması gerektiğini vurguladı ve şunları söyledi: “Sayın Başbakan Brown’un tutumuna tümüyle saygı duyuyorum. Ancak şunu ifade etmek istiyorum. Yalnızca Afrika’da değil, Asya’da, Latin Amerika’da insan haklarına saygı duyulmayan birçok durum var. Dolayısıyla eğer politika, açık insan hakları ihlalleri yapan ülkeler olduğu için konferanslara katılmamak olacaksa, korkarım Avrupa dışında bundan böyle uluslararası konferanslara katılamayacağız. Kaldı ki, Avrupa içinde bile insan hakları alanında endişe yaratan bazı durumlar olduğunu hepimiz biliyoruz.."

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik