Londra'da Filistinlilere yardım görüşmeleri
2 Mayıs 2008
Hafta sonunda Orta Doğu'ya gidecek olan Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Batı Şeria'daki sınırın kesinleştirilmesini istedi. İngiltere'nin eski Başbakanı Tony Blair'in başkanlığındaki Filistinlilere Yardım için İrtibat Komitesi'nin toplantısına katılan Rice böylece İsrail'in kaçak yerleşimleri ile ilgili sorunun da çözüleceğini belirtti. İsrailin yeni yerleşem bölgeleri kurmasının, barış görüşmelerine yardımcı olmadığı belirten Amarikan Dışişleri Bakanı, İsrail'in, Filistin tarafına müzakerelerin bir anlamı olduğunu göstermesi gerektiğini söyledi.
Filistinlilere yardım politik bir araç oldu
İsraillilerle Filistinliler arasındaki barışı sağlama çabalarının bir parçası da devletlerini kurana kadar Filistin bölgelerine yapılan yardımlar. Filistinlilere Yardım için İrtibat Komitesi'nin toplantısına Orta Doğu Dörtlüsü'nü oluşturan Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'nın yanı sıra, bölge ülkeleri ve Türkiye'de katılıyor. Filistin'e yardımlar özellikle Hamas'ın iktidara gelmesinden sonra kesilmiş, ancak bölge halkının içinde bulunduğu durum göz önüne alınarak belli koşullarla serbest bırakılmıştı. Bu koşullar yardımın doğrudan ve insani amaçlı olması idi. Hamas hükümetine yönelik abluka, Filistin'de yönetimin bölünmesi ve Gazze şeridinin Hamas'ın elinde kalması ile bu bölgeye yöneldi. Ancak Gazze'deki halkın başta ilaç olmak üzere en acil ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelmesi üzerine bu bölgeye yardım da yeniden ele alınır oldu. Nitekim Mısır'ın arabuluculuğuyla, Hamas öncülüğündeki oniki Filistin örgütü, İsrail'e Gazze'de altı aylık ateşkes ve ablukanın gevşetilmesi önerisi yaptı. İsrail tarafı ise bu önerinin ancak ülkenin güneyine yönelik tüm roket saldırılarının durdurulması koşulu ile kabul edileceğini açıkladı.
Orta Doğu Dörtlüsü'nün beş yıllık çalışması
Ateşkes önerileri, roket saldırıları ya da Filistinlilere yardım toplantıları bölgenin yıllardır değişmeyen konuları. Bu arada İsraillilerle Filistinliler arasında barışı mümkün kılmak için kurulan Orta Doğu Dörtlüsü beş yılını doldurdu. Bu süreci Alman uzman Michael Lüders, gelinen noktanın umut verici olmadığı görüşünde.
“Sonuçlar hiç memnuniyet verici değil. Filistinliler ile İsrailliler arasında barışa yönelik açıklamalar var ama var olan durumu değiştirecek bir sonuç yok. Bence bunun nedeni, ne Arap ülkelerine ne de İsrail'e baskı yapılmaması. Kuşkusuz bölgedeki ülkeler tarafından tanınmayı istemek İsrail'in hakkı, ama aynı şekilde Filistinlilerin de devlet hakkı var.”
Alman Orta Doğu uzmanı Michael Lüders, Oslo Anlaşması ile çok yakınlaşmış gibi görünen Filistin devleti kurulması hayalinin bugün çok uzakta olduğu görüşünde ve bunun nedenini Avrupalılar ile Amerikalıların birbiri ardına konferanslarla yetinmelerine, İsrail'e baskı yapmayı göze almamalarına bağlıyor. Filistinliler Avrupa Birliği'nin bölgede daha fazla rol oynamasını beklerken, Brüksel'in angajmanı maddi yardımdan öteye gidemiyor. ABD'nin ise İsrail üzerinde yeteri kadar etkili olmadığını belirten Michael Lüders, uzlaşma için iki tarafında taviz vermeye hazır olması gerektiği görüşünde:
"Herkes barış için iki tarafın da taviz vermesi, uzlaşması gerektiğini biliyor. Bu da 1967'de işgal edilen bölgelerde bir Filistin devletinin kurulmasından geçiyor. Eğer iki taraf da birbiri ile açık konuşmaz, sadece boş sözlerle yetinilip taraflara sorumluluklarını anlamaları için baskı yapılmazsa, gelecek karanlık gözüküyor.”