1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Müslümanlara dokuz ayda 600'e yakın saldırı

13 Aralık 2018

Almanya’da 2018’in ilk dokuz ayında Müslümanları hedef alan 578 suç işlendiği ve 40 kişinin yaralandığı bildirildi. Suçlar arasında yaralamanın yanı sıra hakaret, tahrik ve camilere yönelik saldırılar da yer alıyor.

Berlin'deki bir camiye Mart 2018'de saldırı düzenlenmişti
Berlin'deki bir camiye Mart 2018'de saldırı düzenlenmiştiFotoğraf: picture-alliance/dpa/P. Zinken

Almanya’da bu yılın ilk dokuz ayında Müslümanları hedef alan 578 adet suçun kayıtlara geçtiği belirtildi. Alman hükümetinin Sol Parti’nin soru önergesine verdiği yanıta göre, Müslümanlara karşı işlenen suçlar arasında hakaret etme, kışkırtma, yaralama, mala zarar verme ve Alman anayasası tarafından yasaklanmış sembollerin duvarlara resmedilmesi yer alıyor. Senenin ilk dokuz ayında toplam 40 kişinin bu saldırılarda yaralandığı aktarılırken, Haziran ile Eylül arasındaki dönemde iki kişinin ağır yaralama suçlamasıyla tutuklandığı ifade edildi.

Hükümetin yanıtında Müslümanlara karşı suç işleyenlerin çoğunun sağ eğilimli olduğu belirtildi. Verilere göre 578 suçun 190’ı, 2018’in üçüncü çeyreği olan Haziran ile Eylül ayları arasında gerçekleşti ve bu suçların 184’ü aşırı sağcılar tarafından işlendi.

İç istihbarat tarafından izlenen protestolar

Aynı dönemde 16 adet “Almanya’nın İslamlaşmasına karşı” protesto gösterisinin düzenlendiği kaydedilirken, bunların çoğunun aşırı sağcı gruplar tarafından organize edildiği belirtildi. Hükümet, protesto gösterilerinin bazılarının Alman iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izlendiğini de aktardı. Bu protestolar arasında Dortmund’daki bir cami inşaatına karşı düzenlenen gösteri de örnek olarak verildi.

Soru önergesini veren Sol Parti’den Ulla Jelpke, Müslümanlarla ilişkilerin siyasi alanda da kötüleştiğini belirtti. Federal İçişleri Bakanlığı'nın Kasım ayının sonunda düzenlediği İslam Konferansı'nda domuz etinin servis edilmesine ve Müslümanlara karşı işlenen suçlara atıfta bulunan Jelpke, “Birisi İslam Konferansı’nda domuz etinin servis edilmesine izin veriyor, diğeri caminin önüne domuz kafası bırakıyor. Her ikisinde de verilmek istenen mesaj aynı” dedi.

Müslümanların aşağılandığını, dışlandığını ve İslam’ın Almanya’ya ait olmadığı görüşünün gözlemlendiğini belirten Jelpke, “İslam düşmanlığı ve Müslüman karşıtı kışkırtmaya, antisemitizm ve ırkçılığın diğer türlerine olduğu gibi aynı şekilde karşı çıkılmalıdır” diye konuştu.

epd/DÇÜ,BK

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster