1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0703 Reax Islam Deutschland

6 Mart 2011

İslam hakkında açıklamalarıyla tartışma yaratan yeni Alman İçişleri Bakanı, yengesinin Türk olduğunu anımsattı, 29 Mart’ta İslam Konferansı’nda Müslüman temsilcilerle buluşmayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

Hans-Peter FriedrichFotoğraf: Hans-Peter Friedrich

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un “İslam Almanya’nın bir parçasıdır” sözlerine karşı çıkan yeni Alman İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, büyük tartışma yarattı.

Görevinin ilk gününde, “Burada yaşayan Müslümanların, bu ülkeye ait hemşerilerimiz olduklarına inanıyorum. Ancak İslam’ın Almanya’ya ait olduğu, tarihî belgelerle kanıtlanamayacak bir olgudur” diyen Bakan, Müslümanlar arasında soğuk duş etkisi yaratmıştı.

Hafta sonunda eleştirilere yanıt veren ve soru işaretlerini gidermeye çalışan Bakan, Almanya’da Müslümanlarla diyaloğu geliştirmeyi hedeflediğini ve bu amaç doğrultusunda oluşturulan İslam Konferansı’nın 29 Mart tarihli toplantısının da yapılacağını söyledi. Bakan Friedrich, Müslüman temsilcilerle bir araya gelecek olmaktan mutlu olduğunu da kaydetti. “Bild am Sonntag” gazetesine verdiği demeçte erkek kardeşinin eşinin Türk olduğunu da açıklayan Friedrich, yengesinin babasının bir camiinin kurucularından olduğunu hatta kendisinin de her yıl Ramazan ayında iftara katıldığını da anlattı.

Friedrich'in partisi ne düşünüyor?

Yeni İçişleri Bakanı Friedrich’in üyesi olduğu Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU)

sadece Bavyera eyaletinde teşkilatı bulunuyor ve CSU göçmenler konusunda katı tutumuyla biliniyor.

CSU Genel Başkanı Horst Seehofer bir televizyon programında son tartışmaları değerlendirirken, Almanya’daki tarihi ve kültürel gelişime Hrıstiyanlığın şekil verdiğini ve bunun tartışılmasının da yersiz olduğunu söyledi.

İslam’ın Almanya’nın parçası olduğunu düşünmeyen yeni İçişleri Bakanı’na, partisinin Genel Sekreteri Alexander Dobrindt de destek çıktı. Dobrindt, “İslam hiçbir şekilde Alman öncü kültürünün bir parçası değildir” derken Hrıstiyan Birlik Partileri Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder “İslam toplumumuzu zenginleştirmedi bu nedenle de Almanya’nın bir parçası” değildir diye konuştu.

Muhafazakârlardan farklı sesler

Ancak Alman muhafazakârlar arasında farklı görüşte olanlar da var. CSU’nun kardeş partisi, başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik içerisinde en dikkat çekici açıklamalar, Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz'den geldi. Bir dünya dininin Almanya’nın parçası olmadığını söylemenin doğru olmadığını ifade eden Polenz, Anayasa’nın devletin dinlere karşı tarafsızlığını garanti altına aldığını da sözlerine ekledi.

CDU’lu Cumhurbaşkanı Christian Wulff ise “İslam Almanya’nın parçasıdır” sözlerini, bu kez El Cezire televizyon kanalına verdiği mülakatta yineledi ve İslam ile terör arasında doğrudan bağ kurulmasına izin verilmemesi gerektiğini savundu. Cumhurbaşkanı, Müslüman Alman yurttaşların diğer dinlere mensup Almanlarla aynı haklara sahip olduğunun altını çizdi.

Muhalefet, yeni bakana tepkili

Almanya'da muhalefetteki Yeşiller Partisi, Sol Parti ve Sosyal Demokratlar da yeni İçişleri Bakanına tepkili. Sosyal Demokrat Parti’nin Federal Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, Bakan Friedrich’in İslam konusundaki açıklamalarıyla hatalı bir başlangıç yaptığını söyledi.

Kuzey Ren Vestfalya’nın Göç ve Uyumdan Sorumlu Bakanı Guntral Schneider, neredeyse 5 milyon Müslüman’ın yaşadığı Almanya’nın onların da vatanı olduğunu söyledi.

İktidar ortaklarından Hür Demokrat Parti’nin milletvekillerinden Serkan Tören ise geçmişe odaklı tartışmaların yersiz olduğuna dikkat çekti ve "Müslümanlar geleceğin şekillenmesinde yer alacaktır" dedi.

Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat yeni bakanla diyalog ve çözüm arayışını sürdürmek istediklerini söylemekle birlikte, “Sayın Bakan kavgayı tercih ederse o zaman kavgamızı da ederiz” dedi.

Liberal İslam Birliği Başkanı Lamya Kaddor ise bakanın açıklamalarını tehlikeli olarak nitelendirdi ve “Bakan açıklamalarıyla Müslümanların yüzüne tokat attı” dedi.

Ancak yeni Federal İçişleri Bakanı’nın açıklamaları sadece Müslümanları kızdırmadı. Berlin Protestan Kilisesi Piskoposu Markus Dröge, Pazar ayini sırasında Friedrich’in açıklamalarının Cumhurbaşkanı Wulff ve eski İçişleri Bakanı de Maiziere’in olumlu çabalarına darbe indirmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.

Almanya’nın öncü kültürünü diyalog ve insan haklarına saygıya dayalı demokratik düzen olarak tanımlayan Piskopos, bunda Hrıstiyan, Ateist, Budist ve Müslümanların da yeri olduğunun altını çizdi.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal


Editör: Ayhan Şimşek

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik