1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mısır’ın kaderi askerin elinde

3 Temmuz 2013

Mısır, İslamcı devlet başkanı Mursi’nin iktidara gelişinin yıldönümünde dönüm noktasında. Siyasi gözlemciler, silahlı kuvvetlerin konumunu ve muhtemel gelişmeleri DW’ye değerlendirdi.

Fotoğraf: Reuters

İngiltere'de Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House’dan Maha Azzam Mısır Ordusu’nun özelliklerine ilişkin şunları söylüyor:“Askerler kendilerini hep tarafsız gibi göstermiş olsalar da, demokratikleşme süreci açısından çoğu kez hayal kırıklığı yarattılar. Önceleri askerlerin aktif politikadan ellerini çekecekleri hissi uyanmıştı. Ama üst düzey temsilcileri sonradan yaptıkları açıklamalarda ülkenin siyasi sürecini dolaylı yoldan, ama kararlı bir biçimde yönlendireceklerini belli ettiler. Askerler sürecin önüne taş koymuyorlar ama gelecekte de söz sahibi kalmak için bu sürece müdahale ediyorlar."

Askerlerin yönetim kademesindeki kişileri belirlemede en ön saflarda rol almayacağına inandığını kaydeden Maha Azzam, "Sivil bir hükümet istedikleri izlenimi vermek istiyorlar ama aslında mevcut durumu güçlü bir biçimde kontrol altında tutuyorlar. Bu ise bir gerilemedir; çünkü Mısır tam da bu durumdan kendini kurtarmak istiyor” dedi.

Asker son iki buçuk yılda belirleyici rol oynadı

Peki Mısır’da askerlerin Mursi karşıtı muhalefeti üstü kapalı ya da açıktan desteklemesinin ardında yatan gerekçeler neler? Hamburg merkezli Alman Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Enstitüsü'nden (GIGA) Annette Ranko, Mısır’da ordunun son iki buçuk yılda belirgin bir rol üstlendiğine dikkat çekiyor:

“Mısır’ın yakın tarihinde 2011 yılında Mübarek’in devrilmesi sırasında da ordu göstericilerin yanında yer almıştı. Şimdi de ordunun halkın yanında yer alması arzu ediliyor. Ne var ki protesto hareketinin bazı kesimleri askere karşı çekimser bir tavır alıyor. Fakat bu kesimlerin azınlıkta kaldığından yola çıkılabilir, çünkü Müslüman Kardeşler'e karşı sadece ordunun güçlü bir partner olduğu yaygın bir kanı! Ancak Mübarek’in devrilmesinden bu yana askerlerin geçiş süreçlerini belirlediği de biliniyor. İşte bu dönemlerde ordu yoğun bir muhalefetle karşılaştı. Çünkü birçokları iktidarı bir kere eline geçiren ordunun, bu gücü bir daha geri vermeyeceği endişesini taşıyordu.”

'Göstericiler askere güveniyor'

Alman Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Enstitüsü'nden Annette Ranko, Devlet Başkanı Mursi karşıtlarının askere güvenmek istediğini, zira Mursi karşısında kendilerini güçlü görmediğini söylüyor:

“Mısır’da çok sayıda gösterici, özellikle de genç nesil, kendini eli kolu bağlanmış gibi hissediyor. Zaten Mursi de geleneksel muhalefet partilerinin üst düzey yöneticileriyle görüştüğünü, gençliği ihmal ettiğini bizzat itiraf etmişti. Bence bu noktadaki anlaşmazlık, İslamcılarla İslamcı olmayanlar arasındaki anlaşmazlıktan daha önemli. Genç insanlar kendilerini bildi bileli siyasi hayata katılmıyorlar. Sadece İslamcı partilerde değil, geleneksel liberal partilerde de kemikleşmiş bazı yapılanmalar olduğu için gençler kanalize edilemiyor. İşte böyle bir çıkmaz içinde oldukları için de kendilerine partner olarak askerleri seçmiş durumdalar.”

Ordu durumu kontrol altında tutmaya çalışıyor

Chatham House’dan Maha Azzam, askerlerin Müslüman Kardeşler’in siyasi rotasına destek vermediğini sandığını belirterek, ülkenin geleceğine ilişkin şu analizi yapıyor:

“Askerler 60 yıldan bu yana hep başa geçen rejimlerin belkemiğini oluşturmuştur. Bir diktatörlüğün ardından diğerini desteklemiştir. Şimdilerde sokaklara dökülen insanlar demokratik süreç temelinde olmayan bir değişim istiyorlar. Askerler de en azından zamanı biraz geriye çevirmek uğruna bu süreci destekliyorlar. Önümüzdeki haftalar ve aylarda hangi politik güçlerin etkili olacağını belirlemekten yana değiller, ama durumu kontrol etmeye çaba gösteriyorlar.”


© Deutsche Welle Türkçe

Kersten Knipp / Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay