1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Mavi Kart ile çalışmak"

15 Ekim 2012

AB'nin yeni oturma ve istihdam düzenlemesi olan "Mavi Kart" uygulaması ile ülkeye nitelikli iş gücünün çekilmesi amaçlanıyor. Bu kart nasıl alınabiliyor, Mavi Kart'ın avantaj ve dezavantajları neler?

Fotoğraf: Fotolia/ imageteam

ABD'deki "Green Card"tan esinlenilerek geliştirilen Mavi Kart uygulaması ile oturum izni yönetmelikleri düzenleniyor, iyi eğitimli, nitelikli elemanların Almanya'ya ve diğer AB ülkelerine gelmesi kolaylaşıyor. Yeni düzenleme, AB ülkelerindeki demografik, yani nüfus yapısındaki değişimlere bağlı olarak ortaya çıktı. Zira gelecekte sayısı gittikçe düşecek olan genç nüfusun, gittikçe artan emekli nüfusu finanse etmesini zorunlu kılıyor. Federal İçişleri Bakanlığı nezdindeki "Mavi Kart" uygulamasından sorumlu dairenin yöneticisi Hendrik Lörges, Mavi Kart uygulamasının, nitelikli eleman açığının kapatılması atağına yönelik önlemlerden sadece birisi olduğuna dikkat çekiyor. Lörges, yeni düzenlemenin ekonomik canlanmayı desteklemesi ve uzun vadede Federal Almanya'nın refahını güvence altına alması hedefini taşıdığını da vurguluyor.

Almanya'da Mavi Kart'ın şartları

Mavi Kart uygulaması Almanya'da 1 Ağustos 2012'de, diğer AB ülkelerinden hemen hemen bir yıl sonra yürürlüğe girmiş bulunuyor. AB ülkeleri vatandaşları için serbest dolaşım uygulaması yürürlüğe girdiğinde de Almanya çekinceli tavrı ile dikkat çekmişti. Federal hükümet o dönemde 7 yıllık bir geçiş dönemi kararlaştırmıştı. Federal hükümet Mavi Kart uygulamasına rötarlı geçişine gerekçe olarak, AB üyesi olamayan ülkelerden gelecek olanlar için hazırladığı yönetmelikler paketinin uzun zaman aldığını gösteriyor. Federal İçişleri Bakanlığı "Mavi Kart" dairesi yöneticisi Hendrik Lörges, hükümet açısından bu gecikmeyi göze almanın işe yaradığını, öngörülen hedeflere böylece ulaşıldığını belirtiyor. Çeşitli alanlarda iyileşmeler görüldüğüne işaret eden Lörges, yeni düzenlemeler sayesinde örneğin yüksek okul diploması bulunan yabancıların iş bulmak üzere 6 aylığına Almanya'ya giriş yapabildiklerini gösteriyor. Yabancı öğrenciler açısından da olumlu gelişmeler saptandığına değinen Lörges, Almanya'da öğrenimlerini tamamlayan yüksek okul öğrencilerinin oturumlarını 18 aylığına uzatma ve uygun bir iş yerinde çalışma imkânına kavuştuklarını vurguluyor.



Ancak Mavi Kart ile Almanya'ya gelmek isteyenlerin Alman federal hükümetinin belirlediği belirli şartları da yerine getirmesi gerekiyor. Bu şartların en önemlisi yıllık gelir alt sınırı. Alman işvereninden yılda brüt en az 44 bin 800 Euro ücret alamayan bir kişinin Mavi Kart alma şansı neredeyse yok gibi. Almanya'da en fazla istihdam açığı bulunan, yani yeteri kadar nitelikli elemanın başvurmadığı, IT uzmanlığı, mühendislik ya da doktorluk gibi mesleklerde Almanya bir açık kapı bırakmayı da ihmal etmedi. Bu mesleklerde çalışacak olanların yılda 35 bin Euro kazanması durumunda Mavi Kart hakkı kazanılmış oluyor.  Hendrik Lörges, "yıllık gelirin alt sınırı hiç bir biçimde değişmez gibi algılanmamalıdır" diyor ve ekliyor: "Alt sınırlar, emeklilik sigortasına ödenen primlerdeki oranlara göre her yıl değişime uğruyor."

Mavi Kart uygulaması öncesinde yabancılar ancak yıllık gelirleri 66 bin Euro'ya ulaştığında oturma izni almaya hak kazanıyordu. Şimdilerde Mavi Kart'a ve sürekliliği olan bir çalışma sözleşmesine sahip olan kişilere üç yıldan sonra Almanya'da süresiz oturma izni de verilebiliyor.



Mavi Kart uygulaması ücret dampinginin motoru mu?

Tüm bu gelişmelere rağmen ücret alt sınırları Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden ("DIW") Karl Brenke gibi uzmanların eleştirisine yol açıyor. Brenke DW'ye yaptığı açıklamada, "Almanya AB yönetmeliklerini uygulamada ortak rotadan sapmış ve Mavi Kart düzenlemelerini hiç bir biçimde yerine getirmemiştir" diyor. Brenke, özellikle belirli meslek gruplarına 35 bin euroluk yıllık ücret alt sınırı getirilerek, bunlara özel bir statü tanınmış olduğuna da dikkat çekiyor.

Buna karşın federal hükümet istisnaî uygulamalara rağmen ücret dampingi ile mücadale etmek istediğini belirtiyor. Hükümet yetkilileri, örneğin Mavi Kart'ın önce Federal Çalışma Ajansı'nın incelemesinden geçtiğini ve bu işlemden sonra istihdam açığı olan mesleklerde çalışmak isteyen adaylara verildiğini açıklıyorlar. Federal İçişleri Bakanlığı "Mavi Kart" dairesi yöneticisi Hendrik Lörges, bu denetlemeler yoluyla yabancıların çalışma şartlarının Almanların çalışma şartlarına eşit olup olmadığının ve yabancılara o bölgede ödenen ücretlerin verilip verilmediğinin incelendiğini ve bu yolla ücret dampinginin önüne geçilmiş olduğunu belirtiyor.

Mavi Kart'ın geleceği belirsiz

Almanya'ya kaç çalışanın Mavi Kart yoluyla geleceği konusu belirsizliğini koruyor. Federal hükümet 2000 yılında da Brüksel'den bağımsız olarak Amerikan "Green Card" uygulamasının Almanya versiyonu olan nitelikli eleman atağını başlatmış, ancak girişim yabancı çalışanların ilgi göstermemesi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Şu an Mavi Kart kapsamındaki ücret alt sınır uygulamasının ve Alman iş piyasasının iyi eğitimli elemanlar için ne ölçüde çekici olduğu bilinemiyor. Geçtiğimiz yıllarda örneğin 30 bin üniversite mezunu Türk Almanya'yı terketmişti. Almanya Türk Toplumu Derneği'nin verilerine göre bu sayı, Almanya'ya gelen Türk göçmenlerin sayısından daha yüksek. Bu da oldukça düşündürücü bulunuyor.

Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden ("DIW") Karl Brenke, Mavi kart uygulamasının başarılı olacağına kuşku ile bakanlardan. Brenke bu konuda şunları söylüyor: "İnsanlar bu ücretleri kabul eder mi, bu çok tartışma götürür. Yüksek nitelikli elemanlar sadece kendi ülkelerinde değil, tüm dünyada değerlerinin ne olduğunun bilincindeler. Düşük ücret politikaları Almanya'nın konuk ağırlama kültürü ile de çelişkili."

Fotoğraf: picture-alliance/chromorange
Fotoğraf: Fotolia/ Andre

Gözlemciler, Mavi Kart uygulamasının 2013 yılındaki ilk bilançosunun nasıl çıkacağını ise merakla bekliyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Friedel Taube / Çelik Akpınar

Editör: Nihat Halıcı