1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mavi Kart projesi destek gördü

Bernd Riegert, Ajanslar26 Eylül 2007

ABD’deki Yeşil Kart uygulamasından esinlenen AB, Mavi Kart uygulamasıyla vasıflı göçmenlerin birlik ülkelerinde çalışmalarının önünü açmak istiyor. Avrupa Parlamentosu öneriye büyük ölçüde destek verdi.

AB'de çalışan nüfusun gittikçe yaşlanması iş gücü açığı doğuruyor.
AB'de çalışan nüfusun gittikçe yaşlanması iş gücü açığı doğuruyor.Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği’nde yasa dışı göçün önüne geçmeye hedeflenirken, vasıflı göçmenlerin çekim merkezine dönüşme arayışı hız kazandı. 27 üye ülkede doğum oranlarının düşmesi ve nüfusun yaşlanması sonucunda oluşacak iş gücü kıtlığının Mavi Kart uygulamasıyla aşılması planlanıyor.

AB Komisyonu, uygulamanın yürürlüğe girmesi hedefiyle önerisini 23 Ekim’de sunacak. Avrupa Parlamentosu bugünkü oturumda öneriye büyük ölçüde destek verdi.

Hedef, Avrupa’yı Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki mühendis, enformasyon teknolojisi uzmanları ve diğer yüksek vasıflı işçilerin çalışacağı bir çekim merkezine dönüştürmek. Zira söz konusu ülkelerdeki vasıflı iş gücünün rotası şimdilik Kuzey Amerika ve Avustralya.

Oysa ki Avrupa Birliği’nde çalışan nüfus gittikçe yaşlanıyor. Vergi indirimleri ve çocuk paralarıyla Avrupa halklarının çocuk dünyaya getirmeleri için destekleyen birlik ülkelerinin gelişmekte olan ülkelerdeki vasıflı iş gücüne talip olmaktan başka çaresi yok.

Diğer yandan birlik yasa dışı göçle mücadeleyi de güçlendirmek istiyor. Zira sadece geçtiğimiz yıl 18.5 milyon kişi Avrupa Birliği’ne göç etti. Ancak bunların büyük bir çoğunluğu AB ülkelerinde yasa dışı olarak bulunuyor.

Çekim merkezi olmak istiyor

Avrupa Birliği ülkelerinin içişleri bakanları bu sürece dur demekte kararlı. Bu nedenle bir yandan yasa dışı göçün engellenmesi için 27 üye ülkeyi de bağlayacak ortak kuralların belirlenmesine dönük çalışmalar sürerken vasıflı iş gücünün AB’ye çekilmesine dönük çabalar yoğunluk kazandı.

Avrupa Birliği Dönem Başkanı Portekiz’in Avrupa Birliği işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Manuel Lobo Antunes stratejik hedeflerini şu sözlerle açıkladı: “Üçüncü ülkelerle ortaklıklar kurmak yoluyla Avrupa Birliği’nin iş gücü ihtiyacının karşılanmasını sağlamalıyız.”

AB Komisyonu’nun güvenlik ve adaletten sorumlu üyesi Franco Frattini ise “Avrupa’nın iş gücü ihtiyacı nedeniyle göçmenlere ihtiyacı var. Olaya salt rakamlar temelinde ve risk ile tehlikeler açısından bakılmamalı” dedi.

Şüpheyle yaklaşanlar var

Ancak Avrupa Parlamentosu’ndaki liberallerden Graham Watson gibi bazı parlamenterler bu stratejinin başarısı şansını yüksek görmüyor. Watson “Sizi yanıltmasınlar. Komisyonun ‘en iyilerini alıp gerisini evlerinde bırakacağız’ stratejisi sonuç vermeyecek. Açlık ve savaştan kaçan insanlar Akdeniz üzerinden Avrupa’ya gelmeye devam edecek” dedi.

Tüm birlik ülkeleri için ortak kurallar belirlemeye çalışan Komisyon buna karşın her göçmen kotasını belirleme hakkını yine ülke yönetimlerine bırakıyor. Frattini yine de şu noktaya dikkat çekti: “Her ülke hangi kategoride ne kadar oranda göçmen kabul edeceğine kendisi karar verecek. Ancak üye ülkeler bir yandan yasa dışı göç ve kaçak işçiliğe göz yumarken ‘benim göçmene ihtiyacım yok’ diyemeyecekler.”

Franco Frattini’ye göre Avrupa Birliği içersinde de sorunlar mevcut. Zira, Almanya gibi ülkeler, yeni üye ülkelerden işçilerin girişine sınırlama getirmeyi sürdürüyor. Ve Frattini bu tutumun da değişmesinde ısrarcı.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik